Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Açıklaması

Kalkınma Bakanlığı, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER), Ankara Kalkınma Ajansı ortaklığında yürütülen “Ahilik Ekseninde Göçmen ve Suriyeli Mültecilerin Sosyo-Ekonomik Yöntemlere Erişiminin Sağlanması Projesi’’ kapsamında, meslek edindirme programları merkezinin açılışı gerçekleşti. Açılış törenine Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ESDER Genel Başkanı Mahmut Çelikus, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Arif Şayık ve çok sayıda davetli katıldı.

Kalkınma Bakanı Yılmaz, açılış töreninde yaptığı konuşmasına son günlerde Diyarbakır, Nusaybin, Yüksekova’da şehit olanlara ve bütün şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek başladı.

Türkiye’de şuanda 2 milyon 700 binden fazla Suriyeli olduğunu belirten Yılmaz, “Bunlar bizim misafirlerimiz. Bir zulümden kaçtılar. Ölüm tehlikesi olan yaşam riski olan bir bölgeden geldiler ve Türkiye Cumhuriyetine milletimize sığındılar. Bu tarihimize altın harflerle geçecek bir hadisedir. Kim ne derse desin biz bütün insanlığa ders olabilecek nitelikte bir misafirperverlik gösterdik. Doğrusu yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Bu kardeşlerimizle ilgili üzerilerine düşen sorumluluğu yerine getiremeyenler utansınlar. Bu insani meseleler bütün insanlığın sorumluluğu. Uluslar arası düzeyde tek tek ülkelerin ve bütün uluslar arası kurulların bu konularda daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerekir. Bunu yapmayanları eleştirmemiz lazım. Son dönemde Avrupa Birliğinde belli çevrelerde biraz farkındalık oluştuğunu görüyoruz. Bu sevindirici ama yine de yeterli değil. İnşallah önümüzdeki dönemde uluslar arası toplumda üzerine düşeni daha fazla yerine getirir” diye konuştu.

Bakan Yılmaz, Suriye’de yeniden istikrar sağlandığında, Suriye’yi yeniden inşa edebilmeleri için güçlü bir nesil olarak yeniden yeni bir Suriye inşa edebilmeleri içinde eğitimli bir neslin olmasının son derece önemli olduğunu anlattı.

“BURAYA GELEN BU KARDEŞLERİMİZ ASLINDA EKONOMİMİZE KATKIDA BULUNUYORLAR”

Yılmaz, “Bu kardeşlerimiz ekmeğimizi sadece paylaşmayacak. Ekmeğimizi aynı zamanda büyütecekler, büyütüyorlar da. Biz ekonomik olarak yaptığımız analizlerde de bunu görüyoruz. Buraya gelen bu kardeşlerimiz hem bölgesel anlamda hem de ulusal anlamda aslında ekonomimize katkıda bulunuyorlar. Bu projemizde de sadece Suriye’den gelen çocuklarımız kardeşlerimiz yok. Aynı zamanda Türkiye’den Ankara’dan çocuklarımız var. Hep birlikte bu projede yer alıyorlar. Aynı zamanda bu proje kaynaşmalarına birlik beraberliklerine önyargıların aşılmasına da katkıda bulunuyor. O açıdan da çok değerli proje” ifadelerini kullandı.

“TERÖRDEN DOLAYI YIKILAN ZARAR GÖREN YERLERLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI BAŞLATMIŞ DURUMDAYIZ”

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Bakan Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu’da yürütülen terörle mücadele eylem planı çalışmalarıyla ilgili soruya şunları kaydetti:

“Terörle mücadele zor bir mücadele gerçekten. En büyük acı bu tür kayıplarımız. Bir daha böyle kayıplar yaşamamayı temenni ediyorum. Bir daha böyle kayıplar yaşamamayı temenni ediyorum. Bir taraftan da terörle mücadelemiz kararlı bir şekilde devam edecek. Bütün bu çaba, yapılanlar ülkemizin, insanımızın daha huzurlu, daha emniyetli hale gelebilmesi için. Huzurun emniyetin olmadığı yerde ne özgürlük olur, ne ekonomik kalkınma gelişme olur. Bunları bozmaya çalışanlara karşı da hiçbir fırsat vermeyeceğiz inşallah. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın birlik beraberlik içinde bu tür konularda hiçbir şekilde ayrılığa düşmeden milletçe mücadele etmemiz gerekiyor. Bu mücadeleye de devam edeceğiz. Terörden dolayı yıkılan zarar gören yerlerle ilgili çalışmaları başlatmış durumdayız. Silopi ile ilgili Cizre ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bunu üç başlık altında toplayabilirim. Birinci fiziki şartlarla ilgili yaptığımız çalışmalar. Zarar ziyan tespitinden sonra bunları telafi etmeye dönük gerek daha küçük ölçekli zararlarda maddi olarak telafi etme, daha büyük zararlarda yeniden inşa çalışmalarıyla bunları telafi etmeye çalışıyoruz. İkincisi sosyal alan. Sosyal alanda da evini geçici bir süre terk etmek durumunda kalan vatandaşlarımızla ilgili gıda, barınma gibi destekler sunuyoruz. Operasyonlar sonrasında eviyle ilgili sorunları olan kardeşlerimize destekler veriyoruz. Ayrıca ekonomik konularla ilgili en temel mesele istihdam imkanlarını genişletmek. Bu anlamda daha kısa vadeli olarak toplum yararına çalışmak gibi bir takım programlarla gençlerimizi istihdam edip daha üretken hale getiriyoruz. Ama daha uzun vadeli olarak emniyetli huzurlu bir ortamda bu bölgelerimizin potansiyelini harekete geçirecek kamu ve özel sektör yatırımlarımız da kalkınma sürecimizi çok daha hızlandıracağız. Kalkınmanın temeli terör. Terör sadece doğrudan zarar vermiyor. Dolaylı olarak da ekonomik yapıya darbe vuruyor. Özellikle de Doğu’da Güneydoğu’da yaşayan insanlarımızın hayatına darbe vuruyor. Yatırımlara, ticarete, turizme engel oluyor. Bununla mücadele ettikçe huzur ortamını oluşturdukça tam tersi bir eğilim güçlenecek.”

Konuşmaların ardından Bakan Yılmaz, sertifika almaya hak kazananlara sertifikalarını takdim etti.