Kagem'den 'Kimlik, Ayrımcılık Ve İslamofobi' Konferansı

Kagem'den 'Kimlik, Ayrımcılık Ve İslamofobi' Konferansı

Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (KAGEM), Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bütün dünyada Müslümanların yaşadığı baskı ve negatif ayrımcılığa dikkat çekmek amacıyla İstanbul’da uluslararası “Kimlik, Ayrımcılık ve İslamofobi Konferansı” düzenledi.

Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Prof. Dr. Mehmet Paçacı ve İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran’ın da katıldığı konferansta, Hollanda, Avusturya ve Bosna-Hersek gibi ülkelerden gelen uzmanlar ve yabancı konuklar da yer aldı.

Son yıllarda hem Batı’da hem de İslam dünyasında çokça konuşulan ve özellikle Müslümanlar için ciddi problemlere yol açan “İslamofobi”, konferansın odak noktasını oluşturdu. Konuşmacılar dünyada hızla yükselen çatışma ve korkuların sebeplerini ortaya koymak ve giderek tırmanan ayrılıkçı yaklaşımlara ortak çözümler üretmek gerektiği konusunda birleştiler.

“İSLAMOFOBİ FİTNE KAYNAĞI”

Konferansta konuşan KAGEM Müdürü Hicret Toprak, İslamofobinin sadece korku ya da sıradan değerlendirmelere konu olmaktan çıktığını ve bir fitne kaynağı haline geldiğini söyledi.

Toprak sözlerini şöyle sürdürdü:

“İslam’dan ve Müslümanlardan tam da bu korkular nedeniyle uzaklaşan, onunla arasına mesafe koyan ve hatta gerçekliğini hiçbir şekilde sınama ihtiyacı duymadığı bu korku ve kaygılardan hareketle İslam’a ve Müslümanlara karşı duran bir zihniyetten söz etmek durumundayız. Ne yazık ki bugün artık İslamofobi dediğimiz süreç ciddi endüstriyel desteklere de sahiptir ve başta medya olmak üzere varlığını İslam karşıtlığına ve ondan beslenen siyasetlere borçlu olan pek çok kurum, yapı ve oluşumdan söz etmek mümkündür.”

“AVRUPA CİDDİ BİR SINAV VERİYOR”

Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Prof. Mehmet Paçacı ise, İslamofobi anlayışının tarihi serüveni ve bugün geldiği noktayı anlattı. İslam korkusunun bugün İslam düşmanlığına dönüştüğünü söyleyen Paçacı, çıkış noktası 11 Eylül olarak gösterilen bu algının ve yapay olarak üretilen korkunun kaynağının anlaşılması için dünya tarihinde çok gerilere gidilmesi gerektiğini ifade etti.

Söz konusu zihniyetin izdüşümlerinin bugün de devam ettiğinin altını çizen Paçacı,“Avrupa ciddi bir sınav veriyor: Demokrasi ve hukukun üstünlüğü Müslümanlar için uygulanabilir mi yoksa bunlar sadece topluma entegre olanlar ve kendileri için mi geçerli? Bunu bekleyip göreceğiz” dedi.

“TERÖR SALDIRILARI İSLAM KARŞITLARININ ELİNİ GÜÇLENDİRDİ”

Hollanda VU Üniversitesinden Prof. ManuelaKalsky ise ırkçı ve ayrılıkçı hareketlerin Avrupa’nın İslamlaşmasını durdurduğunu, ayrıca İslam’ı totaliter bir ideoloji olarak göstermek isteyen politikacıların elini güçlendirdiğini kaydetti.

“İSLAM GELENEĞİNDE FARKLI KİMLİKLER BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAYI BAŞARDILAR”

Her dine mensup insanın bir arada yaşadığı ve sonuçları dehşet uyandıran zorlu bir iç savaş tecrübesi geçiren Bosna-Hersek’ten konferansa katılan Prof. Dr. Ahmed Zildzic de, İslamofobinin tarihteki en acı izdüşümlerinden birisi olarak Bosna-Hersek’te yaşanan soykırıma dikkat çekti. Zildzic, “Biz çoğulculuğun doktrinal ve tarihsel temellerine sahibiz. İslam geleneğinin kaynaklarına baktığınızda çoğulculuğun çok akılcı farklı yaklaşımlarına rastlamak mümkündür. Aynı zamanda bu gelenek farklı kimliklerin barış içerisinde nasıl yaşayabildiklerini gösteren örneklerle doludur. Batı ise üstten bir bakışla bunun teorisyenliğini yapmaktadır” diye konuştu.

17 Ekim’de İstanbul’da başlayan ve Türkiye, Avusturya, Hollanda ve Bosna-Hersek’ten katılımcıların yer aldığı “Uluslararası Kimlik, Ayrımcılık ve İslamofobi Konferansı”23 Ekim’de sona erecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile