Kayserinin İlk Kadın Kooperatifi Suriyelilere Yardım Edecek
Şem’un-el Gazi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Kayserinin ilk kadın kooperatifini kuruyor. Kooperatif, öncelikle Suriyeli ve dul kadınlara istihdam sağlayacak.
İncesu’nun Şeyhşaban köyünde yaşadığı bilinen ve aynı yerde türbesi olan, kimilerine göre peygamber, kimilerine göre asker olduğu bilinen Şem’un-el Gazi (Şemmun Aleyhisselam)’den ismini alan Dernek, kurulduğu günden bu yana Suriyeliler başta olmak üzere yardım faaliyetlerinde bulunuyor, eğitim ve sohbet programları düzenliyor. En son, aynı isimde kooperatif kurmak için çalışmalarını tamamlayan dernek, Kayserinin ilk kadın kooperatifini hayata geçirmiş olacak.
Dernek çalışmaları hakkında bilgi veren Kurucu Üyelerden Sibel Canatan şunları söyledi:
Öncelikle derneğin adı nereden geliyor?
Derneğin adı Şem’un el Gazi Hazretlerinden geliyor. Dernek kurmaya karar verdiğimizde isim için istihareye yattık, biliyorsunuz İslamiyet’te istihare var, bize bu isim bildirildi.
Şem’un el Gazi Kayserinin İncesu’nun Şeyhşaban köyünde Erciyes dağı eteklerinde, bir rivayete göre peygamber, bir rivayete göre de alperen ereni olduğu söylenen bir evliya. Şemun’el Gazi Hazretleri Kadir Suresinin inzal sebeplerindendir. Resulullah (SAV) Ashabı ile sohbet ederken bir gün, ‘Bin ay cihat etme sevabına erişmiş’ diye bir tanım yapmıştır. Ki bahsettiği kişi Şemun’el Gazi Hazretleridir. Ashab, ‘Bin ay ömrümüz yok, nasıl o sevaba ereceğiz?’ diye sorunca, Rabbimin merhamet tecellisi ile Kadir Suresi inzal oluyor ve ‘Size bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesini gönderdim’ diyor.
Türbe ve yol tamiratı yapılacak
Dolayısıyla Şem’un el Gazi’yi de tanıtıyorsunuz.
Hem tanıtıyoruz hem de kötü olan türbe ve yol tamiratı için çalışma başlattık. Milli Emlak’taki işlemlerimiz tamamlandıktan sonra tamirat çalışmaları başlayacak. Şaban ayında Şem’un el Gazi Hazretleri için mevlit okuttuk ve mevlit programının ardından kendisiyle ilgili bilgiler verdik. Cemaat de o zamana kadar böyle bir zattan haberdar olmadıklarını, ziyaret etmek istediklerini söyledi.
bu tür faaliyetlerimiz yine devam edecek.
Sadece Suriyelilere mi yardım ediyorsunuz?
Sadece Suriye’lilere değil, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan tüm ihtiyaç sahiplerine cevap vermeye çalışıyoruz. İhtiyaç tanımımız da yalnızca gıda gibi temel ihtiyaçlarla kısıtlı değil. Örneğin eğitim de bir ihtiyaçtır. İnsanları bazı konularda bilinçlendirmek de ihtiyaçtır. Bu konuda da insanları bilgilendirmeye çalışıyoruz. Örneğin helal gıda konusunda bu tür faaliyetlerimiz var. Biz yardım ederken insanların standartlarına da bakmayız. Bakarsınız evinde eşyası çok güzeldir ama borçludur. Bu bir ihtiyaçtır ve bu onu daraltmıştır, o kardeşimize de yardım ederiz.
Nasıl tespit ediyorsunuz ihtiyaç sahiplerini?
Evlerine gidiyoruz, rencide etmeden onları tanıyan insanlardan bilgi alıyoruz. Çünkü bu veballi bir iştir. Bize gelen yardımları tasnif ederken de çok titiz davranıyoruz. Yardım etmemizi isteyen kişi örneğin çocuk giydirmemizi istiyorsa, onu bir ihtiyaç sahibine veremeyiz.
“İhtiyaç sahibi ateist de olsa yardım ederiz”
İslami dairede hareket ediyorsunuz, bu konuşmalarınızdan da dış görünüşünüzden de, hatta derneğin isminden de anlaşılıyor. Bu görünüşünüz her kesimin size ihtiyaç talep etmesine engel olabilir mi?
Böyle bir önyargı var. Derneğin isminden dolayı Suriyeli de sanıyorlar bizi. Hatta ilk zamanlar polisler bile geldi buraya, onlar da Suriyeli derneği diye düşünmüş. İnsan gerçekten zor durumda ise herkesin kapısını çalıyor, ideolojimize çok zıt insanlara da yardımcı oluyoruz. Bir ateist de ihtiyaç sahibi ise gelsin diyoruz biz.
Siz gelsin diyorsunuz da o geliyor mu?
Geliyor. Çünkü bu şekilde olup da yardımcı olduğumuz insanlar var. Buraya sadece çarşaflılar girip çıkmıyor, her tür insan girip çıkıyor. İlla Müslüman olmasına da gerek yok. Bizim için ihtiyaç sahibi olması önemli ve yeterli.
“15 Temmuz yardımlaşma duygusuna darbe vurdu”
Yardım etmek isteyenler nasıl güvenecekler?
15 Temmuz yardımlaşma duygusuna müthiş darbeler vurdu. İnsanlar artık güvenmiyor. Çünkü o grup insanları burs, yardım parası diye insanları sömürdü ve sonra ortaya çıktı ki o yardımlar başka yerlerde kullanılmış. Biz de diyoruz ki, fakirleri belirleyelim, siz gidip elden verin. İnsanlar gerçek ihtiyaç sahibini birebir gördüğünde zaten güveniyor. Geçen yıl yetim giydirdiğimiz bir firma vardı; firma hassasiyetlerimizin farkına vardı ve bu yıl bize zekatlarını dağıtmamız için döndü. Açık ve şeffaf olduğunuz zaman insanların özgüveni oluşuyor.
Size nasıl ulaşacaklar?
Derneğimiz aracılığıyla bize ulaşabilirler. Bizler ihtiyaç sahiplerine ulaşma noktasında, yardımcı olan kişilerin hassasiyetlerini göz önünde bulunduruyoruz. Örneğin yardım etmek isteyen kişi bize yardım parası veriyor ve onu sadece yetimlere ulaştırmamızı istiyorsa, biz onu başkalarına vermeyiz. Ve tüm işlemlerimizi şeffaf biçimde hallederiz. Yardım edecek kişiye de buna dair bilgileri veririz. Örneğin geçen yıl 70 bine yakın zekat, fitre parası dağıttık, yardımcı olanların hepsi de kime yardım edildiğini bilir.
Kadınlar helal gıda üretecek
Kooperatif kurma düşüncesi nasıl gelişti?
Taşın altına elimizi koymamız gerektiğini düşündük. Çok klasik olacak ama balık tutmayı öğretmek daha doğru geldi. Burası Kayserinin ilk hanımlar kooperatifi olacak ve helal gıda üretimi yapacağız. Onaylarımız tamamlanınca çalışmalarımıza başlayacağız. Adı ‘Mimce’ olacak. Arap harfleri içinde ‘mim’ harfi naifliği, zarifliği ve temizliği temsil eder. ‘Mimce’ de ‘temizce, güzelce iş’ anlamına geliyor. Burada hanımları istihdam etmeyi istiyoruz. Çünkü bir çok hanım arkadaşımız, dini hassasiyetlerinden dolayı mahremle bir arada çalışmak istemiyor ama çalışmaya da ihtiyaçları var.
Neler üretilecek?
Unlu mamüller, reçeller, unutulmuş Osmanlı şerbetleri, salçalar olacak. Yani kadınların üretebileceği her türlü helal gıdayı üreteceğiz. Sadece pazarlama aşamasında erkekler devreye girecek, bütün üretim aşamalarında kadınlar olacak. İlk etapta bir fırın yapacağız, bu fırında unlu mamullerimiz üretilecek. Sonraki aşamada bir mutfağımız olacak, orada da reçeller, şerbetler, salçalar üretilecek. Bu kapsamda kurumsal hizmetler de vermek istiyoruz. Mesela bir doğum organizasyonunda gazlı içecek sunmak yerine, Osmanlı’dan kalma şerbetler neden sunulmasın...
Mutfakta kadınlar olacak yani. Pazarlamada neden kadın yok?
Bizim hassasiyetlerimize göre kadınların bir mahremiyet durumu var. Mesela buradan Malatya’ya sevkıyat yapılacak ama biz mahremiyet durumundan dolayı tek başımıza yola çıkamayız ama eşimizle çıkabiliriz. O aşamada bir erkek devreye girmiş olacak. Örneğin satış ofislerimizde erkeklerin de rahatlıkla alışveriş yapmaları için erkek satış elemanlarımız olacak.
Üretimimiz olacak, satış ofislerimiz olacak, internet satışlarımız olacak. Coğrafi işaret de almak istiyoruz. Mesela mantı deyince Kayseri akla geliyor. Bilmediğiniz bir yerden bir şey ararken coğrafi işaret simgesi olan yerler karşınıza çıkıyor ve alışverişinizi kolaylaştırıyor.
“Suriyeliler ve dul kadınlar önceliğimiz”
Sadece Suriyeli kadınlar mı istihdam edilecek?
Suriyeli olup da özellikle dul kadınlar bizim için öncelikli. Türkiye’de en fakirimiz dahi şu anda Suriyelilerin en zenginine denk geliyor. Mesela şu anda herkes, ‘Suriyeliler geldi Türkler yardım alamıyor’ diyor. Ama emin olun bit Türk’ün beğenmedikleri Suriyelilere gidiyor.
Başkaca faaliyetleriniz neler?
İnsanlara Kayseri’mizdeki tarihi ve kültürel eserler konusunda farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Örneğin en son öğrencilerimizi Gevher Nesibe Tıp Müzesinde gezmeye götürmüştük.
Yaz kursumuz başladı; 4 yaş, 4 ay, 4 günlükten itibaren, bütün kız çocuklarını kurslarımıza kaydediyoruz. İslamiyet’e göre çocukların zihinsel ve fiziksel olarak eğitim almaya müsait hale geldiği yaş. Onun üzerinde yaş sınırımız yok. Yaş ve bilgi seviyelerine göre gruplandırıyoruz ve birebir eğitim veriyoruz. Kur’an-ı Kerim, tecvit, mahrec ve ilmihal derslerinin yanı sıra, çocukların motor sistemini geliştirecek el becerileri ile ilgili eğitimler veriyoruz. Geçen yıl maketler, bebek elbiseleri, bebekler yaptırdık. Grup çalışmaları yaptırdık ve inanamayacağınız biçimde hayal dünyalarını geliştirdik ve çocukların da bir araya geldiğinde neler başarabileceğini gördük.
Kadınlar için dikiş kurslarımız var. Halk eğitimden gelen eğitmenlerimizle kadınlara dikiş kursları veriyoruz. Şu anda sona erdi ama tekrar başlayacağız.
Şemun Aleyhisselam kimdir?
İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden olduğu rivâyet edilen mübârek zât. Şemsûn diye de zikr edilir.
Hz. Peygamber, “Geçmiş zamanda Şemun (Şemsûn aleyhisselam) adlı bir peygamber vardı. Allahü teâlânın rızâsı için bin ay devamlı cihâd edip, silâhını omuzundan çıkarmadı.” buyurdu. Eshâb-ı kirâm; “Keşke bizim ömrümüz de uzun olsaydı da, biz de din uğrunda Allah için cihâd etseydik.” dediler. Bunun üzerine Kadr sûresi nâzil olup; “Size verilen Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır (Bu gecenin sevâbı, bin ay cihâd etmenin sevâbından çoktur.)” buyruldu.
Amerikalı yönetmen Cecil B. DeMille, Hz. Şemun’un mücadelesini, 1949 yılında beyazperdeye uyarlamış, film 1951 yılında Oscar’da iki dalda ödüle layık görülmüştür. Film, görüntü paylaşım sitelerinden izlenebilir.