Kapusuz:

Kapusuz:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, "Siyasetçiler görevlerine samimi olarak dört elle sarılıp, milletin verdiği yetkiyi doğru kullanır, sorumluluklarını yerine getirirlerse o ülkede sıkıntılar azalır.Yoksa birileri gibi '6 kez gittim, 7 kez geri geldim' diye öğünürlerse onlara siyasetin yüz karası denir" dedi.

AK Parti Antalya Siyaset Akademisi Toplantısı, AK Parti Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz'un katılımı ile Esnaf ve Sanatkarlar Odası toplantı salonunda gerçekleşti. AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse'nin de katıldığı toplantıda Kapusuz, siyasetçi adaylarına deneyimlerini aktardı. Siyasetin bir takım oyunu olduğunu ve disiplin gerektirdiğini belirten Kapusuz; siyasetin sadece milletvekilliği, belediye başkanlığı ile sınırlı olmadığını, sivil toplum adına bir şeyler yapmanında siyaset olduğunu belirtti.

Siyasetin hedefinin insana hizmet olduğunu belirten Kapusuz, "İnsan, eşrefi mahlukattır. Siyasetin amacı da insanları mutlu güvenli kılmaktır. Her şey insan için. İşin özü insandır" diye konuştu.

Siyasetin bir meslek değil, görev olduğunu belirten Kapusuz, "Siyasi partiler, mevcut anayasaya göre demokrasinin vazgeçilmezidir. 1946'ya kadar tek parti vardı. 27 yıl. İlin valisi, il başkanıydı. Yetmedi, belediye başkanı. Partinin genel sekreteri ise içişleri bakanıydı. 1950 seçimlerinde bu zaman kadar çeşitli siyasi partilerimiz oldu. 165 tane yaklaşık parti kuruldu. 57 tanesi kapatıldı. Türkiye çok partili döneme geçişten sonra, 2-2.5 yılda bir seçim, 1-1.5 yılda iktidar değişimi, her 10 yılda birdarbe. Ne güzel ya, memlekete bakın! Bataklık mı, çıkmaz sokak mı, yarını belli olmayan bir ülke mi? Siz yabancı yatırımcı olsanız, yarınınızı göremeseniz mağaza açıp işyeri açar mısınız? Her 10 yılda bir darbe, siyasete müdahale, her bir yılda iktidar değişikliği. Böyle bir ülkede gelişme olur mu" ifadelerini kullandı.

Herkesin suçu ispat edilinceye kadar masum olduğunu belirten Kapusuz, "Mahkemesi, yargılaması devam edenleri, bugün suçlu ilan edecek birisi değilim. Gönlümde hiç rızam olmadığım halde, burada ifade etmek mecburindeyim. Bugün kuvvet komutanları, genelkurmay başkanı bile yargılanabiliyorsa bu Türkiye'nin normalleşmesi, demokratik bir hukuk devleti olmasının bir gerekçesidir. Bakanlar yargılanır Yüce Divan'da. Peki soruyorum size genelkurmay başkanı nerede yargılanır? Hangi mahkeme yargılayacak? Yasadayeri var mı, yok. Neden? Çünkü mantalite şu: Genelkurmay başkanını kim yargılayabilir? Onu yargılayacak merci var mı? O da yok. Üzücü ama normal demokratik bir ülkede bunların olmaması lazım. Bu olaylar olduğu için birçok sıkıntılarla boğuşuyoruz" diye konuştu.

28 Şubat sürecine değinen Salih Kapusuz, "O zamanda bir tank yürütülmüştü. Nerede; Sincan'da. Şimdi onlar neredeler? Sincan'da. Keser döner, sap döner, arkadaşlar bir gün olur, hesap döner. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, içlerine yerleştirilmiş Osmanlı'nın son dönemindeki gibi İttihat ve Terakkicilerin bugüne yansıyanları, cuntacılar, darbeciler bu duruma düşürüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki evlatlarımız, inancımızın gereği Muhammed yerine Mehmetçik denilen bir milletin ocağıdır burası. Burada konuştuğumuz TSK değil, içindeki darbeciler ve hainlerdir" dedi.

Siyasetçilerin görevlerine samimi olarak dört elle sarılması gerektiğini kaydeden Kapusuz, "Siyasetçiler görevlerine samimi olarak dört elle sarılıp, milletin verdiği yetkiyi doğru kullanır, sorumluluklarını yerine getirirlerse o ülkede sıkıntılar azalır. Yoksa birileri gibi '6 kez gittim, 7 kez geri geldim' diye öğünürlerse onlara siyasetin yüz karası denir" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile