Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Gülseren Onanç, "Referandum sürecinde ortaya çıkan kamplaşma yerini işbirliği ve uzlaşmaya bırakmalı, iktidarı, muhalefeti temsil eden siyasi partiler, farklı toplum kesimlerinin temsilcileri ve sivil toplum örgütleri hem değişiklikler hem de yeni anayasa sürecinde birlikte çalışmalıdır" dedi.
Anayasa referandumunun ardından konuya ilişkin bir açıklama yapan KAGİDER Başkanı Onanç, ülkemizin toplumsal uzlaşı ve diyalog açısından olumsuz tabloların yaşandığı zorlu bir referandum sürecini geride bıraktığını, bu süreç sonunda toplumsal iradeyi yansıtan referandum sonucunun oluştuğunu ifade etti. Bu sonucu saygıyla karşıladıklarını kaydeden Onanç, "Kısmi anayasa değişikliklerinin daha kapsamlı ve bütünsel yeni bir Anayasa ile desteklenerek ülkemizde demokrasinin, özgürlüklerin gelişmesine ve
kadının toplumsal konumunun güçlenmesine katkıda bulunmasını diliyoruz. KAGİDER, toplumsal cinsiyet eşitliği yolunda somut sonuçlar veren uygulamaların geliştirildiği ve kanunlarla güvence altına alındığı; AB yasal reformlarının sürdürüldüğü bir politik süreç; bireyi öne çıkaran, katılımcı bir süreçle hazırlanacak ve çoğulculuk anlayışını esas alan demokratikleşme ve eşit vatandaşlık temelinde farklı toplumsal kesimlerin kucaklandığı; yasama, yürütme ve yargının aralarındaki ilişkilerde doğru
kontrol/denge mekanizmalarının sağlandığı, yeni bir Anayasa talep etmektedir" dedi.
Bir başka önemli noktanın da Referandumda kabul edilen değişikliklerin özgürlükleri genişleten bir anlayışla hayata geçirilmesi olduğunu ifade eden Onanç şunları söyledi:
"Referandum sürecinde ortaya çıkan kamplaşma yerini işbirliği ve uzlaşmaya bırakmalı, iktidarı, muhalefeti temsil eden siyasi partiler, farklı toplum kesimlerinin temsilcileri ve sivil toplum örgütleri hem değişiklikler hem de yeni anayasa sürecinde birlikte çalışmalıdır.
Çağdaş demokrasinin en önemli iki standardından birisi, bireyin siyasi iktidar ve devletin karşısında haklarının genişletilmesi, diğeri ise sistem içinde yasama, yürütme, yargı arasında biri birini dengeleme olarak formüle edebilecek Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin hayata geçirilmesidir. Yetkinin ve gücün tek elde toplandığı bir işleyişin özgürlüklerin ve hakların kullanımı açısından sorunlar yaratacağı açıktır. KAGİDER demokrasi anlayışı gereği kuvvetler ayrılığı ilkesinin korunmasını dikkatle takip
edecektir.
KAGİDER acil olarak kadın-erkek eşitliğinin devlet tarafından fiilen sağlanacağı mekanizmaların hayata geçmesini, bu doğrultuda, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın en somut sonuç verdiği kota uygulamasının kanunlarla güvence altına alınmasını, 2011 genel seçimlerinde siyasi partilerin milletvekili adaylığında kadın kotası uygulayarak meclise çok sayıda kadın milletvekili gönderilmesini istemektedir. KAGİDER açısından bu uygulama Referandum sürecinde kadın-erkek eşitliğini gerçekleştirmek istediğini
belirten görüşlerin samimiyet testi niteliğinde de olacaktır.
KAGİDER bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Türkiye'de kadının güçlenmesi, kadının sosyoekonomik statüsünün iyileştirilmesi için çalışmalar yapan, farklı inanç, görüş ve kimliklerden üyelerin bir araya geldiği; katılıma açık, çoğulcu bir dernek olarak, Türkiye'de demokrasinin gelişmesi amacıyla ulusal ve uluslararası platformlarda çalışmalarını sürdürecektir."
Kagider: 'Çağdaş Yeni Bir Anayasa İçin Destek Vermeye Hazırız'
Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Gülseren Onanç, "Referandum sürecinde ortaya çıkan kamplaşma yerini işbirliği ve uzlaşmaya bırakmalı, iktidarı, muhalefeti temsil eden siyasi partiler, farklı toplum kesimlerinin temsilcileri ve sivil toplum örgütleri hem değişiklikler hem de yeni anayasa sürecinde birlikte çalışmalıdır" dedi