Karia'nın Dip Tarihine Işık Tutulacak
Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan İncirliin Mağarası’nda Milas Müze Müdürlüğü tarafından kurtarma kazısı çalışmalarına başlanıldı.
Milas’a bağlı Gökçeler Mahallesi sınırlarında yer alan, ilginç dev sarkıt, dikit, sütun ve damlataş havuzları ile kaplı, toplam uzunluğu 345 metre olan ve daha önce kaçak kazı yapıldığı tespit edilen İncirliin Mağarasında Milas Müze Müdürlüğü tarafından kurtarma kazısı çalışmaları başlatıldı.
Uyku Vadisi’nde bulunan son derece güzel ve kurtarma kazısı çalışmalarını yerinde inceleyen Milas Kaymakamı Fuat Gürel, Gökçeler Mahallesi sınırları içerisinde yer alan İncirliin’deki değerleri turizme kazandırmak amacıyla Güney Ege Kalkınma Ajansı ile Milas Kaymakamlığı olarak geçen yıl bir çalışma başlattıklarını çalışma kapsamında Uyku Vadisi’nde ve mağara içerisinde yürüyüş yolları yapılarak İncirliin içerisinin aydınlatıldığını belirterek “Aydınlatma ve çevre düzenlemesi çalışmaları sırasında bölgede insan kemiklerine ve seramik parçalarına rastlanıldı. Hocalarımız yaptıkları değerlendirmenin ardından bölgede bir kazı çalışması yapılması ön görüldü.
Milas Müze Müdürlüğümüz gerekli izinleri aldıktan sonra burada bir çalışma başlatıldı. İki haftadan beri burada Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi hocalarının da danışmanlığında çalışmalar sürüyor. Seramik parçaları ve insan kemiklerinde yapılan incelemelerin ardından dönemleri hakkında kesin bilgilere ulaşılabilecek. Mağaramızın hem doğal yapısı ile beraber, kültürel yapısını da ortaya çıkarmış olacağız. Bu mağaranın değerini de artıracak. Ayrıca bu alanın hangi tarihlere kadar yaşam alanı olduğunu da tespit etmiş olacağız” dedi.
Karia’nın dip tarihine ışık tutacak
Mağara içerisinde yapılan çalışmaların bilimsel anlamda çok önemli olduğunu belirten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler Karia bölgesinde, özellikle bu kıyıya yakın kesimlerdeki dip tarihle ilgili bilgilerin son derece yetersiz olduğuna dikkat çekerek “Bu bölgedeki gerek kömür havzasında yapılan kazılar, gerekse yürütülen yüzey araştırmalar sonucunda hem kıyı hem iç kesimlerde tunç çağında, yani milattan önce 3100 ve 1200 yılları arasında zengin bir yerleşme olduğunu biliyoruz. Ama bundan önceki süreçte yani neolitik ve kalkolitik çağ ile ilgi bilgilerimiz son derece yetersiz. Bu tür malzemelerin de İncirliin gibi yerlerden gelmesi çok yüksek. Zaten buradaki çalışmaların bir gerekçesi de o. Çalışmalarımızın amacı hem buradaki tahribatı önlemek hem de bilgilerin kurtarılarak zenginleştirilmesini sağlamak. Şuna kadar elde edilen bulgu ve bilgiler doğrultusunda raporlar yayınlanmadı ama buradaki buluntular geç kalkolitik dönemde bir yerleşme olduğu belli oluyor. Bu olasılıkla daha da erkene gidecek ve Karia’nın dip tarihi ile ilgili bilinmezlere bir ışık tutacaktır. Bu bakımdan çalışmalar önemli” dedi.