TBMM Tören Salonu’nda düzenlenen "Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi" açılış toplantısına TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu, UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Askeri Yargıtay Başkanı Tuğamiral Ahmet Zeki Liman ile diğer yetkililer katıldı.
Toplantının açış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun (KDK) devlet ve toplum hayatına yeni girdiğini ve "emekleme" safhasında olduğunu belirti. KDK’nın birçok sebeple kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesine ihtiyaç olduğunu belirten Çiçek, 2 yıl önce faaliyete giren kurumun ihtiyaçlarının başında mevzuatının yenilenmesi olduğunu vurguladı.
KDK’nın kurumsal kapasitesi güçlendirilecekse ilk olarak mevzuatının değiştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Çiçek, "Şu an yürürlükte olan KDK ile ilgili mevzuat ben Adalet Bakanıyken hazırlamıştık, kanunlaştırdık sonra Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla geldi, o zamanki Sayın Cumhurbaşkanımız, sonra biz Meclis olarak ısrar ettik daha sonra Anayasa Mahkemesi ’anayasal dayanağı yoktur’ diye 10 yıllık bir gecikmeden sonra 2010 yılındaki Anayasa değişikliğiyle beraber bir Anayasal kurum olarak devlet hayatında yerini aldı. O günden bu güne çok şey değiştiği için yapılması gereken iş yeni dönemde mevzuatının 2 yıllık tecrübe ce ihtiyaçların ışığında değiştirilmesi gerekiyor" dedi.
"TÜRKİYE HENÜZ KDK’NIN FARKINDA DEĞİL"
"Türkiye henüz bu kurumun farkında değil" deyin Çiçek, "Nereden biliyoruz, şu ana kadar yapılan başvurulardan. 15 binin üzerinde bir başvuru var, 77 milyonluk bir ülkede eğer işler sevindirici gidiyorsa yolunda gidiyorsa bu sevindirici bir rakamdır. Yani demek ki hakkaniyete uygun iş ve işlemler yapıyor bizim devletimiz, kamu kurumlarımız. Onun için sayının çok olması hayra alamet değil, böyle mütalaa edeyorsak mesele değil ama ben o kanaatte değilim çünkü mahkemelerdeki milyonlarla ifade edilen dava sayısını hesaba kattığımızda hakka ve hakkaniyete uygun işlemden dolayı değil demek ki kamuoyu bu konuda yeteri kadar bilgi sahibi değil, bilgilendirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
KDK’nın TBMM’ye bağlı olorak çalıştığını vurgulayan Çiçek, geçen hafta KDK’nın İstanbul’daki şubesinin açılışını yaptıklarını hatırlatarak, "Bu önemliydi çünkü taleplerin yüzde 17’si İstanbuldan geliyor. 2014 yılında Meclis’e 540 bin üzerinde ziyaretçi geldi. Bunların önemli bir kısmı mağdur edildiğini düşünerek, sorunlarının olduğunu düşünerek, kestirmeden ve kolay, masrafsız çözüm arayışı için Meclis’e gelenler" dedi.
Kamu denetçiliği kurumu iyi çalışırsa Meclis’e gelen ziyaretçi sayısının da azalacağını dile getiren Çiçek, bu sebeple işbirliğinin şart olduğunu kaydetti.
KDK’nın demokratik standartların yükseltilmesi bakımından önemine işaret eden Çiçek, açılmadan önce Avrupa Birliği (AB) uyum yasaları kapsamında Türkiye’ye kurulması yönünde telkinde bulunulduğunu, kurulduktan sonra uluslararası alanda Türkiye lehinde birçok yazı yazıldığını söyledi.
"YATAY GEÇİŞLERLE OLUŞAN KURUMLARDAN HAYIR GELMİYOR"
"Kurumun kurulması yetmez" deyin Çiçek, "Kurumdan beklenilen faydanın hasıl olması lazım. Son 4-5 yıldır en çok tartıştığımız konu hak ve hukuk konusudur. Hak ve hukuk dağıtan kurumların kendisinin tartışılır olmaması lazım. O önemli. Çünkü diğer kurumlardan farkı KDK’nın aldığı karar tavsiye kararıdır yani yapılmadığı takdirde bunun meyyidesi toplumda olacak, aydın çevrelerde olacak, sivil toplumda olacak. Yoksa öbürü gibi icraya koyup gereğini yapma imkanı yok. Onun için bu kurumun bünyesinin, orada görev yapan uzmanların kalitesinin çok yüksek olması lazım. Bana sorarsanız, en kaliteli uzman nerede çalışması lazım derseniz, Kamu Denetçiliği Kurumu’nda çalışacak. KPSS sınavı yetmez. Oradan istediği kadar 80 alsın 90 alsın önemli değil, efendim yabancı dil biliyor, yetmez. Mutlaka bu kurumda ilk başlangıçta böyledir. Bu alanda doktorası, mastırı olanlardan müteşekkil çok güçlü bir uzman kadrosuna ihtiyaç var. Sizin aldığınız kararı okuyan, uygulamadığı zaman bundan mahcubiyet duyacak olması lazım, Bizim bürokrasimizde şöyle bir hastalık vardır, bu hastalık buraya girmemeli. Herkes oturur katsayı, gösterge, emeklilik ikramiyesine göre yansımalı hesaba katar, yatay geçişlerle oluşan kurumlardan pek fazla hayır gelmiyor. Bunu açık ve net söylüyorum. Bir özeleştiri yapmamız lazım" ifadelerini kullandı.
Kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi gerektiğini ve her kurumun kendi personelini yetiştirmesi gerektiğini vurgulayan Çiçek, hakka, hukuka, hakkaniyete göre karar verileceğine göre uluslararası hukuk ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının çok iyi bilinmesi gerektiğini kaydetti.
"Biz de siyaseten ırgatlık dönemi içerisindeyiz" diyen Çiçek, projede emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
ÖMEROĞLU: "15 BİN BAŞVURU OLDU, 14 BİNİ SONUÇLANDI"
Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu da bugün 140’a yakın ülkede faaliyette olan Ombudsmanlık kurumlarının insan haklarını koruma mekanizması içinde büyük bir önemi olduğunu belirtti, KDK’ya bugüne kadar 15 bin 417 başvuru olduğunu açıklayan Ömeroğlu, sonuçlanan başvuru sayısının ise 14 bin 505 olduğunu belirtti.
En çok şikayet alınan başvuru konularının kamu personel rejimi, eğitim-öğretim, gençlik ve spor ile ekonomi, maliye ve vergi olduğunu dile getiren Ömeroğlu, kurumun Gezi Parkı, başörtüsü gibi toplumun genelini ilgilendiren önemli konularda verdiği kararları ile ve Soma Maden Kazası Özel Raporu gibi çalışmalarının kamuoyunda yankı bulduğuna dikkat çekti.
Ömeroğlu, ’Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi’ ile Kamu Denetçiliği Kurumunun zorlukları aşıp toplum nezdinde tanırlılığını artırarak daha etkin bir hizmet verebilmesi, kurumun mevcut durumunu tespit ederek ihtiyaçlarını analiz edip buna göre adım atabilmesini sağlamayı amaçladığını vurguladı.
Kamu Denetçiliği Kurumu'nun Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "2014 yılında Meclis’e 540 bin üzerinde ziyaretçi geldi. Bunların önemli bir kısmı mağdur edildiğini ve sorunlarının olduğunu düşünerek, kestirmeden ve kolay, masrafsız çözüm arayışı için Meclis’e gelenler" dedi.