Kamu Başdenetçisi Malkoç Gaziantep'te

Malkoç: 'Terör örgütleri ve onların arkasındaki güçlerin unuttuğu bir şey var; bu milletin yüreğini unutuyorlar, bu milletin imanını unutuyorlar, bu milletin tarihini unutuyorlar, bu milletin asaletini unutuyorlar' 'Biz Çanakkale ruhunun 1916'larda 1918'lerde kaldığını zannederdik. Biz Kurtuluş Savaşı ruhunun o yıllarda kaldığını zannederdik. Tarih diye okurduk onları ancak 15 Temmuz gecesi bütün bahsettiğimiz ruhun bu milletin asaletinde olduğunu hep beraber gördük ve yaşadık'

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, 'Terör örgütleri ve onların arkasındaki güçlerin unuttuğu bir şey var; bu milletin yüreğini unutuyorlar, bu milletin imanını unutuyorlar, bu milletin tarihini unutuyorlar, bu milletin asaletini unutuyorlar.' dedi.

Malkoç, Nizip Konteyner Kenti'ni ziyaret etti. Konteyner kentin idari binasında Kaymakam Harun Sarıfakıoğulları'ndan bilgi alan Malkoç'a, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Sinan Atakan da yürütülen çalışmalara ilişkin brifing verdi.

Nizip Belediye Başkanı Hacı Fevzi Akdoğan ve İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Yavuz Oruç'un da hazır bulunduğu toplantıda konuşan Malkoç, savaş mağduru insanların barındığı kamplarda görev yapanların kaymakamından en alt birimde görevli kişiye kadar ne kadar fedakarlık gösterdiğini bildiklerini söyledi.

AFAD'ın bu kampları nasıl düzenli oluşturduğunu da bildiklerini ifade eden Malkoç, şunları kaydetti:

'Bizim milletimiz kaymakamından güvenlik birimine kadar, belediye başkanından AFAD'ına kadar hiçbir fedakarlıktan çekinmedi. Çünkü bu insanlar evlerine bomba yağan, eşleri ölen, çocukları yetim kalan, mağdur olmuş olan insanlardı. Türkiye, bu anlamda Birleşmiş Milletler'e kayıtlı mültecilerin yüzde 50'den fazlasını ülkesinde barındırıyor. Bu yönüyle bütün insanlığın haysiyetini temsil ediyor. Bütün insanlığın onurunu koruyor. Kamplarımız 5 yıldızlı ama bizde çok söylenen bir söz var. Bülbülü altın kafese koymuşlar, 'İlla vatanım, illa vatanım' demiş. İnşallah Suriye'de bu iç savaş sona erer, Suriye'nin kadim medeniyeti şehirleri yeniden inşa eder. Huzur, barış ve mutluluk içerisinde ülkelerini yeniden inşa ederler. İyi komşuluk ilişkilerimizi sürdürürüz. Temennimiz bu.'

Nizip'teki kamplarda 15 bin civarında sığınmacı bulunduğunu belirten Malkoç, bunun Türkiye'deki birçok ilçenin nüfusundan fazla olduğuna işaret etti.

Konteyner kentte çalışanların çok yorulduğunu, çok sıkıntı çektiğini anlatan Malkoç, 'Belki dünyanın diğer ülkelerine göre Türkiye, daha çok sıkıntı çekiyor. Belki Türkiye'nin diğer bölgelerine, illerine göre Gaziantep daha çok sıkıntı çekiyor ama insanlığın onurunu koruyan bir mücadele veriyoruz.' dedi.

Temennilerinin bu iç savaşın bitmesi, sığınmacıların yurtlarına dönmesi olduğunu aktaran Malkoç, 'Dönmeyecek olanlara da gönlümüz ve kapımız açık. İnşallah onlarla ilgili de gerekli idari ve diğer düzenlemeler yapılır.' ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin dünyanın en kanlı, en belalı terör örgütlerine muhatap olduğunu ifade eden Malkoç, şöyle konuştu:

'PKK gibi dünyanın en kanlı ve en kalleş örgütüyle mücadele ediyoruz. 40 yıl. Daha yetmedi. DAEŞ gibi dünyanın başına bela olan bir terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Daha yetmedi. FETÖ gibi en sinsi ve her şeye hakim olduğunu zannedip başkalarına güç devşirenlerle mücadele ediyoruz ama bu terör örgütleri ve onların arkasındaki güçlerin unuttuğu bir şey var. Bu milletin yüreğini unutuyorlar, bu milletin imanını unutuyorlar, bu milletin tarihini unutuyorlar, bu milletin asaletini unutuyorlar. Biz 1071'in tarih sayfalarında kaldığını zannederdik. Biz Çanakkale ruhunun 1916'larda 1918'lerde kaldığını zannederdik. Biz Kurtuluş Savaşı ruhunun o yıllarda kaldığını zannederdik. Tarih diye okurduk onları ancak 15 Temmuz gecesi bütün bahsettiğimiz ruhun bu milletin asaletinde olduğunu hep beraber gördük ve yaşadık. Bizim gönlümüz geniş. Merhametimiz, şefkatimiz Mevlana'dan, Yunus'tan geliyor. Bunun karşılığını da hem bu dünyada hem de öbür dünyada alacağız inşallah.'

- Sığınmacılarla bir araya geldi

Malkoç, basına kapalı devam eden toplantının ardından konteyner kentteki hastaneyi gezdi.

Ana sınıfında ders gören çocukları ziyaret eden Malkoç, çocukların şarkılarını dinledi, çocuklarla 'Irmağının akışına ölürüm Türkiyem' şarkısını seslendirdi.Malkoç, tesiste bilgisayarda oyun oynayan Suriyeli çocuklarla sohbet etti, bilgisayar başında daha az vakit geçirmelerini öğütledi.

Tesiste açılan kurslara devam eden kursiyerlerin yaptığı ürünlerin yer aldığı sergiyi de gezen Malkoç, bu ürünleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapacakları 'Uluslararası Göç ve Mülteciler Sempozyumu' sırasında sergilemek istediklerini aktardı.

Şeyma İsmail isimli bir çocuğun okuduğu Arif Nihat Asya'nın 'Bayrak' isimli şiirini dinleyen Malkoç, kütüphanede kitap okuyan sığınmacı çocuklarla sohbet etti, dikiş nakış kursuna devam eden kadınlarla bir araya geldi.

Malkoç, yerleşkedeki markette rastladığı Ahmet Fariz (29) isimli engelli bir sığınmacının konteynerini ziyaret etti, 3 aylık Hatice isimli bebeğini kucaklayarak sevdi. Ahmet Fariz ve eşiyle sohbet eden Malkoç, Suriyeliler ve Türklerin komşu ve Müslüman olduğunu belirterek, 'Birbirimize karşı sorumluluklarımız var. Ensar-muhacir kardeşliğimizi sürdüreceğiz inşallah. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde milletimiz, bu kardeşlerimize gönlünü açmıştır. İnşallah savaş biter, huzur gelir. Kendileri de vatanlarına dönerler.' dedi.

Ahmet Fariz ve eşi de Türkiye'de çok mutlu olduklarını kaydetti.

Konteyner kentten ayrılan Malkoç, Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ağaçlı Mahallesi'ne geçerek, önceki gün babası Hacı Muhammet Bağlı'yı kaybeden Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Mehmet Selim Bağlı'ya taziye ziyaretinde bulundu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile