Akgün, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK'nın elebaşılarından Mustafa Karasu'nun bombalı saldırıyla ilgili açıklamasının Kürt siyasi aktörlerin bombalama olayını bildiği şeklinde yorumlanması gerektiğini söyledi.
"O zaman neden bu patlamayı önlemediler, neden istihbarat ile paylaşamadılar?" sorusunu yönelten Akgün, şunları belirtti:
"Dün, Selahattin Demirtaş'ın yaptığı bir açıklama vardı. Şahsına yönelik bir suikast olabileceğine ilişkin bilginin özetle PYD tarafından kendilerine iletildiğini, emniyetin de bu nedenle güvenlik tedbirlerini artırdığını söylemişti. Eğer böyleyse bu konuda emniyet birimleriyle iş birliği yapmaları ve istihbaratı uyarmaları gerekirdi ama bunun yapılmadığı görülüyor. Bu, sorumsuzca ve talihsizce bir davranış olarak değerlendirilmelidir.
Daha ileri giderek, 'Bu şekilde bir saldırının önlenmesini bilerek istemediler' demek istemem çünkü kendisi de hedeftedir ama PKK'nın şiddeti devam ettirdiği bir süreçte bu güvensizlik ortamının sürmesi, diğer örgütlerin de Türkiye'de eylem yapmasına imkan verecek bir ortam oluşturuyor. Esas sorumsuzluk burası."
Akgün, yeniden başlayan şiddetin sadece hükümete yönelik olumsuz etki yaratmadığını, aynı zamanda birçok HDP'linin hayatını kaybettiğini, hedef kitlenin de HDP kortejinde yürüyenler olarak görüldüğünü kaydetti.
Siyasi alanda mücadele edenlerin önlerinin açılması gerektiğini vurgulayan Akgün, "HDP'nin halkın oyuyla seçilmiş bir aktör olarak mutlaka şiddetle arasına kesin sınır koyması gerekiyor. Bunu yapmadığı sürece hükümete ya da güvenlik birimlerine hangi suçlamaları yaparlarsa yapsınlar, oluşan bu şiddet ortamının esas sorumlularının bu şiddeti sürdürenler olacağını bilmeleri gerekir" diye konuştu.
- "Kendilerinin cevap vermesi gerekiyor"
AK Parti İçel Milletvekili Muhsin Kızılkaya da genellikle bu tip değerlendirmeler yapıldığını belirterek, "Eğer bu, bir somut bilgiyse bunlardan bir tanesi de tutmuş" dedi.
Basında yer alan habere göre, HDP'li siyasetçilerin patlamaya ilişkin bilgiye sahip olmalarına rağmen niçin kimseyi uyarmadıklarının sorulması gerektiğine dikkati çeken Kızılkaya, "Bu soruya da kendilerinin cevap vermesi gerekiyor" dedi.
- "Söylesin, kime gönderilmiş böyle bir bilgi?"
Kürt Demokratlar Platformu (KDP) Genel Başkanı Başkanı Sertaç Bucak da haberdeki iddia doğru olduğu takdirde Karasu'nun konuyu somut şekilde açıklaması gerektiğini söyledi.
Bucak, "Karasu'nun, 'Böyle bir bilgiyi hangi Kürt siyasetçilere göndermişlerdir?' sorusunun cevabını vermesi gerekiyor. Bu, çok muğlak bir ifade. Kafa karışıklığına yol açar çünkü Türkiye'de Kürtler için siyaset yaptığını söyleyen milyonlarca insan var. Onun için bu konuda daha somut bilgi verse daha doğru olurdu. O zaman söylesin, kime gönderilmiş böyle bir bilgi? Bu, çok spekülatif bir şey, herkesi töhmet altında bırakıyor, kesinlikle kabul etmiyorum" değerlendirmesinde bulundu.
'Kandil Başkentteki Saldırıyı Bir Hafta Önceden Biliyordu' İddiası
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, başkentteki terör saldırısından bir hafta önce PKK elebaşılarının bölge siyasetçilerine patlamayla ilgili istihbarat verdiği iddiasına ilişkin, "Eğer böyleyse bu konuda emniyet birimleriyle iş birliği yapmaları ve istihbaratı uyarmaları gerekirdi ama bunun yapılmadığı görülüyor. Bu, sorumsuzca ve talihsizce bir davranış olarak değerlendirilmelidir" dedi.