Kalbi Duran Donörden De Nakil Mümkün Olacak
Yürütülen bilimsel çalışmalarla, kalbi duran kişiden de kısa sürede özel teknoloji kullanılarak organların alınması mümkün olabilecek Avrupa Organ Nakli Kongresi'nde ele alınan ve 'Kalp atımsız donör' olarak isimlendirilen çalışma, kalp durduğu için kullanılamayan organların bir başkasına can olabilmesine olanak sağlayacak Türkiye Organ Nakli Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Bozoklar: 'Organ ihtiyacının karşılanabilmesi için kadavra donör havuzunun artırılabilmesi için çalışmalar yapılıyor. Bu konudaki önemli yöntemlerden biri kalp atımsız donörler. Bu alanda yürütülen çalışmalar, kalbi duran kişilerden alınan organlardan da beyin ölümü gerçekleşen kişilerden temin edilen organlar kadar başarılı sonuçlar alındığını gösterdi' 'Türkiye'de bunun yapılabilmesine yönelik mevzuat henüz hazırlanmadı. Sağlık Bakanlığı buna yönelik çalışmalar yapıyor'
"Kalp atımsız donör" olarak isimlendirilen yöntem, kalp durduğu için kullanılamayan organların, artık bir başkasına can olabilmesine imkan verecek.
Türkiye Organ Nakli Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Ata Bozoklar, İspanya'nın Barselona kentinde düzenlenen Avrupa Organ Nakli Kongresi'nde (European Society for Organ Transplantation ESOT2017) organ nakline ilişkin dünya verileri ve çok sayıda yeni çalışmanın ele alındığını söyledi.
Organ nakli sayısının artırılabilmesi için öncelikle bağışçı miktarının yükselmesi gerektiğini belirten Bozoklar, bunun için toplumsal farkındalığın sağlanması, organ bağışının gündemde olması, beyin ölümü bildirimlerinin yapılması, hasta yakınlarıyla doğru iletişim kurulabilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bozoklar, mevcut uygulamada nakillerin yoğun bakımda yatan ve beyin ölümü gerçekleşen kişilerden ailesinin izniyle ya da böbrek ve karaciğer naklinde canlı vericiden alınarak yapılabildiğini anımsattı.
- "Sağlık Bakanlığı buna yönelik çalışmalar yapıyor"
Hastane koşullarında kalbi duran ve geri dönüşü mümkün olmayan kişiden de organ kullanımına olanak sağlayan yeni bilimsel yöntemler üzerinde çalışmaların devam ettiğini anlatan Bozoklar, şu değerlendirmede bulundu:
"Organ ihtiyacının karşılanabilmesi için kadavra donör havuzunun artırılabilmesi için çalışmalar yapılıyor. Bu konudaki önemli yöntemlerden biri kalp atımsız donör. Bu alanda yürütülen çalışmalar, kalbi duran kişilerden alınan organlardan da beyin ölümü gerçekleşen kişilerden temin edilen organlar kadar başarılı sonuçlar alındığını ortaya koydu."
Beyin ölümü gerçekleşen kişinin de tıbben ölü kabul edildiğini ancak organların kalbi durmadan alındığını belirten Bozoklar, bu yöntemde ise kalbi duran kişilerden organ alımının söz konusu olduğunun altını çizdi.
Bozoklar, şöyle devam etti:
"Her ikisi de bizim için geri dönüşümsüz ölü anlamı taşıyor. Ancak kalp atımsız donör, teknik olarak farklı kriterler içeriyor. Yöntem, bazı ülkelerde uygulanıyor. Kongrede de kalp atımsız donör yöntemini kullanmaya başlayan ülkelerin bunun ilkelerini nasıl belirledikleri, ülkelerin kültürel yapısına göre nasıl uyguladıkları ele alındı. Yöntemin, teknik ve sosyal boyutları tartışıldı. Bu şekilde alınacak organların özel bir teknikle canlandırılmasına ilişkin yöntem de anlatıldı."
Kalp atımsız donör uygulamasının dünyada henüz yeni uygulandığını dile getiren Bozoklar, "Türkiye'de bunun yapılabilmesine yönelik mevzuat henüz hazırlanmadı. Sağlık Bakanlığı buna yönelik çalışmalar yapıyor." dedi.