Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'dan Mülteci Krizi Değerlendirmesi

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük binasından düzenlenen  ‘Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 2015 İnsani Kalkınma Raporunun Bölgesel Tanıtım Toplantısı’nın açılışına katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin dünya ülkelerine oranla gelişmişlik düzeyine ilişkin bilgiler veren Bakan Yılmaz, Türkiye’nin insani kalkınma alanında amaç olarak en yüksek insani gelişmeyi ortaya koyduğunu söyledi.



Rakamlar üzerinden Türkiye’nin gelişmişlik düzeyini anlatan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “2015 raporunda insani gelişme endeksimiz Türkiye olarak 0,761 düzeyinde ve 188 içinde 72’inci konumdayız. 2014 yılında 69’uncu sırada görünüyorduk şimdi 72’ye gerilemiş gibi görünüyoruz. Aslında bu dili bir gerileme değil. Geçen yılki konumumuzu aynen koruyoruz. Bu yıl geçmişe de giden farklı bir çalışma yapılmış durumda. Bundan kaynaklanan bir üç puanlık gerileme söz konusu ama esas itibariyle geçen aynı bazı devam ettirdiğiniz zaman sıralamada bir değişiklik yok. Yani bu yılki sıralamayı geçen yıla taşıdığınızda yine aynı konumdayız. Burada da yüksek insani gelişmişlik kategorisinde yer alıyor Türkiye. Biliyorsunuz 4 kategori var. Düşük insani gelişmişlik, orta insani gelişmişlik, yüksek ve en yüksek insani gelişmişlik şeklinde. Türkiye üçüncü kategoride yüksek insani gelişmişlik kategorisinde. Son kalkınma  planında da uzun vadeli, 2023 stratejimizde de Türkiye insani kalkınma alanında amaç olarak en yüksek insani gelişmeyi ortaya koymuş bir ülke. Şuanda puanımız 0,761. Bunu 0,800 ve üzerine çıkardığımız zaman en yüksek insani gelişmişlik kategorisine geçmiş olacağız. Bu kolay bir süreç değil ama bu yönde gayret ediyoruz" dedi.

“TÜRKİYE’NİN YAPTIĞI BU FEDAKARLIKLAR TAKDİR EDİLECEK”

Toplantı sonrası gazetecilerin Suriyeli mültecilerle ilgili sorularını yanıtlayan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Komşu ülkeler gibi en ağır yükü taşıyan ülkelerden biri Türkiye, bu konuda gerçekten insani görevini layıkıyla gerçekleştiriyor. Büyük fedakarlıklar yapıyoruz. Bu da tarihe geçecek inşallah. Bütün bu olaylar bittikten sonra geriye dönüp bakıldığında Türkiye’nin yaptığı bu fedakarlıklar, bu insani destekler çok daha takdir edilecek. Ama bu konuda gelişmiş dünyanın yeterinde destek verdiğini ifade edemeyiz. Çok daha fazlası yapılmalı" ifadelerini kullandı.

“BÜTÜN İNSANLIĞIN MÜLTECİ SORUNUNA SAHİP ÇIKMASI GEREKİYOR”

Uluslararası toplumun konuya daha fazla ilgi göstermesi gerektiğinin altını çizen Cevdet Yılmaz, “Son dönemde Avrupa Birliği’nin, uluslararası kuruluşların bu konuda duyarlılığının biraz daha arttığını görüyoruz bu sevindirici. İnşallah bu eğilim devam eder. Çünkü bu göçmen, mülteci konuları bütün insanlığın konularıdır. Uluslararası hukuk da bunu gerektiriyor. Bütün insanlığın bu konuya ilgi göstermesi ve sahip çıkması gerekiyor. Bu süreç uzadıkça yani Suriye’de siyasi çözüm uzadıkça mülteci meselesi daha uzun vadeli bir nitelik kazanıyor. İnsani desteklerin ötesinde kalkınma desteklerini de gerekli kılıyor. Bu nüfusun eğitimi kayıp bir neslin oluşmaması için, sağlık şartlarının iyileştirilmesi, mesleki niteliklerinin arttırılması ve bu nüfusun geleceğe hazırlanması son derece önemli bir hale geliyor. Bir taraftan da bu nüfusu misafir eden illerini altyapıları üzerinde ciddi baskılar söz konusu. Oralara destekler verilmesi, bölgelerin rahatlatılması da önemli” dedi.

"SURİYE’DEKİ ZALİM YÖNETİMİN ORTADAN KALKMASI SURİYELİLER İÇİN EN KÖKLÜ ÇÖZÜM"

Suriye’de kalıcı çözüm için mevcut siyasi yönetimin değişmesi gerektiğini belirten Bakan Yılmaz, “Türkiye sivil toplumuyla, kamu sektörüyle bu anlamda çok güzel imtihan veriyor. Dünyaya örnek olacak bir tavır sergiliyor. Bir taraftan da şunu söylemek zorundayım; siyasi sorunlar çözülmeden ne yaparsanız yapın tam anlamıyla kalıcı bir çözüm olmuyor elbette. Suriye’deki siyasi mesele çözülmeden ne insani desteklerle, ne kalkınma politikalarıyla tam anlamıyla sorunu çözmeniz mümkün değil. Özellikle Suriye’deki bu zalim yönetimin ortadan kalkması, Suriye’de yaşayan insanlar için en köklü çözüm elbette” dedi.