Prof. Dr. Hüseyin Per, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Per, “Sağlık hizmetlerinin ülkemizde en üst seviyeye çıkarılması için fedakarca çalışan hekimlerimizin ve tüm sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramı’nı kutlarım. 14 Mart 1827 Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir. Okulun kuruluş günü olan 14 Mart tarihi "Tıp Bayramı" olarak kutlanmaktadır. İlk kutlama, 1919 yılının 14 Mart’ında işgal altındaki İstanbul’da gerçekleşmiştir. O gün, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın önderliğinde tıbbiyeliler işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü doktorları da destek vermişti. Böylece tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. Dün Nemrut Mustafa tarafından verilen idam kararı ile şehit edilen Boğazlıyan kaymakamı Kemal beyi sırtlarında taşıyan tıbbıyeliler bugünde aynı ruh ve inanca sahiptir. 1915 yılında Tıbbıye’ye kaydolan 1. sınıf öğrencilerinin tamamı Çanakkale’de şehit düşmüştür. Bu nedenle 1921 yılında Mektebi Tıbbıye-i Şahane 1921 yılında hiç mezun verememiştir” ifadelerini kullandı.
Per, “Hekimlerin özlük hakları, yıpranma payı, sağlık çalışanlarına şiddet, mesleki hastalıkları artmış iş yükü neticesinde artan iş kazaları, artan psiko-sosyal sorunlar, özel sektörün ezici tahakkümü, mecburi hizmetler gibi sorunlarımızdan Afrin’de ‘Terörist ile birlikte bizleri de öldürün’ diyebilen haysiyet sahibi şehit komutanlarımıza hürmeten bahsetmeyeceğim. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 20 Ocak 2018’de Türkiye’nin sınır hattı ile bölgedeki güvenlik ve istikrarın sağlanması, bölge halkının teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarılması ve evimizin önündeki pisliklerin temizlenmesi amacıyla Uluslar arası Hukuk’un verdiği hakla Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde yedi düvele karşı başlatılan ‘Zeytin Dalı Harekatı’nda 54. güne girildi. Allah’tan Mehmetçiğimize yar ve yardımcı olmasını diliyor, ihtiyaç halinde tüm meslektaşlarımızın cepheye koşacağını bu anlamlı günde ilan ediyoruz” şeklinde konuştu.
‘Türk Tabipler Birliği Merkez konseyinin Afrin konusundaki tutumunu şiddetle reddediyoruz’ diyen Kayseri Tabip Odası Başkanı Hüseyin Per, “Türk Tabipler Birliğinin Başındaki TÜRK kelimesinin kaldırılmasını da doğru bulmuyoruz. Kurum ile kurumları yönetenlerin ayırt edilmesi gerekliliğini bir kez daha vurguluyoruz. Tıp, ilimler arasında en şerefli sayılan mesleklerden biridir. Ancak bunun en tehlikeli yanı tıp öğrenimi görmediği halde ve tıp bilgisine sahip olmayan kimselerin insanları tedavi etmeye kalkışmalarıdır. Kendi hevesini tatmin etmek ve para kazanmak üzere tıp mesleğini icra etmeye kalkışan ve insanlara kendisini tabip diye takdim eden kişilerin yaptıkları yanlışlıklar kolay kolay telafi edilemez. Bu tür insanlara halkımız itibar etmemeli, Yetkili kurumlar da gerekli denetimler yaparak gerekli cezaları vermelidir. Eğitim ve öğretimden elde edilecek ürün ise aynen toprağın verdiği ürün gibidir. Neyi ekersen onu biçersin. Güzel tohum toprağa düştü mü, güzel ürün verir. Tıp ilmi de iyi bir hazine ve güzel bir azığa benzer. Mükemmel bir şekilde elde edilirse kişiye mutluluk verir. İnsanlığa büyük bir hizmet yapılmış olur. Bu nedenle genç hekim adaylarını bu fikirlerle donatmalı onları iyi eğitmeliyiz. Ülkemizde tıp eğitiminde yaşanan sorunlarında iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Coğrafi bölgelere göre açılması gereken tıp fakülteleri birbirine çok yakın illerde bile açılmakta ve mesleki deneyimleri sınırlı öğretim elemanları ile eğitim yapılmaya çalışılmaktadır. Aynı durum vakıf ve özel üniversiteler içinde geçerlidir” şeklinde konuştu.
Kayseri Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Per Açıklaması 'Afrin Şehitlerine Hürmeten Hiçbir Talebimiz Yok'
Kayseri Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Per, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, "Afrin’de ‘Teröristlerle birlikte bizleri de öldürün’ diyebilen haysiyet sahibi şehit komutanlarımıza hürmeten sorunlarımızdan bahsetmeyeceğim” dedi.