Karabük'te 'Ahilik Kültürü' Paneli

Karabük Mesleki Eğitim Merkezinde düzenlenen programa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Fatih Vargeloğlu, Ticaret İl Müdürü Feridun Karataş, İŞKUR Müdürü Coşkun Güven, KOSGEB Müdürü Serhat Saygın, okul müdürleri, veliler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Fatih Vargeloğlu, Ahiliğin 12. Yüzyıldan beri süre gelene bir esnaf teşkilatı olduğunu belirterek, “Bizim kültürümüzden gelen bir meselek öğrenme ve öğretme sanatı aynı zamanda da içinde ciddiyet, sevgi, saygı ve sahiplenme gibi ulvi değerler içeren bir değerler manzumesidir" dedi.

Ahilik teşkilatının sıradan bir örgütlenme sistemi olmadığını belirten Vargeloğlu, “Sosyal hayatın düzenlenmesinden, iktisadi hayata kadar millet olmanın tüm özelliklerini içinde barındıran, milletimize has sosyo-ekonomik bir sistemdir. Günümüzde bu anlayış ticaret erbabıyla esnaf ve sanatkârlarımızla devam etmektedir. Ahilik, kendisi siftah yaptıysa bir sonraki müşteriyi komşusuna yöneltmektir, cömert ve mert olmaktır. Ahilik bizim kültürümüzdür, bize hastır ve 1000 yıldır çalışma yaşamında iyilik, dürüstlük ve doğruluk meziyetleriyle insanı esas alan kadim bir okul ahlaki bir olgudur, Bu kültürün arka planında güçlü bir inanç sistemi, tarihsel örneklikler ve her daim iyinin yanında olma kardeşini kendine tercih etme dediğimiz digergamlık şuuru vardır" ifadelerini kullandı.

Düzenlenen panelin Karabük Mesleki Eğitim Merkezinde olmasının öğrencilerin hem işyerlerinde esnaf ve sanatkâr olarak yetişmeleri hem de burada örgün eğitim yada açık öğretim yoluyla mesleki ve kültürel dersleri alıyor olmaları bakımından son derece önemli olduğunu kaydeden Vargeloğlu şunları söyledi: “Bilindiği gibi Mesleki Eğitim Merkezlerimiz son yıllarda oldukça önemli değişim ve gelişim içine girmiştir. Bakanımızın açıkladıkları 2023 Eğitim vizyonunda da mesleki eğitimin önemi özellikle vurgulanmış olup, Büyük ve Güçlü Türkiye’mizin imarında özellikle ara eleman dediğimiz meslek erbabının önemi yine üzerine basılarak vurgulanmıştır. Bu kurumlarımızdaki öğrencilerimiz hem çalışmakta, meslek öğrenmekte hatta devletimiz hem öğrencimize hem de çalıştıran ustamıza da bu değere binaen bir miktarda kaynak aktarmaktadır. Hem de isterse diploma sahibi olup, bir üst öğretime devam etmektedir. Yani bizim azim kültürümüzde olduğu gibi gençlerimiz hem zanaat sahibi olacak hem de ilim ve kültür sahibi olacaktır. Hele devletimizin yeni iş kuran gençlerimize sunduğu teşvikleri de düşündüğümüzde bu gerçekten büyük bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.”