Doğu Marmara Kalkınma Ajansı tarafından Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ)'in rekabet gücünün artırılması amacıyla düzenlenen mali destek programı bilgilendirme toplantısı, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Salonu'nda yapıldı. Bolu TSO Yönetim Kurulu Başkanı Emin Semercioğlu yaptığı konuşmada, bugüne kadar bölgesel gelişmeyi tesis edecek süreçte ana enstrümanın teşvik mekanizması olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği'ne tam entegrasyon sürecinin bir gereği olarak kalkınma ajansları modelinin ülke gündemine alındığını kaydeden Semercioğlu, şöyle devam etti: "Helsinki zirvesini takiben hazırlanan katılım ortaklığı belgesinde, bölgesel kalkınma ajansları kavramı ilk kez telaffuz edilmiş ve merkezi yönetimin gündemine dahil olmuştur. Bugün Avrupa'da kalkınma ajansı sayısı bini aşmış, dünyada ise 20 bine yaklaşmıştır. Ülkemizde de 5449 sayılı kanun ile birlikte bu modelin hukuki zemini oluşturulmuştur. Böylelikle bölgesel gelişme ve kalkınma sürecimiz yeniden yorumlanmıştır. 5449 sayılı kanunun genel gerekçesinde 8. kalkınma planına atfen bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılmasına önem verilmesinin altı çizilmiştir. Bu çerçevede kalkınma ajanslarının kanunda tanımlanan en önemli amacı, iller ve bölgeler arası gelişmişlik farklarını en aza indirgemek ve kamu kesimi-özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını aynı masa etrafında bir araya getirmektir. Böylece yerel kurumları bölgesel gelişme sürecine ortak etmektir. Bir anlamda, bölgesel düzeyde arzu edilen gelişmişlik tablosuna ulaşabilmek için ortak akla dayalı çözümler üretmektir."
"DÜZCE İLE BOLU ARASINDAKİ MAKAS AÇILDI"
Semercioğlu, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı'nın faaliyet alanındaki Kocaeli, Sakarya, Yalova, Düzce ve Bolu'nun tam anlamıyla türdeş özellikleri göstermediğinin açık olduğunu aktardı. Semercioğlu, "Gelişmiş bir sanayi bölgesi olan Çatalca-Kocaeli bölgesinin yanı sıra 2004'ten itibaren 5084 sayılı kanun ile ciddi bir sıçrama yapmış olan Düzce ile ilimiz arasında özellikle sanayi gelişmişlik alanında makası açılmıştır. Durum, göstergelerde ile de sabittir. Aslına bakacak olursak, bu konumumuz bizim hem önemli bir dezavantajımız, hem de önemli bir avantajımızdır. Dezavantajımızdır, çünkü iller arası sınıflamada Bolu, biraz önce bahsettiğim nedenlerden dolayı, mukayeseli olarak gelişmiş illerin liginde yer almıştır. Avantajdır, çünkü KOBİ'lerimiz diğer illerden daha fazla proje üreterek, daha çok kaynağı ilimize çekme fırsatına sahiptir. Böylelikle rekabet güçlerini de artırıp İlimizin ekonomik gelişmişlik çıtasını yükseltebilme ve diğerlerine paralel hale getirme şansı doğmuştur. Bize göre de, bu durum bir dezavantajdan çok bir avantaj, bir fırsat gibi değerlendirilmelidir." dedi.
"15 MİLYON TL'LİK KAYNAK, 5 İLDE KOBİ'LERE PROJE KARŞILIĞINDA DAĞITILACAK"
Emin Semercioğlu, teşvikle yatırım yerine projeye dayalı yatırım anlayışının, kalkınma ajansları ile birlikte gelen en belirgin özellikler arasında olduğunu belirtti. Semercioğlu, Bundan böyle reel sektörün ileri yönde hareket etmesi için devletten ekonomik teşvikler beklenmeyeceğinin altını çizdi. Semercioğlu, şunları aktardı: "Bunun yerine, kendisi projesini kendisi üreterek, kendi kaynağını temin edebileceklerdir. Bu bağlamda, 15 milyon TL'lik bir kaynak, 5 ilde yerleşik bulunan KOBİ'lerimize proje karşılığında dağıtılacak. Bir sistemin sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi, o sistemi oluşturan parçaların performansına bağlıdır. Ekonomimizi de bir sistem olarak düşünecek olursak, ilimiz de bu sistemin bir parçası olarak, yarıştan kopmadan hep ileriye doğru koşar adım ilerlemek zorundadır."
Vali İbrahim Özçimen de kalkınma ajansı hakkında bilgiler verdi. Vali Özçimen, "Bu toplantının ve bundan sonraki düzenlenecek olan toplantıların ilimize faydalı olmasını diliyorum."dedi. Proje uygulama birimi uzmanı Tolga Şahin, KOBİ'lere yapılacak destek konusunda katılımcılara bilgi verdi. Toplantı soruların cevaplandırılması ile sona erdi.
