Bir araştırsınlar, sorsunlar. Bakanlık bize de sorsun. 34 yaşında, gençliğinin baharında bir adam ortadan kayboldu. Karar alınırken bize neden hiçbir şey danışılmadı?" dedi.
Akdeniz Üniversitesi'nde 21 Ocak tarihinde çift kol nakli yapıldıktan sonra 4 Mayıs'ta hayatını kaybeden Atilla Kavdır'ın ölümü üzerine, Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Komisyonu olağanüstü toplanarak, operasyon ve sonrasındaki süreç görüşüldü. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, Kavdır'ın ölümünde herhangi bir ihmale rastlanmadığı belirtildi. Bunun üzerine Kavdır ailesi, açıklamalarda bulundu.
GERİYE HAYALLERİ KALDI
Atilla Kavdır'ın 10 yaşındaki kızı Ayşe Esra Kavdır, babasının hayattayken kullandığı motosikletine bindiği ve duygulandığı gözlendi.
15 yaşındaki İbrahim Kavdır'ın ise, her gün okul çıkışında babasının mezarını ziyaret ettiği öğrenildi.
Atilla Kavdır'ın eşi Ayşe Kavdır'ın hayat arkadaşını kaybetmenin üzüntüsü içinde olduğu dile getirilerek, eşinin eşyaları ile telkin olduğu belirtildi.
Gözyaşlarını tutamayan anne Ayşe Kavdır, oğlu Atilla Kavdır'dan geriye motosikleti ve hayalini kurduğu otomobilinin kaldığını söyledi.
Ayşe Kavdır, oğlunun vücudunun, bacak naklini kaldıramadığını savundu. Gözü yaşlı anne Kavdır, "Hocaya 'Bu bacağı nakletmeyelim' dedik, ama o doku uyuyor nakle devam edelim dedi.
Bacağı taktı 10 saat sonra geri aldı. Ömer Hoca, "Bir durum olursa ben geri 45 dakikada bacağı alırım' dedi.
Ama oğlum bacağı alınma esnasında 4 saat kaldı ameliyatta. 250-300 ünite kan verildi.
3.5 ay oğlumum iyileşmesini umutla bekledim. Bacak alındıktan sonra çocuğumun böbrekleri iflas etmiş. Oğlum günden güne kötüye gitmeye başladı" dedi.
“13 GÜN 13 YIL GİBİ
” İzine gönderildiklerini anlatan anne Kavdır, "Evde 1 gündüz 2 gece kaldık. Sonra taburcu edileceğimiz söylendi. Oğlumun yanına da evde kimse girmedi. Pencereleri dahi kapalıydı. Hiç kimse görmedi. Oğlum hayatını kaybedeli 13 gün oldu. Bu bize 13 yıl gibi geldi. Bizim hayatımız ve dünyamız karardı" diye konuştu.
“BENİM SESİMİ DUYSUNLAR”
Oğlunun odasına ve evine giremediğini söyleyen anne Kavdır, "Zemin katta yatıyorum. Evine gidemiyorum. Yukarı çıkamıyorum. Devlet duysun sesimi. Hiçbir şey yok, ihmal yok diye açıklama yapmasınlar. Bize de bir danışsınlar. Ben çok dertliyim. Bir bacak oğlumun canına mal oldu. Benim sesimi duysunlar. Beni perişan halde bıraktılar. 'Enfeksiyon buldu, şöyle oldu böyle oldu' bunların hepsi geçici cevaplardı. Ben oğlum iyileşecek diye hastanede odasına giremedim. Çocuğumun öleceğini söyleseler. Ben oğlumu hiç yalnız bırakır mıydım. Oğlumu son günlerinde bile doğru dürüst göremedim" şeklinde konuştu.
İKİ ÇOCUK YETİM KALDI
Baba İbrahim Kavdır da, oğlu Atilla Kavdır'ı bacak nakli sonucu hayatını kaybettiğini ileri sürdü. Ömer Özkan'a ameliyat esnasında çocuklarının sağlığının daha önemli olduğunu söylediklerini hatırlatan baba Kavdır, "Çok söyledik bacağı takma diye. Hoca, 10 saat sonra geldi. 'Bacak zorluyor, devam edelim mi, alalım mı? İç organlar zarar görebilir' dedi.
Bize. Bizde bacağı alalım dedik. Gerekirse kolları alalım, geldiğimiz gibi geri gitmeye razıyız diye söyledik. 250 ünite kan gitti bacağa. Börekleri hastanede bitmiş zaten. Eve izne gönderildik. 2 gün sonra geri döndüğümüzde Atilla'nın enfeksiyon kaptığı söylendi. İki çocuk yetim kaldı" şeklinde konuştu.
“SAĞLIK BAKANLIĞI BİZE DE DANIŞSIN”
'Sağlık Bakanlığı'nın nasıl böyle bir açıklaması olur' diyen baba Kavdır, "Bacaktan gitti bizim çocuğumuz. Bizi hiç arayan soran olmadı. Devlet yetkililerine sesleniyorum. Bu nasıl oldu, bir araştırsınlar, sorsunlar. Bize de bir sorsunlar. 34 yaşında gençliğinin baharında bir adam ortadan kayboldu. Bize hiç kimse gelmedi. Biz neyiz burada. Bize neden hiçbir şey danışılmadı. Nasıl oluyor bu. 34 yaşında taş gibi bir adam hastaneye gitti sonra cenazesini getirdik. Nasıl oldu bu iş. Sağlık Bakanlığı'nın açıklaması nasıl oluyor. Anlam veremiyoruz" ifadelerine yer verdi .
Kavdır Ailesinden Sağlık Bakanlığı'nın Kararına Tepki
Türkiye'de ikinci çift kol nakli yapılan, bacak nakli başarısız olan ve 4 Mayıs’ta hayatını kaybeden Atilla Kavdır'ın babası İbrahim Kavdır, Sağlık Bakanlığı Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Komisyonu'nun kararını eleştirerek, "Bu nasıl oldu.