Kanadoğlu: Süreyi Ysk Belirler, 7 Yılın Tek Yolu Anayasa Değişikliği

Cumhurbaşkanın görev süresini belirleme yetkisinin Yüksek Seçim Kurulu(YSK)’nda olduğunu iddia eden Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, sürenin 7 yıl yapılabilmesinin tek yolunun anayasa değişikliği olduğunu ileri sürdü.

Kanadoğlu, bu değişikliği halkoyuna sunmamanın tek yolunun da 367’den geçtiğini savundu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Antalya Kültür Merkezi(AKM)’nde ‘Yeni anayasa ve gerçekler’ konulu panel düzenlendi. Prof. Dr. Çetin Yetkin’in yönettiği panelin konuşmacıları Sabih Kanadoğlu ile Prof. Dr. Ümit Özdağ oldu.

Sabih Kanadoğlu konuşmasının ilk paragrafını Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a ayırdı. Arınç’ın geçen hafta Ankara Çukurambar’da bir açılış sırasında cumhurbaşkanın görev süresinin `5 yıl mı, 7 yıl mı olacağı’ yönündeki soruya `Sabih Kanadoğlu’na sorun` karşılığı verdiğini hatırlatan Kanadoğlu, Başbakan Yardımcısı’na Antalya’dan cevap verdi. Kanadoğlu, cumhurbaşkanın görev süresiyle ilgili cevabın Anayasa`nın 6. maddesinde yazılı olduğunu söyledi. Bugünkü Meclis`in varlık sebebinin ve meşruiyetinin bu maddeye dayalı olduğunu ileri süren Kanadoğlu, “6. madde açık ve net şekilde hiçbir kişinin ve organın kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanmayacağına amirdir.” dedi.
Anayasa değişikliğiyle, cumhurbaşkanını seçme yetkisinin Meclis`ten alınarak halka verildiğini hatırlatan Kanadoğlu, “Kabul edilen metne göre cumhurbaşkanı 5+5 yıl süreyle seçilecektir. Yani 5 yıl için seçilecektir.” diye konuştu. ‘5 mi, 7 mi’ tartışmalarının anayasaya geçici madde konmadığı için yaşandığına değinen eski Yargıtay Başsavcısı, 5 yılın sonu olan 28 Ağustos 2012 tarihine kadar gerekli önlem alınmazsa cumhurbaşkanının görev süresinin o tarihte sona ereceğini savundu.
Cumhurbaşkanın görev süresinin Meclis`in yapacağı yasal bir düzenlemeyle 7 yıla çıkarılmasının ‘anayasa ihlali’ olacağını ileri süren Kanadoğlu, “Böyle yola gidilmemesini tavsiye ederim. Aksinin yapılması büyük problem ortaya çıkacaktır. Cumhurbaşkanın kendisi tartışma konusu olacaktır. Yapılan bütün iş ve eylemler de tekrar bir tartışma konusu haline gelecektir.” görüşlerini savundu.
Kanadoğlu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “28 Ağustos 2012 tarihine kadar cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılması gerekir. Bu konuda seçim hazırlıklarını yapma görevi de YSK’ya aittir. Unutulan, gündeme getirilmeyen, hatta bizzat YSK’nın da unutmaya çalıştığı bir başka karar vardır. Bu karar, 26 Şubat 2011’de alınmış olan YSK kararıdır. YSK bu tarihte, süresi 4 yıla indirilen milletvekili genel seçimlerinin 2011’de yapılması gerektiğini karar altına almıştır. O tarihte daha, erken seçim kararı yoktu. O tarihte YSK seçim süresini 4 yıl olarak tayin ve ilan etmiştir. Şimdi iddia edilir ki; aslında bir erken seçim kararı alınmıştır. Erken seçim kararı üzerine YSK bu tayini yapmıştır, bu gerçeğe aykırıdır. Çünkü erken seçim tarihi alınan kararın tarihi, bu YSK kararından sonra alınmıştır. 4 yılın 2011’de bittiğini karara bağlayan YSK’dır. O halde Meclis`in cumhurbaşkanlığı seçiminin usul ve esasları hakkında yasa çıkararak bunu 7 yıla götürme hakkı, görevi ve yetkisi yoktur. Bu kararı verecek olan YSK’dır.”
Cumhurbaşkanın görev süresinin 7 yıl olabilmesinin tek bir yolu bulunduğunu savunan Kanadoğlu, bunun yolunu şu sözlerle dile getirdi: “Geç olmasına ve eleştirileri üzerime çekebilecek olmasına rağmen tek yol, anayasada yapılacak değişiklikle bu süreyi geçici biçimde 7 yıl olarak tespit etmekten geçer. Anayasa değişikliği yaparak ‘7 yıla çıkarırız’ diye düşünüyorsanız, o zaman anayasa değişikliği yaparsanız. 367’yi bulursanız halk oylamasına gitme gereği yok. Ama cumhurbaşkanı, 367 ile değil, 550 ile çıkarsa onu halk oylamasına götürme yetkisine sahiptir. Şu andaki cumhurbaşkanın böyle bir halk oylamasına gidip gitmeyeceği ayrı bir sorundur. O zaman 330’u geçiyorsanız götürürsünüz, halk size ‘7 yıl olsun’ der, o zaman oturup cumhurbaşkanın 7 yıllık görev süresinin dolmasını beklersiniz. Yolu budur. ‘Yasa değişikliğiyle bunu yaparız’ derseniz büyük tartışmalar çıkar içeriden, sonunda meşruiyet sorununu gündeme getireceğini de hatırlatmak istiyorum.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile