Kars Belediye Başkanı Karaçanta'yı Almaya Giden Darbecilerin Yargılanması

Kars'ta, FETÖ'nün darbe girişimine katıldıkları ve görevden el çektirmek istedikleri Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta'nın evine gittikleri iddiasıyla 24'ü tutuklu 27 sanığın yargılandığı davanın ikinci günkü duruşmasında sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi Tutuklu sanıklardan eski Uzman Çavuş Ali Kök : 'Bölük komutanı Yüzbaşı Sedat Kılınç geldi 'terör saldırısının olacağı söyleyip ve önlem almamız için 4 aracın hazırlanmasını' istedi. Tabur komutanının emriyle tugaydan ayrıldık' Tutuklu sanık eski Uzman Çavuş Emre Ayan: 'Teğmen Koca, emirlere riayet etmemizi, aksi takdirde askeri mahkemelerde yargılanacağımızı söylüyordu. Uzman çavuş İsmail Taşkın, bana komutanları göstererek 'ben bunları vurayım mı?' dedi. Ben de saçmalama çoluğun çocuğun var başını belaya sokma dedim'

Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve görevden el çektirmek istedikleri Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta'nın evine gittikleri iddiasıyla 24'ü tutuklu 27 sanığın yargılandığı davanın ikinci günkü duruşmasında sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.

Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, meslekten ihraç edilen sanıklardan tutuklu olarak yargılanan yüzbaşı Sedat Kılınç, üsteğmen Zafer Akar, teğmenler Emre Koca, Furkan Şöhret ve Şuayip Çıtlak, astsubaylar Kadir Demirkaya, Ömer Bulut ve Uğur Koç, uzman çavuşlar Adem Ali Kara, Ahmet Kök, Ali Çelik, Ali Yeşilot, Emre Ayan, Erhan Çoşkun, Ferhat Şahin, İsmail Taşkın, Muhammet Çakmak, Serdal Bağcılar, Tümer Işık, Yunus Şeker ve Tanju Bağcı, eski Kars Belediyesi Şehitlik Bekçisi Murat Bekdemiroğlu ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Uzman Çavuş Galip Moroğlu, Astsubay Erdem Yavuz ile Üsteğmen Seyhan Doğan salonda hazır bulundu.

Eski Yüzbaşı Samet Çolak ve Üsteğmen Eray Çetin, tutuklu bulundukları Van T Tipi Ceza İnfaz Kurumundan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Duruşmanın ikinci gününde, tutuklu sanıklardan eski uzman çavuşlar Ahmet Kök, Ali Yeşilot, Emre Ayan, Ferhat Şahin, Muhammet Çakmak, Ali Çelik ve Erhan Çoşkun'un savunmaları alındı.

Eski Uzman Çavuş Ali Kök savunmasında, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece nöbetçi astsubay tarafından arandığını belirterek, nöbetçi astsubayın kendisine 'alarm verildiğini ve diğer askerlerin de uyandırılması gerektiği' emrini verdiğini söyledi.

Askerleri uyandırdıktan sonra üst rütbelileri arayarak olayın ne olduğunun öğrenmeye çalıştığını, aradığı kişilerden kimsenin olayla ilgili bilgi vermediğini beyan eden Kök, şunları savundu:

'Bölük komutanı Yüzbaşı Sedat Kılınç geldi 'terör saldırısının olacağı söyleyip ve önlem almamız için 4 aracın hazırlanmasını' istedi. Tabur komutanının emriyle tugaydan ayrıldık. Saat 01.15 sıralarında teğmen Şuayip Çıtlak'ın olduğu yerden silah sesi geldi, bölük komutanına söyledim. Ne olduğunu öğrenmek için bölük komutanı ile yaya olarak Çıtlak'ın yanına gittik, sesin tankın oradan geldiğini söyledi. Burada vatandaşlar bizim olduğumuz yere doğru gelmeye başladı, 'asker kışlaya' ve 'en büyük asker bizim asker' şeklinde slogan atıyorlardı ne olduğunu anlamamıştık.'

- 'Televizyondan darbe olduğunu öğrendim'

Kök, vatandaşların tepkisi üzerine kışlaya geri döndüklerini ifade ederek, 'Kışlaya dönünce aracı nizamiyenin oraya çektim. Saat 05.00 civarında giriş yaptım, televizyonda bir kalkışma, darbe girişimi olduğunu gördüm ve öğrendim. Benim birlikten Zırhlı Personel Taşıyıcı (ZPT) araçlarımız ile çıkarken kesinlikle darbe girişimiyle ilgili bilgim yoktu, öyle bir şüphem dahi olsa zaten ne olursa olsun çıkış yapmazdım.' diye konuştu.

Eski Uzman Çavuş Ferhat Şahin de evde istirahatte iken Teğmen Şuayip Çıtlak'ın kendisini arayıp acilen kışlaya gelmesini istemesi üzerine kışlaya gittiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

'Kışladaki bölük komutanım Yüzbaşı Sedat Kılınç'ın bana ve diğer arkadaşlara araçları hazırlamamızı söylemesi üzerine bizde garajlara gidip araçları hazırladık. Daha sonra kışladan ayrıldık, saat 01.00 geçiyordu, Cumhuriyet Caddesi'nde askeri araçlar vardı, benimle olan askerleri araçlardan da indirmedim. Komutanımı aradım ulaşamadım daha sonra Kadir başçavuşun yanına gittim darbe girişiminin olduğunu öğrendik, sonra kışlaya gittik. Suçlamaları kabul etmiyorum.'

Eski Uzman Çavuş Muhammet Çakmak, olay günü gece saatlerinde kışlaya acil olarak çağrıldığı için gittiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

'Kışlaya çağrılınca 'terör saldırısı mı oldu?' düşüncesiyle kendi arabamla kışlaya doğru saat 00.00 sıralarında hareket ettim. Kışlaya giderken emniyetin önünden geçerken yolun kapatıldığını gördüm ve oradaki polise ne olduğunu sordum. 'Ben askerim kışlaya gitmem lazım geçebilir miyim?' dedim, o da bana 'ben de çok bir şey bilmiyorum, Allah yardımcımız olsun' dedi ve ben dönerek aşağı yoldan batı kışlaya gittim. Kışlaya giriş yapacağım sırada doğu kışladan askeri araçlar çıkış yapmış ilerliyorlardı. Beni de durdurarak askeri personel olup olmadığımı sordular, ben de askeri personelim dedim ve acil kışlaya gitmemi söylemeleri üzerine kışlama girdim. Saat 01.30-02.00 sıralarında belediyenin oraya gittik. Gittiğimiz de araçları belediyenin aşağısındaki caddeye çektik, daha sonra halk gelmeye başladı. Ben araçtan hiç inmedim ve bu zaman zarfına kadar halen terör olayı olacak diye biliyordum.'

- 'Aklınız varsa ya teslim olun ya da aracını al ve kışlana git'

Darbe girişimi gecesi sıkıyönetim ilan edildiğine ilişkin anonslar duyduğunu aktaran Çakmak, savunmasına şöyle devam etti:

'Üsteğmen Zafer Akar ile Teğmen Emre Koca belediye binasına girdiğini gördüm. Sonra anonsları duydum 'TSK yönetime el koymuştur, hükümete el çektirilmiştir, sıkıyönetim ilan edilmiştir, sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir' şeklinde anons yapıldı. Binbaşı Ferhat Demircan'ı halk arasına almıştı, polisler gözaltına aldı ve götürdü. Bu esnada benim yanıma bir polis geldi ve 'kardeşim siz şuan yaptığınızın farkında değilsiniz, Genelkurmay Başkanınız rehin alınmış, hükümete karşı suç işleniyor, bu darbe girişimidir aklınız varsa ya teslim olun ya da aracını al ve kışlana git' dedi. Daha sonra oradan ayrılarak yola çıktık. Vatandaşlar yolları kapatmıştı, Emre Koca vatandaşlarla tartışmaya başladı, silah doğrulttu ama ateş etmedi, jandarma bölgesine gittik. Koca telefonla konuştuktan sonra bize 'silah kullanma yetkiniz vardır, sıkıyönetim ilan edildi, emre uymayanlar sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacak' dedi. Tekrar bir telefon gelince kışlaya döndük.'

- Darbe girişimini öğrenen asker darbeci komutanları vurmak istemiş

Eski Uzman Çavuş Emre Ayan da alarm ile kışlaya çağrıldıklarını ve yol güvenliği sağlamak amacıyla kışladan ayrıldıklarını söyledi.

Vatandaşların kendilerine tepki gösterdiğini aktaran Ayan, 'Vatandaşlardan bazıları bize 'bak kardeşim komutanın açıklama yapmış kışlaya dönmen emrediliyor sen niye hala buradasın' diyerek bize bağırıyorlardı. O esnada gerek halk gerekse orada bulunan polisler 'arkadaşlar bu bir darbe girişimidir yaptığınız suçtur geri dönün' dediler. Ben de başımızdaki Zafer Akar'a söyledim 'halkın elindeki telefondan darbe girişimi olduğunu öğreniyoruz, bu yaptığımız suçtur' dedim ancak bana herhangi bir cevap vermedi.' dedi.

Ayan, daha sonra araçlara binip bulundukları yerden ayrılarak Digor Pazarı'na geldiklerini ifade ederek, şunları dile getirdi:

'Digor Pazarı'nda bekleyen iki askeri aracın yanında durduk. Durduğumuz yerde teğmen Emre Koca ile halk arasında küfürlü diyaloglar üzerine Koca silahının kurma kolunu çekip bıraktı. Halktan gelen tepki üzerine bizim bulunduğumuz ZPT'nin içine kaçtı. Bizlere araçlara binin talimatı verildi ama kimin tarafından verildi bilmiyorum. Biz de araca bindik şehrin içinde yaklaşık 30 dakika kadar gezdik ancak aracın zırhlı olmasından ve dışarıyı göremediğimden dolayı nerelerin gezildiğini göremedim. Jandarma kavşağında araçtan indik. Burada İl Özel İdareye ait kamyonlar gelip kışlaya çıkan yolu kapatmak istediler. Koca, kamyon şoförlerine 'yolu kapattırmam gerekirse vur yetkimiz var' dedi ve gelen kamyonları uzaklaştırdı. Biz bu arada olanı biteni izliyorduk. Teğmen Koca, emirlere riayet etmemizi, aksi takdirde askeri mahkemelerde yargılanacağımızı söylüyordu. Uzman çavuş İsmail Taşkın, bana komutanları göstererek 'ben bunları vurayım mı?' dedi. Ben de saçmalama çoluğun çocuğun var başını belaya sokma dedim.'

Duruşmaya diğer sanıkların dinlenilmesiyle devam ediliyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile