Kandıra Belediyesi tarafından Turan Güneş Kültür Merkezi'ndeki konferansta konuşan Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çelik, İslam dünyasında yıllardır süren kan ve göz yaşının sona ermediğini söyledi.
Avrupa'nın 18. yüzyılın başlarında tarım toplumundan sanayi toplumuna geçtiğini kaydeden Çelik, Avrupa'nın fabrikaların yapılması, dünyanın her yerinden gelen hammaddelerin işlenmesi ve mamüllerin maliyetinin çok üzerinde satılmasıyla refahı gördüğünü belirtti.
"Bu refahı kaybedersek ne olacak korkusu ve enerji ihtiyacı Düvel-i Muazzama denen 6 devleti bir araya getirdi" diyen Çelik, "Bulunan petrolü Avrupa'ya getirmek ve enerji ihtiyacına kesin çözüm bulmak isteyen bu 6 devlet, tesbihin imamesi hükmünde olan Osmanlı’yı yıktı. Sevr Anlaşması, anlaşma değil bir projedir. Lozan, imparatorluğun defin ruhsatıdır. Bizden kendi topraklarımız dışında hiçbir yerle ilgilenmememiz istendi" şeklinde konuştu.
İslam dünyasıyla 1970'lere kadar hiç ilgilenilmediğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
"Bir çöp, almadık, bir bardak su satmadık. Bize böyle bir rol biçildi. Rahmetli Menderes ve Özal'a kadar bize biçilen role uyduk. Ne zaman ki Menderes kazma kürek yapmak için demir çelik fabrikası kurmak üzere kredi istedi, verilmedi. Kredi için Rusya ile görüşmeye başladı, idam ettirildi. Demirel, 6 defa gitti 7 defa geldi. Özal, Balkanlarda Türki cumhuriyetlerinde dolaşmaya başladı, zehirleyip öldürdüler. Türkiye 2007 yılına kadar bağımsız değildi. Ordusunun ihtiyaçlarının yüzde 95’ini Amerika karşılıyordu. Ne zamanki kendi silahını yapmaya başladı, kendi mermisini, kendi insansız hava aracını, kendi helikopterini, kendi yazılımını yaptı. 'Uzun adam' yapılan tüm engellemelere rağmen, arabayı tozlu toprak yollardan stabilize yolları geçirerek, asfalt yola kadar getirdi. Son bir hamleye ihtiyaç var."
Savcı Sayan ise CHP'de uzun süre üst düzey görevlerde bulunduğunu, 24 çocuklu Kürt kökenli bir ailenin ferdi olduğunu ifade etti.
"Uzun adam ne zaman ki masaya vurdu, 'One Minüte' dedi. O zaman biz gönülden bu davaya bağlandık. Yalnız bırakılmaması gereken bir lider olduğunu gördük. O gün bu gündür yanındayım, emrindeyim" diyen Sayan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir askeri olduğunu, gidecek başka bir yerinin bulunmadığını aktardı.
Sayan, 1 Kasım seçimlerinin normal bir seçim olmadığını, bu seçimin Kurtuluş Savaşı kadar önemli olduğunu savunarak, şöyle konuştu:
"Bu günkü davamız Türkiye’nin Suriye’ye çevrilmemesi davasıdır. Herkes Recep Tayyip Erdoğan’ı suçluyor. Neden, ne yaptı size, bu ülkeye? Türkiye’ye kim çalıştıysa, bunu reva gördüler. Menderes, Özal, Erbakan, Yazıcıoğlu milliydi. Tayyip Erdoğan 'ben milliyim' diyor kızıyorlar. Milli demek ne demek? Ben Kürdüm milliyim, sen Türksün millisin, o Laz milli. Millilik, ayyıldızlı bayrağı dalgalandırmak, ezanları susturmamaktır. Büyüyen gelişen Türkiye’yi kıskanıyorlar. Türkiye, Ortadoğu'da Müslümanların, İslam aleminin kalan tek moral merkezi. Bütün mesele bu güçlü yürüyüşü durdurmak. Erdoğan’a saldıranlara bir bakın, tarafınızın neresi olması gerektiğini göreceksiniz."
Konferansa, Kandıra Belediye Başkanı Ünal Köken, AK Parti İlçe Başkanı Yunus Özder, Kent Konseyi Başkanı Erdoğan Günay ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kandıra'da 'Başka Türkiye Yok' Konferansı
Kandıra ilçesinde "Başka Türkiye Yok" Konferansı düzenlendi.