Kaynak Holding Yöneticilerine İlişkin Davada Gizli Tanık Dinlendi

Kaynak Holding Yöneticilerine İlişkin Davada Gizli Tanık Dinlendi

FETÖ’yle bağlantılı oldukları gerekçesiyle yargılanan Kaynak Holding yöneticilerine ilişkin davada gizli tanık dinlendi. Gizli tanık, örgüte yakın olmayanların maddi olarak zor durumda bırakıldığını anlattı.

FETÖ’nün finans merkezi olduğu iddiasıyla kayyum atanan Kaynak Holding’in 34’ü firari 47’si tutuksuz toplamda 81 yöneticisinin yargılanmasına devam edildi. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

“Hangi gazeteyi okuduğum soruldu”

Duruşmada gizli tanık Bahtiyar dinlendi. Bahtiyar, 3 yıl Kaynak Holdinge bağlı çalıştığını belirterek, “2015 yılında Kaynak Holdinge bağlı Sürat Kargoda acente olarak çalışmaya başladım. 3 yıl boyunca çalıştım. Halis Sağırlı şirketin genel müdürüydü. Benim mülakatıma o girmişti. Mülakatta öncelikle hangi gazeteyi okuduğum, hangi televizyonu izlediğim soruldu. Kargoya ilişkin teknik konulara girilmedi. Özellikle referanslarım soruldu. Benim referansım yoktu” dedi.

“Parayı gazetenin arasına koymamı istediler”

Holding içerisinde yapılan ‘himmet’ faaliyetine ilişkin konuşan gizli tanık Bahtiyar, “Acente müdürü Mehmet Çakmak beni arayarak ’sana 2 hedef yazdık’ dedi.

Ben hedefi anlamadım. Benden para istediler ve istedikleri parayı bankayla göndermememi söylediler. Ödememi istedikleri parayı, gazetenin arasına koyup genel merkeze göndermemi istediler. Ödemeyen insanları iflasa kadar götürüyorlardı” ifadelerini kullandı.

“Gülen’in videosunu izletiyorlardı”

Holding içerisinde yapılan sohbetlere ilişkin konuşan gizli tanık Bahtiyar, “Bağcılar’daki genel merkezin alt katında mescit vardı. Orada Cuma namazları çıkışında Fetullah Gülen’in videosunu izletiyorlardır. Eğer yapıya yakın olmayıp, sohbetlere katılmazsanız mali yüklerle karşı karşıya bırakıyorlardı” diye belirtti.



“Örgüt ile bağlantısını bilmiyorum”

Duruşmada, firari sanık Naci Tosun’a ilişkin tanık Fevzi Taşkın dinlendi. Taşkın, Naci Tosun’un sohbetinde bulunduğunu belirterek, “2000 yılında göreve başladım. 2014 yılında Tarsus’a tayin oldum. Ankara’da Asya Termal Tesisleri’nde Kaynak Yayınları’nın sponsorluğunda bir program olmuştu. Naci Tosun orada sohbet yaptı. O dönemde FETÖ diye bir şey yoktu. Toplumda cemaat olarak biliniyordu. Bize güzel şeylerden bahsetti. Örgüt ile bağlantısı var mı yok mu bilmiyorum” dedi.

Tanıkların dinlenmesinin ardından Kaynak Holdinge atanan kayyum yönetiminin avukatı söz alarak, FETÖ soruşturmasından sonra maddi kaynakların boşaltıldığını ve bu yüzden maddi olarak zarar gördüklerini belirterek davaya katılma talebinde bulundu.

Duruşmada söz alan sanıklar adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına ilişkin taleplerini dile getirirken, sanık avukatları katılma talebinin reddedilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, Kaynak Holdingin kayyum yönetimi avukatının davaya katılma talebini kabul ederek, 34 firari sanık hakkındaki yakalama kararının beklenmesine hükmetti. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için 10 Mart’a ertelendi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Kaynak Holding ve bağlı şirketlerin ticari faaliyetlerini yürütürken, örgüte bağlı tüm şirketlerin para trafiğinin kesişim noktasında olduğu kaydedildi. İddianamede, örgüt için sisteme sokulması planlanan paraların ülke içerisindeki ve yurtdışındaki vakıf, dernek ve eğitim kurumları üzerinden finans sağlandığı belirtildi.

İddianamede, sanıklar Mustafa Özcan ve Naci Tosun hakkında, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile ‘Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak’ suçundan 15 yıldan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi istenirken, 39 sanık hakkında ayrı ayrı ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile ‘Silahlı terör örgütü yöneticisi veya üyesi olmak’ suçundan 7,5 yıldan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi. Diğer sanıkların ise çeşitli suçlardan 7,5 yıldan 30 yıla kadar değişen oranlarda hapse çarptırılması talep edildi.

İddianamede sanık olarak yer alan darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’nde bulunan örgütün sivil imamları Kemal Batmaz ve Harun Biniş’in dosyası bu davadan ayrılarak 460 sanıklı Akıncı Üssü davasıyla birleştirilmişti.

Mahkeme, önceki celse tutukluluk hallerinin devamına karar verilen Ali Ayhan Çetintaş, Hasan Kahvesi, Mehmet Tezcan ve Sinan Varol’un tutukluluk halinin devamına karar vererek, dosyalarını ayırmıştı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile