Kemiklerin Sessiz Hastaligi 'Osteoporoz'

Kemiklerin Sessiz Hastaligi 'Osteoporoz'

Kemiklerin sessiz hastaligi olarak bilinen ‘osteoporoz’ yani kemik erimesi, yüksek oranda kahve kullanimiyla daha da artiyor.

Toplumda kemik erimesi olarak da bilinen osteoporozun, kemik içerigindeki mineral matrixin ve protein içeriginin kaybiyla kirik riskini artirdigini ve toplumda yaygin olarak bilinen bir kemik hastaligi oldugunu ifade eden Uzm. Dr. Özgen Kamay, “Kemik erimesi, 50 yas üzerindeki her 3 kadindan ve her 5 erkekten birini etkilemektedir. Osteoporoz sebebiyle tedavi gören her 3 hastanin birinde ileriki hayatlari içerisinde osteoporotik kiriklar görülmektedir. Bir kemigin gücünü belli eden 4 ana aktör vardir. Bu ana aktörler; genetik, hormonal, çevresel ve beslenme aliskanligidir. Osteoporozda genetigi degistiremeyecegimize göre, hormon eksiklikleri, kötü beslenme aliskanliklari ve çevresel faktörler kemik yogunlugunu belirleyen ana unsurlar olarak karsimiza çikmaktadir” dedi.



“Kemiklerin sessiz hastaligi”

Osteoporozun, kemiklerin sessiz hastaligi olarak bilinen bir rahatsizlik oldugunu belirten Kamay, “Kemik kirikligi olusmadan herhangi bir belirti vermez. Bu da osteoporozun toplum sagligi açisindan önemli bir sorun oldugunun göstergesidir. Osteoporozda yakinmalar, mikro kiriklarin ortaya çikmasiyla kendisini gösteren postür (durus) bozuklugu ile baslayabilecegi gibi, bir kirikla da kendini gösterebilmektedir” diye konustu.

Kemik erimesinin, kemik ölçümü diye bilinen yöntem sayesinde teshis edildigini ifade eden Kamay, “Bu yöntemle kemigin içerisindeki yogunlugun ölçümü yapilmaktadir. Bu yogunlugun derecesine göre, kemik erimesi derecelendirmektedir. Belli bir sinirin altindaki degerler, kisinin yas ortalamasi ve standart sapmasi alinarak kemik erimesi olarak kabul edilir. Kemik ölçümünün kimlere yapilmasi gerektigi ise en önemli konulardan bir tanesidir. Burada kisiye risk analizi yapilmasi gerekmektedir. Kemik erimesi açisindan riski olan kisiler veya ileri yastaki kisilerin tümüne yapilmasi gerekmektedir” seklinde konustu.

Kemik erimesinde ilaç tedavisinin yapi tasi oldugunu belirten Kamay, “Ilaç tedavilerinin olusturmus oldugu en önemli faktör, kemiklerin mineral destegini saglamasinin disinda kemik yikimini yavaslatmasidir. Ancak ilaçlar kemik yikimini azaltirken, kemik yapimini da azalttigi için kemigin dogal fizyolojik döngüsü de yavaslamaktadir. Bu sebeple, ilaç tedavilerinin kullanim sürelerinin takibi çok önemlidir” ifadelerini kullandi.

“Kahve, kemik erimesini tetikliyor”

Ilaç tedavisinin yani sira kisinin hayat tarzi, dogru beslenmesi ve kötü aliskanliklardan uzak durmasinin da çok önemli oldugunu belirten Uzm. Dr. Kamay, “Yogun sigara, alkol ve kahve kullanimi gibi aliskanliklar kemikler üzerinde olumsuz etkiler olusturmaktadir. Yogun kahve kullaniminin kemik erimesi üzerinde olumsuz etkileri vardir. Türk kahvesi veya farkli bir kahve olmasinin bir önemi yoktur. Kullanilan miktarla iliskilidir. Bugüne kadar yapilan arastirmalarda günlük 3 fincan kahve tüketiminin kemik erimesi üzerinde olumsuz etkiler gösterdigi kanitlanmistir. Erken menopoz gibi hormonlarin erken azalmasi durumu kemik erimesi üzerindeki en önemli risk faktörlerinden biridir. Egzersiz ve fizik tedavilerin, kemik erimesi üzerinde olumlu etkilerinin oldugu bilinmektedir. Özellikle yürüyüs ve hafif kosular ile eklemlere yük bindirilmesi kemik erimesinin önüne geçmektedir” seklinde konustu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile