Psikologlarin bu duygu durumunu; esinizin ve sevgilinizin sizden daha muhtaç, daha genç ve hatta daha sevimli birini eve getirip ’artik ikinizi de esit sevecegim’ ve ’onunla yasamak zorundasin’ demesine benzettiklerini belirten Özel Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Uzmani Dr. Zeynep Gizem Ergün, “Çocuklar duygusal gelisim sürecinde birçok olumlu ve olumsuz duygulari yasayarak anlamlandirir ve ögrenir. Çocuk için anne-babasinin sevgisini ve ilgisini paylasmak zorunda kalmak, kiskançlik duygusu yasamasina neden olur. Kiskançlik duygusunun yasanma sikligi, yogunlugu ve içerigi çocugun çevresinin yani sira çocugun kisisel özelliklerine de baglidir. Çocuklar arasindaki yas farkinin az oldugu, özellikle büyük çocugun halen ebeveynlere çok bagimli oldugu ve henüz yeterli güven iliskisi kuramadigi, dönemde hayatina bir kardes gelmesi aradaki rekabeti ciddi bir problem haline getirebilir. Unutmamak gerekir ki aradaki yas farki fazla bile olsa büyük çocugun hala ebeveyn ilgisine ve sefkatine ihtiyaci vardir. Çocugun kiskançlik duygusuyla verecegi tepki çocugun mizacina ve çevresel kosullara göre degisir. Çocuklar kiskançlik duygularini anne-babanin sevgisini kaybetme ya da ebeveynlerinden tepki alma korkusu ve kaygisi sebebi ile kardesi ile çok ilgilenerek kapatmaya çalisabilir veya tersine huzursuz, sikintili, öfkeli olabilir ve saldirgan davranislarda da bulunabilirler. Bazen de kardesi kabul etmis görünen çocukta mide bulantisi, bas agrisi gibi psikosomatik yakinmalar da görülebilir” dedi.
Kiskanan çocuklara nasil davranmak gerektigine gelince öncelikle dogum öncesinde çocugun ebeveynler tarafindan bu duruma hazirlanmasi gerektigini ifade eden Ergün, “Ebeveynler, çocuga bir kardesinin olacagini, aileye yeni katilacak kardesin gelmesiyle birlikte ev ortaminda degisiklikler olabilecegini, anne ve babanin her zamankinden daha yorgun olabilecegini, özellikle ilk zamanlar bebegin ihtiyaçlarindan dolayi belirli bir süre için bebekle daha fazla vakit geçirmek zorunda kalinacaklarini yasina uygun bir dille anlatmali ve onlari hazirlamalidirlar. Çocuklara kardesi ile ilgili sorumluluklar vermek sahiplenme ve koruma duygularinin gelismesini saglayabilir. Ancak yasinin ve gelisiminin üzerinde bir olgunluk göstermesi beklenmemeli ve çocuk istemiyorsa kardesi ile ilgili sorumluluk almak zorunda birakilmamalidir. Eve siklikla gelip giden kisiler önceden uyarilmali, çocuga karsi uygun davranis ve tutumlar sergilemeleri saglanmalidir. Ebeveynlerle birlikte yakin çevredeki diger insanlarin bazi tutumlari da kiskançlik duygularini arttirabilmektedir. Büyük çocukta bebeksi davranislar baslamasi durumunda bu davranislar cezalandirilmamali ama ekstra ilgi gösterilerek bu davranislar ödüllendirilmemeli de. Sevginiz ve ilginiz için bebek gibi davranmasi gerekmedigini anlamasini saglayabilir ve olgun davranislar gösterdigi anlarda onu takdir edebilirsiniz. Özel alanlarini paylasilanlardan ayirarak çocuklar arasindaki anlasmazliklari azaltabilir ayni zamanda çocuklar için güvenli bir alan olusturabilirsiniz. Ebeveynlerin kendi çocuklarini karsilastirmasi normaldir ama bunu çocuklarinin yaninda yapmamalidirlar. Karsilastirilmak çocuklardan birini daha degersiz hissettirir. Hele de ailede bir cinsiyet ayricalik görüyorsa bu durumu daha da kötülestirir” diye konustu.
Çocuklar bir konuda anlasamadiginda, genellikle en iyi strateji konunun disinda kalmak oldugunu belirten Ergün, “Eger tartismaya dahil olursaniz taraf tutmak durumunda kalirsiniz ve bir taraf kendini galip gelmis hissederken diger taraf ihanete ugramis hissedebilir. Çogu zaman hangi çocugun anlasmazliga daha çok katkida bulundugunu söylemek neredeyse imkansizdir. Çocuklariniza birini suçlamalari yerine anlasmazligi ortaya çikmasindan ve sonlandirilmasindan sorumlu olduklarini söyleyin. Bu sekilde onlari birlikte problem çözmeye tesvik edebilirsiniz ve bu onlara gelecekte de islerine yarayacak bir sosyal beceri kazandirir. Yas farki çoksa veya birbirlerine siddet uygulayabileceklerinden süpheleniyorsaniz onlari birlikte olduklarinda gözünüz üzerlerinde olmalidir. Çocuklarin herhangi bir kötü davranisa müsamaha göstermeyeceginizi anlamasini saglayin. Agresif davranislari önlemek, çocuklariniza verdiginiz, onlarin rekabet duygularini arttirabilecek, cezalardan daha iyidir. Çocuklarla ayri ayri vakit geçirmek önemlidir. Her çocuk özel oldugunu, önemsendigini hissetmelidir. Günde on ila on bes dakika bile olsa elektronik alet olmadan birebir onun seçtigi bir aktiviteyi yapmak kardeslerine karsi olan davranislarinda büyük fark olusturur. Bazi günler duygu patlamalari öyle yogunlasir ki çocuklarinizin birbirlerini sevmedigini düsünebilirsiniz. Ebeveynler etrafta oldugunda çocuklar arasindaki rekabet arttigi için genelde ebeveynler çocuklarinin en kötü anlarina sahit olurlar. Büyüdükçe tüm çocuklarin ilgiye olan ihtiyaçlar azalir, birbirlerine karsi duyduklari sevgi ve sefkat rekabetin yerini alir. Kardes kiskançligi iyi yönetildiginde çok nadiren yetiskinlige kadar sürer. Dogru dengeyi bulmak her zaman kolay degildir. Birbirlerine karsi tepkileri artiyorsa ve kardeslerden birinin saldirganlastigini hissediyorsaniz ve durumu nasil idare edecegini bilmiyorsaniz bir çocuk hekimi veya çocuk ruh sagligi uzmanindan yardim alabilirsiniz” dedi.
Kardesler Arasinda Kiskançlik
Bir evde birden çok çocuk varsa, az veya çok bir miktar kardes rekabetinin mutlaka olacagini ifade eden Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Uzmani Dr. Zeynep Gizem Ergün, çogu çocugun evde oyun oynayabilecegi baska bir çocugun olmasini istedigini ama en degerli varligi olan ebeveynlerini ve sevdiklerini baskalariyla paylasmak istemeyeceginin de unutulmamasi gerektigini söyledi.