Toplantıda Memur-Sen’in görüş, beklenti ve taleplerini açıklayan Ali Yalçın, 2016 yılının Mart ayındaki ilk Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı’nda belirtilen teklif ve taleplerin gündem oluşturabilecek düzeyde bir değişiklik olmadığını bildirdi. Yalçın, "Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı’nın amaçların herhangi biri için ürettiği anlamlı, kabul ve takdir edilir bir sonuç ürettiğini söylemek mümkün değildir" dedi.
Mart ayındaki ilk toplantıdan sonra Türkiye’nin siyasi, ekonomik, sosyolojik ve diplomatik gündeminde tarihe iz bırakan gelişmelerin yaşandığını belirten Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın "15 Temmuz darbe teşebbüsü ve sonrasındaki gelişmeler, OHAL’in ilanı ve yayımlanan KHK’lar kamu görevlilerine yönelik iş ve işlemler, düzenlemeler kurumsal ve kişisel hayata doğrudan etkileyen süreç ve sonuçlar üretti. FETÖ’nün 15 Temmuz cinneti ve FETÖ’cülerin kamu personel sisteminde, kamu kurum ve kuruluşları üzerindeki yapılanmaları merkeze alınarak, iş güvencesinden, rotasyona, performanstan, sözleşmeli personel istihdamına, güvenlik soruşturmasından, görevde yükselme ve atamalarda mülakat uygulamalarına birçok konu yine ve yeniden kamu personel sistemi başlığıyla gündemin ilk sıralarına yerleşti. Görevden uzaklaştırmalar, ihraç ve iadeler noktasında bu türden iş ve işlemlerden kriterlerin belirsizliği, kurumların uygulama birliği oluşturma noktasındaki gecikme ve daha birçok konu bugün gerçekleştireceğimiz KPDK toplantısı öncesindeki süreçte her zeminde ve farklı medya içeriklerinde gündeme alındı. Fakat KPDK’nın gündeminde açık bir içerikle yer verilmiyor. Buna rağmen, kamu personel sisteminin emek tarafının yetkili temsilcilerinin ve yetkisi olmayan iki konfederasyonun Kamu İşveren tarafı temsilcileriyle aynı masada bulunduğu bir kurulun toplantı gündeminde bunlar açık bir şekilde başlık olarak yer almıyor" şeklinde konuştu.
Ali Yalçın, toplantıda Kamu İşveren tarafının özellikle de 15 Temmuz’dan bu yana kamu personel sisteminde, kamu görevlileri zemininde neler olduğu, nelerin değiştiği, hangi hedeflere ulaşıldığı noktasında kamu yönetiminin bürokrasinin hangi konumda olduğu noktasında bir içerik sunumu yapmasını beklediklerini belirterek, "Darbe teşebbüsünün, terörün, terörle mücadelenin, Türkiye’ye yönelik küresel tezgah ve kumpasların, ekonomi ve siyasi odaklı diplomatik baskı ve dayatmaların zirve yaptığı süreçlerde, kamu hizmetlerinin, çalışma hayatının, kamu görevlilerinin hak ve hukuklarının etkilenme boyutuna ilişkin olarak Kamu İşvereni gözünden bir tablonun bize sunulmasını bekliyoruz" dedi.
"Bu eylemsizlik hali devam ederse bu konular çalışma konuları olmaktan çıkıp çatışma-çekişme konusu olarak gündeme gelecek"
3’üncü dönem Toplu Sözleşmenin ikinci uygulama yılına girilmesine bir aydan biraz fazla zamanın olduğuna dikkat çeken Yalçın, "Dördüncü dönem toplu sözleşme sürecinin başlamasına da 8 aylık bir süre kaldı. Buna rağmen, toplu sözleşmede altına imza konulan hükümlerin bir bölümüyle ilgili olarak hala üzerine düşeni yapmak noktasında olması gerekenin gerisinde kalan Kamu İşvereni görüntüleri mevcut. Toplu Sözleşme metninde çalışma konuları başlığı altında toplanan hükümlerle ilgili olarak bu eylemsizlik hali devam ederse bu konular çalışma konuları olmaktan çıkıp çatışma-çekişme konusu olarak gündeme gelecek" şeklinde konuştu.
Yalçın konuşmasına şu şekilde devam etti: "Kamu görevlerini, kamu personel sistemi içerisindeki konumlarını ihanet eylemlerinin suç aletine çeviren FETÖ’cülerin tasfiyesini gerçekleştirmek ve yeniden kamuya sızmalarını engellemek adına alınan tedbirlerin kamu personel sisteminin ve mevzuatının doğal eklentisi haline getirilmesi gibi bir sonuca doğru gidiyoruz. Örneğin güvenlik soruşturmasına ilişkin düzenleme bir gereklilik fakat içeriğine ilişkin belirsizlik, süreye ve sürece ilişkin belirsizlikleriyle mevzuata dahil edildi. Aynı şekilde, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi talep ve tekliflerimizin bulunduğu bir zeminde, sözleşmeli öğretmen-sağlık personeli istihdamına başvurulması ve beş yıllık çakılı görev yeri uygulamasının hayata geçirilmesini önümüzdeki süreçte yaşanacak sıkıntıları mevcutta yaşanılan sıkıntılar nedeniyle göz ardı etme hatası olarak görüyoruz. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında mülakat uygulamasının hayata geçirilmesine ilişkin yönetmelik değişikliğinde, yetkili konfederasyonun, yetkili sendikaların görüşünün alınmamasını, ’OHAL kaynaklı bir tedbir’ çerçevesinde makul göremiyoruz. Çünkü, OHAL dönemiyle sınırlı bir düzenlemeden değil kalıcı bir hükümden söz ediyoruz."
"4/B ve 4/C’ye kadro, ısrarlı talep ve teklifimizdir"
"4/B, 4/C kapsamında istihdam edilen kamu görevlilerinin kadro beklentisi ve buna ilişkin tekliflerinin hala karşılanmadığını bildiren Yalçın, bu statülerde görev yapanların kariyer ve liyakat zemininde kamu personel sistemi içerisinde daha üst görevlere yükselmelerine imkan sağlayan, yer değiştirme fırsatlarından yararlanmalarına kapı açan kadro ile memur sıfatı ile tanışma hakkını fazlasıyla hak ettiklerini bildirdi.
Ali Yalçın, "15 Temmuz’un asli ve cani faili FETÖ’nün kamudaki sızmalarında yoğunlaştığı kurumların iş güvencesi esnekliği ya da amir-hiyerarşi dayatmasının mümkün olduğu kurumlar olduğu dikkate alındığında, FETÖ’yle mücadelenin, terör örgütlerinin kamuya sızmasını engelleme hedefinin gereği olarak kadrolu statüye geçişin, kadrolu istihdamın kamuda tek seçenek olmasının mevcut tercihler yanında daha doğru olduğu tartışmasızdır. Bu çerçevede, kamu personel sisteminde mevcut sözleşmeli ve geçici personelin tamamının kadroyla ilişkilendirilmesi, kamu görevlileriyle aynı işleri gören kamu işçilerinin de kadroya geçirilmesi yönündeki yasal düzenlemenin bizimde yer alacağımız bir çalışma gurubu tarafından hazırlanması ve yürürlüğe konulması son derece önemlidir" dedi.
Devlet Personel Başkanlığınca 21-23 Ekim tarihleri arasında düzenlenen, kamu personelinin birçok sorununun masaya yatırılarak çözüm bulunmaya çalışıldığını bildiren Yalçın, Memur-Sen olarak tüm hizmet kollarında yetkili olan sendikalarının sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm önerileri sunduklarını belirterek, "Katılımcılarla ortak görüş olarak kamu görevlilerinin kırmızı çizgisi olan iş güvencesine hiçbir şekilde dokunulmaması gerektiğinin hep bir ağızdan deklare edildiği Kamu Personel Sisteminin Değerlendirilmesi Çalıştayının sonuçlarının bir an evvel biz paydaşlarla paylaşılmasını, sonuçlarının birlikte değerlendirilerek karşılıklı diyalog ortamında çözümler üretmemiz gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.
KHK’lar hakkında ise Yalçın, şu değerlendirmeyi yaptı:
"15 Temmuzdaki darbe teşebbüsünün bertarafı sonrasında, yeni darbe girişimlerini engellemek ve teşebbüsün anayasal düzen ve milli güvenlik açısından oluşturduğu tahribatı gidermek ve buna ilişkin tedbirleri hızla hayata geçirmek amacıyla, Anayasa gereği Olağanüstü Hal ilan edilmiş, Olağanüstü Hal ilanı sonrasında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnamelerle, bu kapsamda alınacak tedbirler, gerçekleştirilecek iş ve işlemler hüküm altına alınmıştır. Ancak söz konusu KHK’larda başta rotasyon, sözleşmeli istihdam konuları olmak üzere kamu görevlilerine, kamu personel sistemine ilişkin düzenlemelere de yer verilmiştir. Kamu personeline ilişkin düzenlemelere KHK’larda yer verilmiş olmasından dolayı duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmekle beraber kamu görevlilerini doğrudan ve dolaylı etkileyen idari ve yasal düzenlemelerin, kamu görevlilerinin temsilcisi olan ve bu yönüyle de anayasal teminatla oluşturulmuş olan paydaş konumundaki kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonlarının görüşleri alınmadan, diyalog mekanizması işletilmeden hayata geçirilmiş olmasının ve bunun tekrarı halinde kamu personel sisteminde yeni sorunlara neden olabileceğinden öngörümüzü de ifade etmek istiyorum."
"Yayımlanan KHK’lar ile FETÖ’nün kamu kurum ve kuruluşlarındaki yapılanmasının deşifresi, tespiti, FETÖ ile üyelik, mensubiyet, irtibat ve iltisak düzeyinde ilişkisi bulunan kamu görevlilerinin tespit edilmesine, görevden uzaklaştırılmasına ve kamu görevinden çıkarılmasına yönelik hükümlere de yer verilmiştir" diyen Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Kamu personel sistemi içerisindeki FETÖ mensuplarının, destekçilerinin tespiti ve tasfiyesine ilişkin faaliyet ve kararlarda, bu yapıyla ilişkisi bulunmayan tek bir kamu görevlisinin dahi bulunması, hem adalete olan inancı hem de kamu vicdanını zedeleyeceği aşikardır. Bu riskin oluşmasına izin vermemek; terör örgütü mensuplarının kamudan tasfiyesindeki kararlılık yanında terör örgütleriyle ilişkisi bulunmayanların tasfiye sürecine dahil edilmemesinde, haklarında bir şekilde kamu görevinden ihraç kararı verilen masumiyeti açık ve kesin olan kamu görevlilerinin göreve iadesinde tutarlılık ortaya konmalı, ihraçları hatalı olanlarla ilgili iade süreçlerinin daha hızlı işletilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Türkiye’de çalışma hayatının gayri insani tarafını oluşturan taşeron işçiliğine son verecek olan yasal düzenlemenin bir an önce TBMM’ye sunulmasını beklediğimiz ifade ediyoruz."
(BA-MK-Y)
Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı
Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısına katılan Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu işvereninin atılan imzaya sadık kalmasını, verilen sözün gereğinin yapılmasına davet ettiğini belirterek, "Kamu görevlilerinden istenilen sadakati öncelikle imzanın sahibi olan kamu işvereni de istiyor. İvedi bir şekilde belirli bir tarihe kadar bitirilmesi, hüküm altına alınan konular ile 2016 yılında sonuçlanması öngörülen, üzerinde çalışma yapılacak konuların derhal sonuçlandırılarak kamu görevlilerinin lehine olmak şartıyla hayata geçirilmesi gerekliliğini bütün kararlılığımızla ifade ediyoruz" dedi.