Katı Atık Yönetimi Çalıştayı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk, 2023'te arıtılmadan derelere, akarsulara bırakılacak tek damla su kalmayacağını belirterek, "Türkiye su zengini bir ülke olmadığı için de bugünlerde bir proje yürütüyoruz. Bu çerçevede arıtılmış suların tekrar kullanımı ve değerlendirilmesiyle ilgili çalışmalarımız kasımda bitecek." dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca düzenlenen, 3 gün sürecek "Katı Atık Yönetimi Çalıştayı" Konya'da bir otelde başladı.

Öztürk, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, atık yönetiminin aynı zamanda "israf yönetimi" olduğunu söyledi.

Türkiye'nin artık 20 yıl sonrası için planlama yaptığını dile getiren Öztürk, çevre yönetimi konusunda çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.

Öztürk, 2002'de yüzde 35 olan atık su arıtma oranının bugün yüzde 81'e çıktığını belirterek, "2023'te arıtılmadan derelerimize, akarsularımıza bırakılacak tek damla su kalmayacak. Türkiye su zengini bir ülke olmadığı için de bugünlerde bir proje yürütüyoruz. Bu çerçevede arıtılmış suların tekrar kullanımı ve değerlendirilmesiyle ilgili çalışmalarımız kasımda bitecek." diye konuştu.

İnsan sağlığı ve ekosistemin korunmasını sağlamak amacıyla 81 ilde anlık hava kalitesininin izlendiğini anlatan Öztürk, ülke genelinde 249'u sabit, 4'ü mobil olmak üzere 253 hava kalitesi izleme istasyonunun bulunduğunu ifade etti.

Öztürk, 2017 ve 2018'de kış mevsiminde insanların daha kaliteli hava solumasını amaçladıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Atıklardan ekonomimize kaynak oluşturma çabası içindeyiz. 81 ilimizin atık yönetimi planlarını oluşturuyoruz. Büyükşehirlerimizde atıkların bertaraf tesislerinin kurulması noktasında ciddi yol aldık. Geri dönüşümü artırmak, hammaddeye erişimi kolaylaştırmak ve istihdam sağlamak amacıyla maddesel dönüşüm en önemli husus olarak görülmektedir. Ülkemizde geri kazanım açısından önemli ilerlemer sağlamıştır. Yıllık 31 milyon ton belediye atığı ortaya çıkıyor. 2002'de bunun yüzde 1'i geri kazanılırken, bugün sayı yüzde 13'e çıkmıştır."

Çimento sanayisinde yakılan katı atık miktarının 1 milyon tona çıktığını dile getiren Öztürk, "Atığı bir yerden alıp bir yere depolamak çağ dışıdır. Yeni metodları geliştirip artığı minimize etmemiz lazım. Minimize etmek için de elimizde bin 600 derece sıcaklığı olan çimento fabrikaları var. Bu fabrikalar fosil yakıt yakıp havayı kirletmek yerine bu atıkları yakmalıdır." dedi.

Programa, Avrupa Birliği ile İçişleri ve Kalkınma bakanlıklarından yetkililerin yanı sıra Dünya, İller, Avrupa İmar ve Kalkınma bankaları, AB Türkiye Delegasyonu, müteahhit firmalar, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı.

Katı atık alanında faaliyet gösteren 200 paydaşı bir araya getiren çalıştayda, Türkiye'de bu sektörde karşılaşılan sorunlar, çözüm önerileri, projeler ve yeni teknolojiler ele alınacak. Çalıştay sonrasında elde edilen veriler ve çözüm önerileri, kitapçık haline getirilerek ilgili paydaşlara dağıtılacak.