Kartal Belediyesi 'Kadınca Söyleşi' Etkinliğine Ev Sahipliği Yaptı

Kartal’da gerçekleştirilen "Kadınca Söyleşi"ye katılan Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, son üç yılda öldürülen kadın sayısına dikkat çekerek, "Yasalar yeterli aslında. Uluslararası sözleşmeler hem de yasalar cezalandırmayı önümüze koymuş. Fakat mesele kadına yönelik şiddet ve kadının öldürülmesi olduğunda bu esnekliği ve ceza indirimler sanıktan yana kullanılıyor" dedi.

Kartal Belediyesi, Türk Medeni Kanunu’nun kabul edildiği 17 Şubat’ta “Kadınca Söyleşi” programına ev sahipliği yaptı.

Kartal Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Kadınca Söyleşi”nin moderatörlüğünü ekranların sevilen yüzleri Sibel Çakı ve Burçin Şimşek yaptı. Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte tarihçi-yazar Sinan Meydan ve Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu; Türk Medeni Kanunu ile kadına yönelik eğitim, kadın erkek eşitliği, boşanma, evlilik, iş hayatı gibi durumlarda sağlanan haklar, Atatürk’ün ‘Çağdaş Cumhuriyet Kadını’, Cumhuriyet Tarihi ile ilgili konularda samimi bir söyleşi gerçekleşti.

Medeni yasa için her kadının son derece bilgili olması gerektiğini inananlardan olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, “1926’dan sonra medeni yasa köklü bir değişim geçirdi 2002 tarihinde. Biz bir yandan o çok kötülediğimiz bir ara çok karşı olduğumuz Avrupa Birliği uyum yasalarına da bunu borçluyuz. 2001 yılında hazırlıkları yapılmış, 2002 yılında medeni yasada bir takım yenilikler oldu. Medeni yasa bugün kişisel olarak söylediğimde benim için ne anlam taşıyor? diyecek olursak. Toplumda kadın olarak var olabilmemin kadın olarak statümü korumamın hukuki koşullarını sağladım. Kişisel açıdan böyle değerlendiriyorum. Ve en önemlisi de kadın haklarının temelini attı tabii ki. Kadın hakların ilişkin bugün konuşabiliyorsak, bugün mücadele etmeye çabalıyorsak, mücadele edebiliyorsak, çocuk hakları için mücadele edebiliyorsak bunu bugün medeni yasaya borçluyuz” dedi.

Hablemitoğlu, “Son üç yıldaki rakamlara baktığımız zaman 6 binin üzerinde öldürülmüş kadın var. Yasalar yeterli aslında. Nasıl yeterli? Uluslararası sözleşmeler hem de yasalar cezalandırmayı önümüze koymuş. Fakat ataerkil bir adalet sistemi var. Ve bu ataerkil adalet sistemi suçun hem maddi hem de manevi bütün unsurları oluşturmakla birlikte yasalar sanıktan yana, mesele kadına yönelik şiddet ve kadının öldürülmesi olduğunda bu esnekliği ve ceza indirimleri sanıktan yana kullanılıyor. Bu çocuklar için de geçerlidir. Ancak toplumda infial oluştuğu zaman bir geri adım atma oluyor” şeklinde konuştu.

Tarihçi-yazar Sinan Meydan ise yaptığı konuşmada, “Türk Devrimi Atatürk’ün önderliğinde önce bir bağımsızlık savaşı arkasından bir aydınlanma savaşıyla orta konulan Türk Devrimi İslam coğrafyasına model oldu. Mesela İran, Afganistan, Irak, Mısır, Suriye, Hindistan Türk Devrimi’ni örnek aldılar. Örneğin Afganistanlı lider Emanullah Han, Mustafa Kemal Paşa’nın hem dava arkadaşıdır hem yakın arkadaşıdır. Türkiye’deki o ortaya konan modern Türkiye’yi, laik Türkiye’yi benzeri bir modeli Afganistan’a da taşımak istedi. Bunda da kısmen başarılı oldu. Fakat radikal hareket edince maalesef emperyalizm tarafından, içerideki işbirlikçiler tarafından etkisiz hal getirildi.

Yani Afganistan, Türkiye ile birlikte eş zamanlı bir bağımsızlık savaşı verdi. Ve Türkiye, Afganistan ile kol kola hareket ettiler. Ben mazlum milletler cephesi diyorum buna. Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı bir mazlum milletler cephesi ile kazandı. Emperyalizme karşı Türkiye’nin Sovyet Rusya’nın, Afganistan’ın, Hindistan’ın, İran’ın, Suriye’nin hatta Mısır’ın destek olduğu oradaki Arapların, Hinduların, Afganların destek olduğu bir mazlum milletler cephesi kurdu Mustafa Kemal Paşa ve o cepheyle Türkiye bağımsız oldu. Aynı tarihlerde Afganistan’da bağımsız oldu. Tabii benzerlik bununla sınırlı kalmadı. Afganistan Emanullah Han’ın Türkiye modeline göre ülkesini uygarlaştırdı. Kadın devrimi yaptı Afganistan’da kadınların çalışmalarını, okumalarını sağladı” ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile