Kayseri'nin 2004 yıllarında ÖSS'de Türkiye genelinde 36. sırada olduğunu hatırlatan Ayata, başarıya adım adım koştuklarını anlattı. Göreve geldikten sonra idareci ve öğretmen anlayışını değiştirdiklerini ve aradan geçen zaman içerisinde yaklaşık 6 bin öğretmenle bire bir görüşerek göz temasında bulunduğunu kaydeden Ayata, "Göreve geldiğim günden itibaren her gün okulları ziyaret ederek öğretmenler odasında toplantı yaptık. Onlara 'siz bizim her şeyimizsiniz. Bizim için çok değerlisiniz. Siz emredin biz yapalım. Bizler sizlerin hizmetçileriniziz' dedik. İdarecisinin kendisine böyle yaklaştığını gören öğretmen de çalışması gerektiğini anladı. Onlara değer verdiğimizi gösterdik. Öğretmen çok kırılgan yapıdadır. Çok küçük şeylerle morali bozulabileceği gibi yine küçük şeylerle de mutlu olabilir. Bizler onları mutlu etmeyi başardık. Sınıfta öğrencilerle baş başa olduklarını belirterek vicdanlarına bıraktık. Onlarda 40 dakikalık ders süresini boşa geçirmek yerine gerçekten öğrencilerle ilgilenerek verilmesi gerekeni verdiler. Bunların yanı sıra başarılı öğretmenlerimizi ödüllendirdik. Başarının boşa gitmediğini anlamalarına yardımcı olduk. Okul idarecileriyle de görüşerek öğretmenler üzerinde baskı oluşturmamalarını, sorunların çözümü için gayret etmelerini istedik. Tüm bu faktörler üst üste gelince başarıya ulaştık. Bunun haklı gururunu yaşıyoruz." diye konuştu.
Verilen destekle öğretmenin kendisini güvende hissetmeye başladığını ifade eden Ayata, öğretmenin başka şeyler düşünmek ve ilgilenmek yerine öğrenciyle ilgilenmesini, öğrenciyi düşünmesine yardımcı olduklarını dile getirdi.
Kayseri Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reşit Özkanca da Kayseri'nin son yıllarda eğitim alanında atağa geçtiğini belirtti. Devlet kurumlarının yanı sıra özellikle orta öğretim ve üniversite alanında özel sektörün çok ciddi yatırımları olduğunu dile getiren Özkanca, eğitim alanında elde edilen başarının yapılan yatırımların meyvesi olduğunu vurguladı.
Özel Kılıçaslan Liseleri Müdürü Ali Köksal da geçmiş yıllarda öğrencilerin ÖSS'ye hazırlanırken hayattan tamamen soyutlandığını belirtti. Artık öğretmenlerin ve ailelerin daha bilinçli olduğunu kaydeden Köksal, "Öğrenciler sınava hazırlanırken sosyal hayattan da kopmuyor. Aile, okul ve öğrenci üçlüsü arasında kurulan diyaloglar meyvesini vermeye başladı." dedi.
