'Kara Para Aklamayla Mücadele Mekanizmasına Üyelik İran'ın Çıkarınadır'

Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Üyesi Mecid Ensari, kara paranın aklanması ve terör finansmanının engellenmesi için kurulan Terörizmin Finansmanıyla Mücadele Konvansiyonu (CFT) ve Mali Eylem Görev Gücü'ne (FATF) üyeliğin İran sisteminin genel politikasına aykırı olmadığını söyledi.

Ensari, CFT ve FATF yasasının hali hazırda konseyin Yüksek Denetleme Kurulu tarafından incelendiğini ve bir sonraki toplantının cumartesi günü yapılacağını aktardı.

Yüksek Denetleme Kurulu karar için acele ettiği yönündeki eleştirilerin de yersiz olduğunu kaydeden Ensari, Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyinin Anayasayı Koruyucular Konseyinden daha uzun bir sürede karar verdiğini belirterek, bu durumun yasal bir problemden kaynaklandığını savundu.

Ensari, İran resmi ajansı IRNA'daki açıklamasında CFT ve FATF üyeliğinin İran sisteminin genel politikasına aykırı olmadığını vurgulayarak, "Buraya bağlanmak ülkemizin çıkarına hizmet eder. FATF yasasını destekliyorum ve bu görüşümü Yüksek Denetleme Kurulu toplantısında da dile getirdim." diye konuştu.

Ensari, FATF yasasının Yüksek Denetleme Kurulu tarafından onaylanmasını beklediğini ifade etti.

- İran'daki FATF yasası tartışmaları

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesinde kara paranın aklanması ve terör finansmanının engellenmesi için FATF, 19 Ekim’de Paris’te yaptığı toplantıda Kuzey Kore ile birlikte gri listede bulunan İran yönetimine, ülkenin finansal yapısını uluslararası normlara uygun hale getirecek reformları tamamlamak için verdiği süreyi Şubat 2019'a kadar uzatmıştı.

İran meclisi söz konusu yasa tasarısını, "uluslararası iş birliği ve bilgi paylaşımını" öngören maddeyi çıkararak onaylamış ve Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi'ne sunmuştu. Ancak muhafazakar kanat ve yasayı daha önce reddeden Anayasayı Koruyucular Konseyi (Nigehban) ise Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi'nden tasarıyı meclise geri göndermesini istemişti.

İran'da muhafazakâr kanat, FATF yasa tasarısının kabul edilmesi ve bu kuruma üye olunması halinde ülkenin gizli bilgilerinin "düşmana" açık hale geleceği iddiasıyla bu sürece şiddetle karşı çıkıyor.