31 yıldır İsveç`te yaşayan Burkay, Diyarbakır Havaalanı`nda, sevenleri tarafından Kürtçe sloganlar eşliğinde karşılandı. Karşılama sırasında, Valiliğin kendisi için koruma gönderdiği Burkay`ın yakınları ile korumalar arasında tartışma yaşandı
1980 askeri darbesinin ardından Türkiye`den ayrılan ve 31 yıldan bu yana İsveç`te yaşayan Kürt siyasetçi ve yazar Kemal Burkay, 30 Temmuz günü Türkiye`ye dönüş yaptı. Bufün Diyarbakır`a gelen Burkay`ı çok sayıda kişi karşıladı. Burkay gelmeden önce havaalanında sevdikleri halay çekip Kürtçe slogan attı. Havaalanında sevdiklerini selamlayan Burkay, burada küçük bir konuşma yaptıktan sonra Kervansaray`da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu
31 yıl aradan sonra Diyarbakır`da olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Burkay, giderken ayrılığın bu kadar uzun süreceğini düşünmediğini söyledi. 12 Eylül`ün yarattığı sistemin uzun ömürlü olduğunu kaydeden Burkay, bunun kısa zamanda değişmediğini ifade etti. Hem içerdekilerin hem de dışarıdakilerin çok büyük acılar yaşadığını aktaran Burkay, "Biz de yurt dışındakiler, ülkemize dönemedik. Yine de 31 yıl sonrada olsa burada olmaktan mutluyum. Mutluluğumu gölgeleyen bir iki nokta var. Bunlardan biri halenyurt dışında olan insanlarımızın olması. Yurt dışında dönemeyen bir tek insan varsa demektir ki, bu ülkede halen ciddi sorunlar var. Ben gittiğimde ülke gergin bir ortamdaydı, darbenin ayak sesleri duyuluyordu. Nitekim askeri darbe oldu ve yaşananları hepimiz biliyoruz. Sancılı bir dönem yaşadık daha sonra şiddet sarmalı vardı. Bugüne kadar geldik şimdi. Benim dönüşüm elbette basit de olsa önemli bir değişimi gösteriyor. Bu değişimi küçümsememek lazım. Yani belli bir dereceye kadar düşüncelerimiz özgürcesöyleyebiliyoruz. Kürt sorununu tartışabiliyoruz. Kürtçe TV kanalı var. Bir siyasi parti federasyonu savunuyor. Bir başka siyasi parti özerkliği talep ediyor. Bunun gibi olumlu sayabileceğimiz gelişmeler var ama çağdaş anlamda demokratik topluma ulaşabilmek için yapılması gereken çok şey var" diye konuştu. Kendilerinin eşitlik temelinde çözüm istediğini belirten Burkay, bunun olması durumunda Kürtler ve Türklerin barış içinde bu ülkede yaşayabileceklerini kaydetti. Silahların iki taraflı susturulması gerektiğine de vurgu yapan Burkay, akan kanın durması için diyalog ortamının başlaması barışçıl bir çözümü başarabilmek için silahların susması gerektiğini de sözlerine ekledi. Türkiye`de atılması gereken ilk adımın silahların susturulması yönünde olması gerektiğini ifade eden Burkay, dönem dönem bellifırsatların ortaya çıktığını ve umutların büyüdüğünü fakat, uzun süreli olmadığını aktardı. 12 Haziran seçimlerinden önce doğan umutların bu yönde uzun süreli olamadığını belirten Burkay, "Yeniden şiddet eylemleri başladı, operasyonlar sürdü, karşı eylemler kendini gösterdi" dedi.
Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Burkay, bir gazetecinin herhangi bir partiye genel başkanlık yapmayı düşünmüyor musunuz? sorusuna, bu saatten sonra düşünmediğini, gençlerin önünün açılması gerektiğini belirterek cevapladı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Burkay, "Kürt sorununun ötelenmemesi için çaba sarf ediyorum. DTK`da siyaset yapmayı şu an düşünmüyorum ama teşekkür ederim onlara. Belli riskleri de göz önüne alarak geldim. Eğer bu ülkede çok rahat koşullar olsun, geleyimdeseydim, bu bencillik olurdu. Buradaki insanlarımız bu riskleri yaşıyorlar bu onlar için var onun için riskleri bende göze aldım. Bu üsluba bir anlam veremiyorum. Ne yazık ki, seçimlerden önce başlayan ve bizi kaygılandıran söylemler oldu. Seçimlerden sonra iyi bir fırsatın yakalandığını düşünüyorum, pek çok insan bunu düşünüyordu. Beni demokratik bir anayasanın yapılması bunun yanı sıra Kürt sorunun çözümü yönünde adımlar atılması, silahların çok daha uzun süreli susturulması gibi. Ama bana göre baştahatalı bir adım atıldı. Parlamento boykot edildi. Haklı olabilirlerdi bir yönüyle milletvekillerinin parlamentoya girmemesi konusundaki eleştirilerinde haklı olabilirler. Ama keşke yasalar engellemeseydi ve parlamentoya girebilselerdi. Bunu bir çözüm olarak görmedim. Yazılar yazdım bununla ilgili halk kriz değil çözüm istiyor diye yazılar yazdım. Kaos kimin işine yarar diye. Bana göre, BDP parlamentoya girmeli ve yeni anayasanın çok daha kapsamlı ve Kürt sorunu çözümüne yönelik yapılması için çaba sarfetmeli. Bu çabalardan kamuoyu desteği alınırdı. Ne yazık ki, boykot ortamı gerginleştirdi. Başbakanın demeçleri de sertti o dönemde, daha kucaklayıcı olabilirdi. En azından boykotun geri alınmasını etkileyecek şekilde olabilirdi. Parlamento da tatile girdi ve BDP`nin kararını geri alabilmesi için zaman kalmadı. Tam da bu zamanda Silvan`da kamuoyunu sarsan çok gergin bir ortam oluştu. Biz barış için bir fırsat yakalandığını düşünürken, silahların susması için bir fırsat yakalandığını düşünürken, şimdi çokgergin bir ortama düştük bu çok talihsiz bir durumdu. Buna rağmen umutsuzluğa düşmemek lazım bu engelleri aşmak için herkesin çaba sarf etmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı
"BDP`DAN KİMSENİN BENİ KARŞILAMAYA GELMEMESİ ÖNEMLİ DEĞİL" BDP`den kimsenin beni karşılamaya gelmemesinin önemli olmadığını vurgulayan Burkay, "Ben kimsenin düşmanı değilim. Belki de onların düşmanları bu ülkede barış olmasını istemiyor. Ama BDP`li arkadaşlarda Kürtlerin hakları için mücadele ediyor. Siyaset tek renk değildir renklidir. Buda böyle bir şey bizim içindeki insanların serbest bırakılması olur. Bunlar bir bütünün parçasıdır. Gerilim arttıkça ne yazık ki bunlar zorlaşıyor. Demirtaş beni telefonla aradı fırsat olursa onunla görüşürüz isterlerse.Boykot konusundaki görüşlerimde belli ama öyle anlaşılıyor ki daha meclisin tatili döneminde tartışıyorlar karar onlara aittir" diye konuştu
"KCK OPERASYONLARINI YANLIŞ BULUYORUM" KCK operasyonları hakkında da konuşan Burkay şöyle konuştu: "Ana dilde KCK operasyonlarını yanlış buluyorum. Hukuk açısından ne kadar gerekli gereksiz ayrı konu. Ama biz silahların tümden susturmak için çaba gösterirken, yani dağdaki silahlı insanları düze indirmek için düze indirirken, bunun için siyasetin yolunu açmak gerekirken, siyasetin içinde olan belediye başkanları ve partililerin tutuklanması bana yanlış geliyordu. Bunun çözüm sürecine hizmet etmeyeceğini söyledim daha önce de."
Kemal Burkay Diyarbakır`da
Kürt yazar ve politikacı Kemal Burkay, 31 yıl aradan sonra Türkiye`ye döndü.