Kardak'a giden botlara cepten benzin aldık

Poyrazköy davasının dünkü duruşmasına Albay Türkşen'in Kardak krizine ilişkin açıklamaları damgasını vurdu. 'Terör örgütü üyeliğiyle suçlanan Ercan Kireçtepe'ye bakınca, Kardak'a gidecek bota kredi kartıyla benzin alan birini görüyorum' diyen Türkşen, 1996 yılına ait 16 lira 73 kuruşluk fişi gösterdi


Seda KILIÇ / İSTANBUL
Amirallere suikast ve Kafes davalarıyla birleştirilen Poyrazköy davasının ilk duruşması dün görüldü.
 İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar emekli Binbaşı Levent Bektaş, Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe, Deniz Binbaşı Erme Onat, Deniz Binbaşı Eren Günay ve emekli SAT komandosu Ergin Geldikkaya, teğmenler Faruk Akın, Sinan Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Burak Düzalan, Yakut Aksoy ve Tarık Ayabakan ile emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü'nün de aralarında bulunduğu 25 tutuksuz sanık katıldı.
 

EKMEK ARASI PEYNİR YAPIP GİTTİK
Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılmadı. Mahkemeye, 'Balyoz' soruşturmasında emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında olduğu 19 kişiyi tahliye ederek dikkat çeken Hakim Oktay Kuban başkanlık etti. Duruşma, Poyrazköy sanıklarının savunmasının alınmasıyla başladı. Sözlerine Namık Kemal'in 'Düşmek üzere yıldırım ekser mualla tak arar, herkese gelmez bela erbabı istihkak arar' dizeleriyle başlayan Albay Ali Türkşen, bağlı olduğu tek örgütün TSK oldğunu söyledi.  1990-1997 yılları arasında SAT Grup Komutanı olarak 'Kardak Çıkarması'nı yaptıklarını belirten Türkşen, şunları söyledi: 'Buradakileri, baktığınızda terör örgütü şüphelisi olarak görebilirsiniz ama ben Ercan Kireçtepe'ye bakınca Kardak'a gidecek botun benzini olmadığı için kredi kartıyla benzin alan kişiyi görüyorum. O bayrak oradan gidecek diye 3 saat içinde benzini alıp, ekmek arası peynir yaparak oraya gittik. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya'yı arıyor. O da bizi aradı. Ben nasıl 'Komutanım benzin yok' diyeyim.' Türkşen mahkeme heyetine Kireçtepe'nin kullandığı kredi kartının 1996 yılına ait 16 lira 73 kuruşluk fişini gösterdi.
 

ÖRGÜTÜN ADINI KOYDU: TERÖZERO
Emniyet Müdürlüğü'nün sitesine girdiğini söyleyen Türkşen, 'Bizim dahil olduğumuz iddia edilen örgütün adı Emniyet Müdürlüğü sitesinde yok. İddia edilen örgütteki kişilerin yaş ve eğitim sınırı yüksek. Bu örgütün adını şu an koyuyorum 'Terözero örgütü.' Yani kalorisiz örgüt. Tatlandırıcılı, eylemi yok' dedi.

TEK TİP KIYAFETLE  GELDİLER
Hasdal Askeri Cezaevi'nden getirilen tutuklu muvazzaf askerlerin Deniz Harp Okulu Komutanlığı'nın armasının bulunduğu aynı renk ceket ve pantolon giymesi dikkat çekti. Muvazzaflara kelepçe takılmadığı görüldü. Silivri Cezaevi'nden gelen sanık Ergin Geldikaya da Türk bayrağı ve Atatürk fotoğrafı olan kravatıyla dikkat çekti.

ÖĞÜTÇÜ'NÜN GÖZYAŞLARI
SanIklardan Levent Bektaş'ın 'Dünyaya yeniden gelsem, yine asker olurdum, yine SAT olurdum. Ama bu ülkenin ordusunda değil' şeklindeki sözlerini hatırlatan Türkşen, 'Ona bu sözü ettirenleri asla affetmeyeceğim' diyerek devam etti. Bunun üzerine Feyyaz Öğütçü'nün de aralarında bulunduğu bazı sanıkların ağladığı görüldü.

KOMUTANLAR DİNK DAVASINA KATILMAK İSTEDİ
POYRAZKÖY davasıyla birleştirilen 'Kafes Eylem Planı' davası sanıklarından Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ile Foça Çıkarma Gemileri Komutanı Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar, Hrant Dink cinayeti davasına müdahil olmak için dilekçe verdi. Avukat Murat Ergün, Dink suikastı davasının görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu 28 Haziran 2010 tarihli dilekçede, müvekkillerinin cinayetle ilişkilendirilmeye çalışıldığını savundu. Dilekçede, 'Suçun mağdurlarından olmaları nedeniyle davaya katılmak ve yargısal faaliyete katkıda bulunmak istemektedirler' denildi.

MÜHİMMAT KULLANIŞA ELVERİŞSİZ
POYRAZKÖY'DE ele geçirilen mühimmatın 'Kullanıma elverişsiz olduğu' Emniyet'in yazısıyla ortaya çıktı.
21 Nisan ve 24 Nisan 2009 tarihli kazılarda ele geçirilen ve aralarında lav silahı da olan mühimmatın imha edilmesini talep eden Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bir yazı gönderdi. Emniyet Müdür Yardımcısı Tufan Ergüder imzalı 2 adet yazıda, toplam 30 maddede sıralanan patlayıcı maddelerin imhası için yer belirlenmesi istendi. Yazıda, 'Kullanıma elverişsiz oldukları' değerlendirilen 30 madde halinde sıralanan patlayıcı maddelerin adli emanet ve benzeri depolarda bulundurulması ve saklanması sakıncalı olduğundan imha edilmeleri yönünde karar veya teslim edilecek yerin tarafımıza bildirilmesi gerekmektedir' denildi.

 


Akşam