Katar İle Bazı Arap Ülkeleri Arasındaki Kriz

Katar’a ambargo uygulayan 4 ülkenin kamuoyuna yansıyan talepleri uluslararası örgütler ve Katar genelinde tepkiyle karşılandı Katarlı düşünür Heyl: 'Türkiye, NATO üyesi olması açısından Ortadoğu'da kilit öneme sahip ülke. Ayrıca Katar ile ilişkileri 1913'ten öncesine dayanıyor' '(KİK'ten) Çekilse bile Katar meydanda tek başına değil, yanında, diğer üç ülkenin takındığı siyaseti kabul etmeyen Kuveyt ve Umman var' Katarlı gazeteci Haremi, söz konusu taleplerin amacının 'milli iradeye' vesayet uygulamak olduğunu belirtti

Katar'a ambargo uygulayan 4 ülkenin, ambargoyu kaldırmak için öne sürdüğü şartlar, çeşitli uluslararası örgütler tarafından eleştirilirken, Katarlıların da tepkilerine sebep oldu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından yapılan yazılı açıklamada, '(Katar'a karşı) Müttefiklerin El-Cezire televizyon kanalının kapatılmasını istemesi sadece Katar'a değil, önemli bir basın kaynağından mahrum bırakılacak milyonlarca Arap'a yönelik de ceza niteliği taşıyor.' denildi.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) tarafından yapılan yazılı açıklamada da El-Cezire'nin kapatılmasının dünyada ifade özgürlüğünü etkileyeceği vurgulanarak 'El-Cezire, Ortadoğu ve başka bölgelerde vatandaşların bilgi kaynağıdır.' ifadesi yer aldı.

- 'Türkiye, Ortadoğu'da kilit öneme sahip'

Katarlı düşünür Ali el-Heyl, Fransa devlet televizyonu France 24'te katıldığı bir programda, kamuoyunda yer alan taleplerin doğru olması halinde, bunun kabul edilemeyeceğini ifade ederek, Ankara ile Doha arasındaki 'stratejik ilişkilere' müdahale edilmesine karşı olduğunu ifade etti.

'Nasıl ki Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır'ın bölgesel ve küresel müttefikleri varsa Katar'ın da bölgesel ve küresel müttefikleri var.' diyen Heyl, 'Türkiye, NATO üyesi olması açısından Ortadoğu'da kilit öneme sahip ülke. Ayrıca Katar ile ilişkileri 1913'ten öncesine dayanıyor.' diye konuştu.

Katar'dan istenilenler arasında yer aldığı iddia edilen İran ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi veya azaltması şartının 'gülünç' olduğunu vurgulayan Heyl, İran'ın BAE'nin adalarını 'işgal' etmesine rağmen BAE ile İran arasında ilişkilerin gayet iyi bir şekilde devam ettiğine dikkati çekti.

Söz konusu isteklerin amacının Katar'ın Körfez İşbirliği Konseyinden (KİK) çekilmesini sağlamak olduğunu kaydeden Heyl, 'Çekilse bile Katar meydanda tek başına değil, yanında diğer üç ülkenin takındığı siyaseti kabul etmeyen Kuveyt ve Umman var.' dedi.

Heyl, Katar Emiri Temim bin Hamad Al Sani'nin başta Fransa olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ve Kuveyt'in ara buluculuğuna hürmeten konuyla ilgili açıklama yapmaktan sakınarak ve BAE ile olan doğalgaz anlaşmasını askıya almayarak krizi kontrol altına aldığını savundu.

Katar Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim görevlisi Muhammed el-Musfir de katıldığı Katar devlet televizyonuna (QTV) yaptığı açıklamada, 'ablukacı ülkelerin' isteklerini gülünç şeklinde nitelendirerek, ülkesinin söz konusu şartları kabul etmemesini istedi.

Şartların yer aldığı listenin adeta 'boyun eğdirme muhtırası' niteliği taşıdığını vurgulayan Musfir, listeyi hazırlayanların uluslararası ilişkiler konusunda bilgisi olmadığını, 'ablukacı ülkelerin' ayrıca Katar'ın söz konusu talepleri kabul etmeyeceğinin farkında olduğunu kaydetti.

- Sosyal medyada, Katar'a ambargo uygulayan ülkelerin taleplerine tepki

Katarlı gazeteci Cabir el-Haremi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, söz konusu taleplerin amacının 'milli iradeye' vesayet uygulamak olduğunu belirterek, Katar tarafından kabul edilmesi durumunda sıranın başka ülkelere de geleceğini ifade etti.

BAE'nin Katar'a karşı dayanışma gösterenleri 15 yıl hapisle cezalandırmasını eleştiren Haremi, El-Cezire'nin kapatılması yönündeki talebi de kınadı.

Katar'da yayımlanan El-Arab gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Abdullah el-Uzbe, 'bazı isimlere vatandaşlık verilmemesi ve abluka uygulayan ülkelerin vatandaşlarının Katar'dan sınır dışı edilmesiyle' ilgili, bu durumun Katar'ın egemenliğine müdahale olduğunu dile getirdi. Katarlı edebiyatçı Salih Garib de ablukacı ülkelerin taleplerinin hiçbir şekilde İslam ahlakıyla bağdaşmadığına işaret etti.

Gazeteci Casim Selman, El-Cezire'nin kapatılmak istenmesiyle ilgili, 'Dört ülke bir karşı karşıya geliyor, bir kanal dört ülkeyi sarsıyor ve yeniyor.' ifadesini kullandı.

- Ne olmuştu?

Suudi Arabistan, BAE, Yemen, Mısır ve Bahreyn 5 Haziran'da yaptıkları açıklama ile Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatarak, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istemişti. Katar'a karşı yapılan diplomatik ablukaya Maldiv Adaları ve uluslararası toplumca meşruiyeti olmayan darbeci general Halife Hafter destekçisi Libya Tobruk hükümeti de katılmıştı.

Katar'a abluka uygulayan Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır'ın 13 maddeden oluştuğu ifade edilen taleplerinin Kuveyt aracılığıyla Doha yönetimine ulaştırıldığı uluslararası basına yansımıştı.

Katar'ın ambargo uygulayan 4 ülkenin taleplerini incelediğini belirten hükümete bağlı İletişim Ofisi Müdürü Şeyh Yusuf bin Ahmed bin Seyf Al Sani, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla resmi cevabı gün içinde açıklayacaklarını bildirmişti.

Al Sani, 'ABD ve İngiltere dışişleri bakanlıklarının ambargo uygulayan ülkelerin, Doha yönetimine yönelik taleplerinin uygulanabilir, mantıklı, dengeli ve gerçekçi talepler olması' konusundaki uyarılarına dikkati çekerek, söz konusu listenin bu kriterlere uymadığını vurgulamıştı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile