Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Özhaseki, Ak Parti Grup Başkanvekilleriyle Görüştü

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 100 bin lira, CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu hakkında ise 100 lira manevi tazminat davası açılması için avukatlarına talimat verdiğini açıkladı. Özhaseki, kan davalı olduğu bir avukatın noter parasını ödemesinin söz konusu olmadığını söyledi. Bugün Cumhurbaşkanı Gül ile de görüştüğünü belirten Özhaseki, "Ne oluyor falan dedi, gülüştük biraz" dedi.
CHP'nin hakkında yolsuzluk iddiası gündeme getirdiği Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, bugün Meclis'e gelerek AK Parti grup başkanvekilleriyle görüştü. AK Parti Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş, Bekir Bozdağ ve Ayşe Nur Bahçekapılı ile yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 100 bin liralık, CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu hakkında ise 100 liralık manevi tazminat davası açılması için
avukatlarına talimat verdiğini söyledi. Özhaseki, Kulkuloğlu hakkında birçok dava bulunduğunu, maddi durumunun elvermeyeceği düşüncesiyle rakamı daha düşük tuttuğunu ifade etti.
Grup başkanvekilleriyle yaptığı görüşmenin içeriğine ilişkin soru üzerine Özhaseki, Ankara'daki kapısının Meclis olduğunu belirterek, "Mustafa Elitaş Kayseri Milletvekili. Çocukluk arkadaşım. Geldik oturduk. Çay, kahve içtik. Asıl Ankara'ya geliş sebebim, Şehit Aileleri Derneği'nin yılın belediye başkanı ödül töreni var. Onu almaya gidiyorum" dedi.
'Başbakan'la görüşmeniz oldu mu?' sorusu üzerine Özhaseki, Başbakan'la görüşmediğini, sadece iddiaların ortaya atıldığı gün Meclis'i aradığını, Başbakan'ın da verdiği bilgiler üzerine iddialara cevap verdiğini anlattı. 'Hukuken yeni bir bilgi sundunuz mu?' sorusuna ise Özhaseki şu karşılığı verdi:
"İlk gün zaten 8-10 tane bana göre yalan, bazen söylerken bile utandığımız iddiaların hepsinin belgelerini bizim sitede yayınladık. Basın toplantısı yaptım, onları da açıkladım. İkinci gün farklı bir iki şey söylediler. Başka dosyadan bahsediyoruz falan dedi Kılıçdaroğlu. Farklı dosyalar yok. Bir olay var ve o olaydan dolayı açılmış birkaç tane dava var. Yani aynı olaydan bahsediyoruz. Aradan bir iki gün daha geçti. Üçüncü gün gerek milletvekilleri, gerek kendileri, 'Avukat geldi Kayseri'ye. Otel parasını
siz mi verdiniz? Çantayla para geldi, gitti' gibi şeyler dediler. Yusuf ve Yakup Erikel iki kardeş avukatlar. Birbirlerine vekaletlerini vermişler. Ben birisini Ağır Ceza'da suçlamışım. 3.5 senedir takip ediyorum. Şantaj var, sahte senet düzenlendi diye. Kan davalıyız Yusuf Erikel'le. Şu anda 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava devam ediyor. Biz bu olayı 3.5 senedir takip ederken, üstelik bu arada belediyemiz de kurşunlandı. Yakalanan Ali Hamurcu, 'Bunu falan paşanın emriyle kurşunladık' diyor. 'Sahte senedi
falan falan söyledi de düzenledik' diyor. Bu adamlarla ben böyle kan davalıyken hangi avukatın noter parasını ödeyeceğim. Adamı güldürmesinler."

"BİR SANTİM BELGE EKSİK DEĞİL"
Yakup Erikel'le ilişkisinin sorulması üzerine Özhaseki, Yakup Erikel'i tanımadığını söyledi. Özhaseki, "Tanırsam birisiyle ilişkim olur. Tanımamışsam adamı, bir yerde elini sıkmamışsam nasıl ilişkin olacak. Bir senaryo gidiyor bakalım. Bunları da yalanlayacağız yarın öbür gün" dedi. Avukatın otel parasının belediye tarafından ödendiğinin iddia edildiğini hatırlatan Özhaseki şöyle konuştu:
"Adam bir gecelik 50-100 lira veremiyor mu cebinden. Enayi mi. Yarın bakalım neler çıkacak. Artık olay mahalle dedikodusuna döndü. Mahalle dedikodularının da belgesini bulup da ispatlamak zorunda olan ben değilim ki. Kendileri bulup ispatlayacaklar. Ben dokunulmazlığı olan bir adam değilim. Mahkemeler orada, savcılık orada. İstedikleri yerde dava açsınlar. İsterlerse İstanbul'da açsınlar, itiraz etmem. Nerede canları istiyorsa orada suç duyurusunu yapsınlar, belgelerini götürüp teslim etsinler. O
savcılar da herhalde harekete geçer. En büyük sıkıntı şurada. Bir, masum bir adam şikayet etmiş de onun üzerine çullanılmış gibi bir hava veriliyor. Günahtır. Şikayet eden, olayı takip ettirip suçluyu yakalatan benim. İki, belgeler eksik diyorlar. Ne sayfası, ne satırı. Bir santim, emniyette polis, savcılık yok edebilir mi? Üstelik ifade iki tane değil 4 tane. Biri 26 sayfa, biri 16 sayfa. İki tane de savcılıkta var. Bunların hepsini yayınladık. Savcılık hiç soruşturmadı, bunları akladı deniyor. Memur
suçlarıyla alakalı olanı Vali Yardımcısı muhakkiklerle, rüşvetle ilgili olanı da savcı re'sen takip etti. Savcılığın araştırması 9 ay sürdü. Oradaki iddialar 50 kişiyle ilgili. 9 ay boyunca tek tek soruşturuldu. Kızına ev aldı, tapusunu üstüne yürüttü deniyor. Vallahi kızım eczacı. İşleri de fena değil ama daha ev alamadı. Kirada oturuyor. Evlendiğinden, Kayseri'ye geldiğinden beri kirada oturuyor. Tapu dairelerinden yazıyorlar, çiziyorlar, bakıyorlar öyle bir şey yok. Benzinliği peşkeş çekti diyorlar.
Adam bizimle ilgili olmayan bir belediyeden almış benzinliği. Benimle uzaktan yakından alakası yok. Bütün iddialar yakalanan çocuğun senaryoları."

"KAYSERİSPOR'UN KAMPINDAKİ OTEL DAHA LÜKS"
Bugün grup başkanvekilleriyle yapılan değerlendirmelerde yeni bir durum olup olmadığının sorulması üzerine Özhaseki, "Onlarla bolca muhabbet var. Bugün yeni bir bildiri vermişler. Üç dört şey söylemişler. Otel parası falan. Faturasını çıkarsınlar. 1 sene sonra Kayserispor kaldı, onun faturasına eklediler falan demişler. Söyledikleri 3 yıldızlı bir otel. 50 liradır. Onu ödeyemedik, Kayserispor'un faturasına eklettik. Kayserispor'un kampındaki oteli buradan çok daha lükstür. Manyak mı bunlar. Niye böyle
bir otele gitsin. 3 yıldızlı otelde Kayserisporlular kalır mı? Ben bilmiyor muyum adamları. Her gün bir şey diyorlar. Yarın bir dedikodu daha bekleyeceğim. Orada ne çıkarsa onu da yalanlayacağız" diye konuştu.
Özhaseki, Ankara'da ne kadar kalacağının sorulması üzerine ödül törenine katıldıktan sonra döneceğini, bu arada hemşehrisi olan Enerji Bakanı'na da bir uğrayacağını söyledi. Özhaseki, 'Çankaya'da bir hemşehriniz daha var, ona da uğrayacak mısınız?' sorusuna ise, "Öğleyin uğradım merak etmeyin. 12.00'de oraya gittim, bir çayını içtim. Ne oluyor falan dedi, gülüştük biraz" karşılığını verdi.
(ZÇ-CC-Y)