Kamu-Sen'den Devlet Memurları Kanununun Değişiklik Önerisine Tepki

Kamu-Sen'den Devlet Memurları Kanununun Değişiklik Önerisine Tepki

Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol, değiştirilmesi gündemde olan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunuyla ilgili açıklama yaparak bazı uyarılarda bulundu.

Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun değişmesiyle ilgili bir açıklama yaptı. Doğruyol, kanunla ilgili bilgiler vererek, eleştirilerle bulundu. Ahmet Doğruyol, "Öncelikle belirtmek isteriz ki; darbeye kalkışan memurlar değil, eli silahlı teröristlerdir. Memurluk güvencesine sahip kamu görevlileri ise darbenin karşısında, darbeyi önleyen kesim olmuştur. Bugüne kadar değil Türkiye’de dünyanın hiçbir ülkesinde memurlar darbe yapmamış, darbe yapmaya kalkışmamıştır. Bilakis, devletimizin geleceğinin teminatı, iş güvencesine sahip kamu görevlileridir. Memurun iş güvencesinin kaldırılmasını terör örgütlerine, darbeye bağlamak 3 milyon memura hakarettir. 2002 yılında memur güvencesini kaldırmayı dillendirdiğinizde darbe mi vardı?" dedi.



"Yıllardan beri uygulanan bir sistem"

Ahmet Doğruyol, "2002-2016 yılları arasında özellikle devletine bağlı, vatanını, milletini seven kamu görevlilerine yönelik olarak uygulanan ayrımcılık, dışlama, haksızlık ve adaletsizliği en derinden yaşamış, bizzat bu adaletsizliğe maruz kalmış kamu görevlileri adına Türkiye Kamu-Sen olarak verdiğimiz mücadele herkesin bilgisi dahilindedir. Tekrar ediyoruz ki; sayın bakanın sanki darbe girişimini kamu görevlileri gerçekleştirmiş gibi bir yaklaşım içinde bulunması, 3 milyon kamu görevlisi adına hiç de yakışık almamıştır. O halde biz de sayın bakana soruyoruz; mülakata dayalı atama ve görevde yükselme sisteminin adil bir yapı oluşturduğunu kim, nasıl iddia edebilir? Çok yakın geçmişimizde tecrübe ettiğimiz üzere, kamuda bir grubun kendisine yandaş bir kesim oluşturmak üzere performans sistemini kendi amaçları lehine kullanmayacağını kim garanti edebilir? İş güvencesi olmayan kamu görevlileri, kendilerine verilen kanun dışı görevleri nasıl sorgulayacak, kanun dışı emirlere nasıl karşı gelecektir? İş güvencesi aslında memurun şahsına yönelik olmaktan çok devleti ve kamu hizmetlerinin tarafsızlığını ve sürekliliğini sağlamak adına oluşturulmuş ve bütün dünyada yıllardan beri uygulanan bir sistemdir. Memurun iş güvencesi darbeye sebep olan değil, devleti her türlü darbeden koruyan en önemli unsurdur" şeklinde konuştu.



"İş güvencesi Türkiye Kamu-Sen’in kırmızı çizgisidir"

Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol, şöyle devam etti: "Memurun iş güvencesi kaldırılarak A, B, C, D gibi dört aşamalı karne verileceği, karnesi başarılı olmayan memurun sözleşmesinin iptal edileceği ifade edilmektedir. Söz konusu sistemin bir örneği 663 sayılı KHK ile kamu hastanelerinde uygulanmaktadır. 2011 yılından bu yana, yaklaşık beş buçuk yıldır uygulanan sistem bu gün tıkanma noktasına gelmiştir. 2015 Sayıştay raporu sonucuna göre kamu hastaneleri ekonomik olarak çıkmaza sürüklenmiş. Çalışanlar arasında ayrımcılık, ötekileştirme, adam kayırma zirve yapmış, kamu harcamaları kat be kat artmıştır. Bu gün sistemden geri dönüş hesaplarının yapıldığı herkesin malumudur. Biz kamu hastanelerinde ki sözleşmeli memurlarda da gördük ki, bu tür bir sistem başarı değil, başarısızlık getirecektir. Bu gün pek çok kamu kurumunda olduğu gibi idareciye yada mevcut iktidara yakın duran memura iyi karne vermekten, memurlar arasında haksızlık hukuksuzluk yapmaktan başka bir işe yaramayacaktır. İş güvencesi Türkiye Kamu-Sen’in kırmızı çizgisidir. Türkiye Kamu-Sen birileri gibi bireysel çıkar ve menfaatler üzerine sendikacılık değil, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve milletin çıkarlarını ön planda tutarak sendikacılık yapmıştır. Bundan sonra da öyle devam edecektir."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile