Kartal'da Çöken Bina

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: 'Facianın davetiyesi, Kartal Belediyesinin 1998'de aldığı emlak vergisiyle başlamıştır' 'Gürsel Tekin sıkı bir CHP'lidir, rahatsızlıklarını dile getirmesi artık doğal. Bizim partide herkes, her aklına geleni medya üzerinden konuşuyor' 'Eskiden tüp kuyrukları vardı, şimdi Türkiye'de domates, biber kuyruklarını yaşayacağız. Bir hükümetin geldiği nokta bakımından son derece düşündürücü ve acı bir durumdur'

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İstanbul Kartal'da çöken ve 21 kişinin hayatını kaybettiği binaya, şu anda Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mehmet Sekmen'in Kartal Belediye Başkanı olduğu 1994 yılında 3 kat ilave inşaat izni verildiğini öne sürerek, "Facianın davetiyesi, Kartal Belediyesinin 1998'de aldığı emlak vergisiyle başlamıştır." dedi.

Altay, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Kartal'daki Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Daha büyük acıların yaşanmaması için kendisini değerlendirme yapmak zorunda hissettiğini belirten Altay, "Bu, büyük bir acıdır; 'kaza' desen kaza değil, 'doğal afet' desen doğal afet değil. Bu kesinlikle bir ihmal, görev kusuru, umursamazlık ve duyarsızlıktır. Bunun sorumlularının hem siyaseten hem de adli olarak hesap vermeleri gerekir." diye konuştu.

Hikmet Yeşilyurt'a ait binanın 1992'de yapıldığını, zemin dahil 5 kat üzerinden ruhsatlandırıldığını söyleyen Altay, dönemin belediye başkanının da SHP'den seçilen Mehmet Ali Büklü olduğunu ifade etti.

Altay, 1994'te ise günümüzdeki Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in göreve gelerek, binaya 3 kat daha izin verdiğini iddia etti. Binaya ait Kartal Belediyesi Emlak Vergisi Bildirimi'ni paylaşan Altay, binanın, 1998'de kaçak 3 kat ilave edilerek tamamlandığını ve emlak vergisine tabi tutulduğunu dile getirdi. Engin Altay, "Kartal'da göz göre göre kaçak olarak 3 kat ilave edilen binadan, dönemin belediye başkanı emlak vergisi almaya başlar. Dolayısıyla gayri yasal bir binaya yasal bir zırh büründürür. Böylece facianın da zemini hazırlanmış olur." dedi.

6 Haziran 2018'de İmar Barışı'na dayanak olmak üzere Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği bir yönetmeliğin yayınlandığını hatırlatan Altay, yönetmeliğin 9. maddesiyle devletin sorumluluğu üstünden attığını savundu. CHP Grup Başkanvekili Altay, "Böylece, umarım bir daha gerçekleşmez ama olabilecek bir sürü facianın sorumluluğu vatandaşa yönetmelik marifetiyle yükleniyor." diye konuştu.

- "Şimdi domates, biber kuyruklarını yaşayacağız"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Altay, tanzim satış uygulamasına ilişkin soru üzerine, "İki kilo domatesten fazla alınamıyorsa 8 kişilik bir ailenin bir akşam menemen yapma şansı bile yok." ifadesini kullandı.

Engin Altay, 1978-1979'da Türkiye'de tanzim satışların olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

"Tanzim satışlar sigara, çimento, benzin, sıvı yağ, zeytinyağı hatta un satarlardı. Neden? Adeta karneye bağlar gibi bu millet geçmişte sigara, çimento, benzin, akaryakıt aldı. O günden bugüne işlerine geldiği zaman 'Nereden nereye' diye hamaset yapanların, tank palet fabrikasını özelleştirip domates ve patatesi devletleştirdiklerine tanıklık ediyoruz. Bu, milletin aklıyla alay etmektir. Benim tabirimle kendi içinde dumur, millet için kambur olmuş sözde Cumhur İttifakı'nın milletin sırtında kalacağı süre 48 günden aşağı düşmüştür. Millet, aklıyla alay edenleri, sırtına kambur olanları 31 Mart'ta doğrulup atacaktır. Eskiden tüp kuyrukları vardı şimdi Türkiye'de domates, biber kuyruklarını yaşayacağız. Bir hükümetin geldiği nokta bakımından son derece düşündürücü ve acı bir durumdur."

"Türkiye'de sizce beka sorunu var mı?" sorusuna Altay, "Türkiye'nin beka sorununu gündeme getirirsen, adama '17 senedir bu ülkeyi kim yönetiyordu?' diye sorarlar. 17 yıldır olmayan beka sorunu eğer bugün var ise ki bizce öyle bir sorun yok, bir tek müsebbibi vardır; Recep Tayyip Erdoğan ve yardımcısı Devlet Bahçeli'dir." karşılığını verdi.

- "Rahatsızlıklarını dile getirmesi doğal"

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in, "Aday belirleme sürecinde liyakat ilkesi bir kenara bırakıldı." sözüne ilişkin değerlendirmesi sorulan Altay, Tekin'in açıklamasını dikkatle okuduğunu, katıldığı hususların olduğunu belirtti.

Gürsel Tekin'in, "sıkı bir CHP'li" olduğuna işaret eden Altay, şöyle konuştu:

"Rahatsızlıklarını dile getirmesi artık doğal. Bizim partide herkes, her aklına geleni medya üzerinden konuşuyor. Her şeye rağmen Gürsel Tekin'in açıklamasının bütününe baktığımızda bu seçimlerde CHP'nin başarısı için elinden geleni yapacağını söylemek suretiyle bir CHP'li olduğunu göstermiştir. Gürsel Tekin'in ortaya koyduğu eleştirilere katılan çok sayıda CHP'li bulabilirsiniz ama her seçim döneminde, aday belirleme sürecinde partinin tamamını da memnun etme imkanı hiç kimse için olmaz. Tablo bundan ibarettir."

- "Aday değiştirmek onları kurtarmaz"

Cumhur İttifakı'nda seçime kadar bazı adayların değiştirilebileceğine ilişkin iddiaların hatırlatılarak, "Millet İttifakı'nda da böyle bir durum var mı?" sorusu üzerine Altay, şunları kaydetti:

"Dumur ve kambur ittifakı adayları yeniden gözden geçirmeyi düşünüyorsa bizim adayları yeniden gözden geçirmemize gerek yok demektir. Bizim İYİ Parti ile yaptığımız ittifakı, iş birliğini gözden geçirmemizi gerektiren bir hal yok demektir. Çünkü millet CHP-İYİ Parti iş birliğine sahip çıkıyor. Bunu görüyoruz. Dumur ve kambur ittifakı bakımından da korku dağları sarmış, adayları değil genel başkanlarını değiştirseler, bütün kadrolarını değiştirseler sonuç değişmeyecektir.

Ankara seçimi şu anda sonucu belli olan bir seçimdir. Eğer bir aday değişecekse şu anda sonucu belli olan Ankara, Adana, İçel, Antalya, Eskişehir, İzmir... İstanbul'da kafa kafayayız. Ankara zaten tamam, şubat ayının sonuna doğru İstanbul'u da CHP'nin aldığını herkes tayin ve tespit edecek."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile