Meclis Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara, Kayseri'de çocukları kaybolan aileye yanlış mektup gönderildiği haberleri üzerine beyninden vurulmuşa döndüğünü, stresten burnunun kanadığını söyleyerek, "Akşam televizyonlardan ben bunu skandal, kendimi de skandal kahramanı olarak görüyorum. Ama yapılan onca güzel şeylerde 'mucize kadın' gibi ifadeler de beklemek hakkımdı" dedi.
Meclis Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili İnceraka başkanlığında toplandı. RTÜK Başkanı Davut Dursun'un brifing vereceği toplantı öncesi gazetecilerin sorularını cevaplayan İncekara, Siirt'teki tecavüz iddialarına ilişkin dün başlayan davayı takip edip etmeyeceklerinin sorulması üzerine yargılama süresince, yargılamaya müdahale etmemek açısından yargılamayı beklemenin, yapılması gereken şey olduğunu ifade etti. İncekara, yargının ve sürecin hızlanmasının, kendilerini
umutlandırdığını söyledi.
İncekara, Kayseri'de geçen yıl Ramazan ayında iki çocukları kaybolan aileye yanlışlıkla, kendi imzasını taşıyan 'gözünüz aydın' mektubunun gönderildiği haberlerinin hatırlatılması üzerine İncekara, burada bir kusur bulunduğunu, bu kusurun kimden kaynaklandığının önem taşımadığını bildirdi. Kayıp çocuklarla ilgili komisyonun bir çalışma yaptığını anlatan İncekara, bu çalışma çerçevesinde, bin 500'ü çocuğu bulunmuş olmak üzere 3 bin tane aile ile anket yapıldığını belirtti. Anket çalışmasının 76 ilde
yapıldığını ve alanda 400'ü aşkın görevlinin çalıştığını ifade eden İncekara, anket çalışmalarının içine, çocukları bulunan ve bulunmayan aileler için farklı olarak hazırlanan birer nüsha mektup koyduklarını belirtti. Anket sürecinin bulunmuş çocukların ailelerinde 80, bulunmamış çocukların ailelerinde ise 40 dakika sürdüğünü anlatan İncekara, Kayseri'deki aileyle yapılan anket süresince çocuğun bulunduğuna dair hiçbir ifade kullanılmadığını vurguladı. Aileye her türlü desteğin yapıldığını,
toplum polisinin ailenin kapısında beklediğini bildiren İncekara, anketi yapan görevlinin, anketi yaptıktan sonra çocuğu bulunmuş aileye bırakması gereken mektubu bıraktığını söyledi. İncekara şöyle konuştu:
"Bu konuda bir yanlışlık olabilir ihtimaline karşı çok tedirgin olmuştuk. Korktuğumuz başımıza geldi. 40 dakika stresli ve üzüntülü bir aileyle bir soru cevap yaşıyorsunuz. Bütün hassasiyet o sorulara doğru cevapları almak. Eminim o konuşmalar bittikten sonra o arkadaşlar oradan gülerek ve tebessüm ederek ayrılmadılar. Üzüntülerini paylaşarak ayrılıyorlar. Bu aileye yanlış mektup bırakılmış. Arkadaşlar hemen hatalarını fark ediyorlar. Geri dönüyorlar. Anneye telefon açıyorlar. Anne de polisin zaten
çocuğun bulunmadığıyla ilgili bilgi verdiğini, özrü kabul ettiğini söylüyor. Yanlışlık iki tarafta da teyit edildikten sonra akşam televizyonlardan ben bunu skandal, kendimi de skandal kahramanı olarak görüyorum. Ama yapılan onca güzel şeylerde 'mucize kadın' gibi ifadeler de beklemek hakkımdı. Çok üzüldüm. Beynimden vurulmuşa döndüm. Akşam burnum kanadı stresten. Sanıyorum aile, yayın organlarının farkına varıp her fırsatı çocukların bulunmasına daha bir destek olabilir mi diye kullanmak konusunda
bir hassasiyet gösterdi."
İncekara, bütün televizyonların her gün belli saatlerde kayıp çocukların fotoğraflarını ekrana getirmesi konusunda duyarlılık göstermesi halinde bulunma hızlarının artacağını belirtti. İncekara, bugüne kadar yapılan çalışmalar kapsamında çocukların kaybolmasında en çok hangi etkenin öne çıktığının sorulması üzerine sayılamayan ve ölçülemeyen hiçbir toplumun, dertlerini kolay kolay çözemeyeceğini söyledi. Bir şeyi çözmek için önce doğru teşhis koymak gerektiğini belirten İncekara, gerçekleştirdikleri
anket çalışmasının 10 gün içinde tamamlanacağını, o raporu kamuoyuyla paylaşacağını ifade etti.
Kayseri'deki 'Mektup' Karışıklığı
Meclis Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Halide İncekara, Kayseri'de çocukları kaybolan aileye yanlış mektup gönderildiği haberleri üzerine beyninden vurulmuşa döndüğünü, stresten burnunun kanadığını söyleyerek, "Akşam televizyonlardan ben bunu skandal, kendimi de skandal kahramanı olarak görüyorum