Edinilen bilgilere göre; Ali Osman Özsoy, 5 yıl önce bir şirket aracılığıyla formen olarak Kazakistan'a çalışmaya gitti. Çalıştığı şirket, Kazakistan'daki işi tamamlandıktan sonra burada kendisine ait bir şirket kurdu.
Özsoy, Kazakistan vatandaşı olan çevirmen ile elektrik ve inşaat alanında yatırım şirketi kurdu. Şirket, 2 yıl boyunca Kazakistan'da birçok işe imza attı.
Kazak ortağı ve çalışanları ile aralarında bir anlaşmazlık çıkınca şikâyet üzere olay finans polisine intikal etti. Finans polisleri, iddialara göre, bu olayın kapanması için Ali Osman Özsoy'dan rüşvet istedi. Özsoy, benim burada yapmış olduğum tüm işler yasal çerçevede yapıldığından, rüşvet vermek istemedi. Buna rağmen finans polisleri, Özsoy'a ait şirketin, Kazakistan'a gümrüksüz malzeme girişi yaptığı iddiasıyla rapor tutup, karakola, ardından da hapishaneye gönderildi. Bu süre içerisinde Kazakistan yasalarına göre Özsoy'un hapis cezasından kurtulması için 10 bin dolar kefalet istediler.
Ancak, Ceyhan'da yaşayan ailesi bu parayı temin edemediği için, Ali Osman Özsoy, çıkarıldığı ilk mahkemede 2 yıl, Kazakistan'a gümrüksüz malzeme getirdiği, 10 yıl da finans polisine rüşvet verdiği iddiasıyla, toplam 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonraki mahkemede ise Kazakistan'a gümrüksüz malzeme getirdiği iddiasıyla verilen evrakın sahte olduğu ortaya çıkınca,12 yıllık hapis cezası 10 yıla indirildi.
"EŞİMDEN BEŞ AYDIR AYRIYIM, AVUKATIN VERİLEN PARAYI YEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Üç çocuk babası Ali Osman Özsoy'un Ceyhan'da yaşayan eşi Selvet Özsoy, eşinden beş aydır haber alamadığından dolayı endişe duyduğunu belirterek, "Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı, Başbakanlık İletişim Merkezi'ne, eşimin Kazakistan'da zor durumlar yaşadığını bildirdim. Eşimin kesinlikle rüşvet verdiğine inanmıyorum. Ortakları tarafından eşim kesinlikle tuzağa düşürüldü. Ben eşimle yaptığım görüşmede de bana her şeyi anlattı." dedi.
Eşinin, ilk mahkemeye çıkarılacağı zamanda ihtiyacı olan 10 bin dolar kefalet parasını bulamadığımızdan dolayı hapis cezasına çarptırıldığını anlatan Selvet Özsoy, "Hapis kesinleşince kazak asıllı avukat tuttuk. Avukat eşimi bu hapis cezasından kurtaracağını söyledi. Ve bizden bu çalışmaları yapmak için 30 bin dolar para istedi. Biz o zaman 10 bin doları bulamadık. Şimdi 30 bin doları nasıl buluruz diye düşünmeye başladık. Böyle olunca daha önce eşimin ailesinden 10 bin dolar istemiştim. Ama eşimin annesi Osman'ımı bırakırlar, çünkü onun bir suçu yok demişlerdi. Ve zaten arazilerini de satamamışlardı, ondan dolayı yardım edemediler. Şimdi ise yeter ki hapisten çıksın diye kendilerine ait tarla ve arabayı satıp, bize 10 bin doları verdiler." diye konuştu. Selvet Özsoy konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben daha sonra 30 bin dolar avukat parasını temin etmek için bütün yakınlarımdan toplam 20 bin dolar borç para aldım. Bu parayı Kazakistan'daki avukatımız Aynur Cumagaliev hanımefendiye tercüman aracılığıyla, Türkiye'den posta ve banka aracığıyla gönderdim. Avukatın da bugüne kadar hiçbir şey yapmadığı anlaşıldı. Yani avukatın da parayı yediğini düşünüyorum. Çünkü avukat bize 'ben eşinizi mayıs ayındaki 4. mahkemede hapisten çıkarabilirim.' demişti. Bugün haziran ve temmuz ayı bitti ve halen bir sonuç yok."
Eşinin Kazakistan'da yaşadıklarından çok edişe duyduğunu kaydeden Selvet Özsoy, "Biz zaten eşimin oradaki şirketi ayakta kalması için evimizi ve arabamızı satmıştık. Şu an elimizde hiçbir şey kalmadı. Eşim Kazakistan'ın Artova kentinde hapis yatıyor.
Eşinin hapisten kurtulması için AK Parti Nevşehir Milletvekili Mahmut Dede aracılığıyla Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'e bilgi verdim. Cumhurbaşkanımızın, Kazakistan gezisinde durumu Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev'e anlattığı bilgisi de bize geldi. Cumhurbaşkanımız da Kazakistan Cumhurbaşkanına durumu anlatmış. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'den eşimin biran önce Türkiye'ye iade edilmesini talep ediyorum. Çünkü gerçekten eşim çok mağdur ve suçsuzdur. Bu durumdan Kazakistan'daki konsolosluğa ve Dışişleri Bakanlığı'na, Adalet Bakanlığımıza müracaat ettik. Kazakistan Türkiye Dayanışma Vakfı Başkanı ve AK Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek'e de bildirdim."
Geçimini apartmanlarda temizlik yaparak sağladığını anlatan Selvet Özsoy, "Bazen çocuk bakıcılığı bile yapıyorum. Çünkü evimiz kira ve 3 çocuğum da okuyor. Tek isteğimiz devlet büyüklerimizin bize sahip çıkması. Aile olarak psikolojimiz bozuldu." şeklinde konuştu.