Kahkahası Bol Terapi

İş stresinin azaltılması, yoğun tempoda çalışanların biraz rahatlatılması amacıyla düzenlenen, yöneticilerden en alt kademede çalışanlara kadar hemen herkesin katıldığı 'kahkaha terapisi' ilgi görüyor.

Bursa'da Elele Gelişim Atölyesi, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş Adamları Derneği (DOSABSİAD) ve Merve Kılıç Danışmanlık iş birliğiyle dernek binasında 'Yönetici Geliştirme Programı ve Kahkaha Terapisi' yapıldı.

Programda terapinin önemi anlatılan katılımcılar, kahkaha atarak bir süreliğine de olsa stresten uzaklaştı.

Atölyenin ortaklarından Mehtap Hersek Akkoyunlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terapiyle meditasyonun, nefesin ve kahkahanın gücünü deneyimlediklerini söyledi.

Akkoyunlu, kurumsal ortamlarda yepyeni bir hava oluşturmak için düzenlenen terapilerin ilgi gördüğünü ifade etti.

Kahkaha terapisti ve yoga öğretmeni Ayşen Balıkçılar da kahkahanın aslında bir terapi yöntemi olduğunu anlattı.

Bu programda, iş dünyasında zorluklarla boğuşanların kendilerini bundan uzak tutmaya ve stres seviyesini kahkaha ile düşürmeye çalıştığını vurgulayan Balıkçılar, şöyle devam etti:

'Kahkaha diyoruz ama bu böyle çok sesli, başkalarını rahatsız edecek şekilde değil çünkü gülmenin insanlar üzerinde büyülü bir etkisi var. Gülmenin özellikle kalbi koruyucu, stres seviyesini düşürücü özelliği var. Bunun da iş dünyasında yoğun tempoda çalışanlara çok büyük bir faydası, ekip çalışmasını, liderlik becerilerini geliştiren özellikleri var.'

Balıkçılar, kahkaha terapisinin Türkiye'de yeni bir uygulama olduğuna değinerek bu alanda ülkede 60 terapist bulunduğunu sözlerine ekledi.

- 'Bol bol gülerek seminerden ayrılıyorum'

Terapiye katılan ve bir tekstil fabrikasında çalışan Dilek Sözeri, iş hayatının stresli olduğunu dile getirerek 'Buraya gelmeden önce işteydim. Yoğun bir çalışma temposunun arasından çıkarak geldim. Nasıl bir seminer olacağını bilmiyordum. Geldiğime pişman olmadım. Gerçekten çok memnun kaldım. Bol bol gülerek bu seminerden ayrılıyorum.' diye konuştu.

İnegöl ilçesinde bir fabrikada kalite müdürü olarak görev yapan Fatih Yeşilçimen ise terapiye katılmadan önce gülmenin kendisine ciddiyetsiz bir şey gibi geldiğini aktardı.

İş yerinde de güldüğünü anlatan Yeşilçimen, 'Öğrencilik yıllarımda da hep gülerdim. Bunun için dersten atıldığım zamanlar da olurdu. Aslında benin gülme ihtiyacım yok, zaten ben hep gülerim. Bu terapiyle daha neşeli, daha doğru gülmeyi öğrendim.' dedi.