Hasan Duman, mahkemeye gönderdiği mektupta, 12 Eylül askeri müdahalesinin hazırlık çalışmalarının yer aldığı 1979'a ait Kenan Evren imzalı YURT-KOR adlı planın mahkemeye gönderilmediğini ileri sürdü.
Sanıklar Evren ve Şahinkaya'nın katılmadığı duruşmada, sanıkların avukatları ile müdahiller ve avukatları hazır bulundu. Mahkeme heyeti, CMK'nın 219. maddesi uyarınca duruşmanın teknik araçlarla kayda alınmasına karar verildiğini bildirdi. Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı raporun mahkemeye CD şeklinde ulaştığı ve çıktısının alınarak dava dosyasına konulduğu ifade edildi. Duruşmada dikkat çekici bir gelişme de yaşandı. Hasan Duman imzasıyla gönderilen mektupta, Genelkurmay'ın, darbe planını mahkemeye göndermediği iddia ediliyor. "Sayın Başkanım, ben bir TSK mensubu olarak Genelkurmay Karargahında işlenen bir suçu, yapılan bir usulsüzlüğü ve Türk adaletinin nasıl yanıltıldığını sizlere bildirmek üzere bu mektubu yazıyorum." denilen mektupta, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1980 dönemine ait Kenan Evren imzalı belgelerin karargahta araştırılıp, bulunduğu takdirde mahkemenize gönderilmesi talebinde bulunulduğu hatırlatıldı.Bu yazı geldikten sonra ilgili birimlerde bazı araştırmalar yapıldığının anlatıldığı mektupta, "Sorumlu olduğum birimde yaptığımız araştırmalar sonucunda o döneme ait bazı önemli belgelere ulaştık. Bu belgeler arasında 1979 yılına ait Kenan Evren imzalı YURT-KOR adı verilen bir plan da bulunmaktaydı. Bu planda, askeri müdahaleden önce toplumda karışıklıklar olacağı öngörülmüş, buna göre askeri müdahale hazırlıklarının yapılması gerektiği vurgulanmıştı. Kısacası 12 Eylül askeri müdahalesinin hazırlık çalışmaları bu planda yer almaktaydı. Bu plan, arşivde yapılan araştırmalar sonucu bulunduktan sonra dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Abdullah Recep'e makamında arz edildi. Planın içeriği ve neyi amaçladığı ayrıntılı olarak anlatıldı. Kendisi de durumun vahametini anladı. Ancak böyle bir belgenin başında olduğu birimden gönderilmesini istemedi ve sonunda mahkemenin istemiş olduğu belgelere rastlanılmadığına ilişkin bir cevap yazdırdı. Sonuç olarak sayın mahkemeniz tarafından istenen 12 Eylül davasıyla ilgili belgelerin gönderilmesine ilişkin yazıya, 'elimizde bilgi ve belge yoktur' şeklinde cevap verildi.
Arz ettiğim üzere bu cevabın perde arkasında dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Abdullah Recep bulunmaktadır. Bu cevabi yazıdan sonra da kozmik büro gözden geçirilerek, zaman ve konu açısından değerini yitirmiş belgeler ve planların ayıklanması istendi. İmha edilen tutanaklara ulaşmak mümkündür. Belki bu plan da imha edilmiş olabilir. Sayın başkanım, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan istediği bilgi ve belgeler ile ilgili Korgeneral Abdullah Recep kendi başkanlığında tam bir karartma uygulamıştır. Belki Kenan Evren tarafından imzalanan bu ıslak imzalı plan mahkemeye gönderilseydi, şimdi halihazırda devam eden yargılama daha farklı olabilirdi. Yıllarca bu orduya hizmet eden bir TSK mensubu olarak vicdanım bu olaydan rahatsız olduğu için bu mektubu yazmaya karar verdim. Umarım konu araştırılır ve gerçekler ortaya çıkar." denildi. Müdahil avukatlardan Mehmet Horuş, Kenan Evren'in 12 Eylül dönemine ilişkin olaylara anılarında yer verdiğini belirterek, bundan sonra aranan bir belge varsa yerinin belli olduğunu söyledi.
Mahkemeden Evren'in evinde arama yapılmasına karar verilmesini talep etti. Evren'in, anılarını anlattığı kitaptakilerin savunmasına eklenmesini isteyen müdahil avukatlar, sanığın 6 cilt halinde yayımlanan anılarının davadaki savunmasının devamı ve eki niteliğinde olduğuna dikkat çektiler. Davayla ilgili bölümlerini özetleyen ve mahkemeye sunan avukatlar, devlet arşivlerini kullanarak hazırladığı ve çok sayıda resmi belgeye yer verilen bu kitaplardaki açıklamalarıyla ilgili beyanlarını savcılığın mütalaasından sonra davanın esasına ilişkin beyanları olarak ayrıca sunacaklarını ifade ettiler. Bayrak Harekatı'nın darbe suçunun icra aşamasının bir ayağı olduğuna dikkat çektiler. Sanık avukatı Bülent Hayri Acar, 1 Mayıs 1977 Taksim olaylarının araştırılmasını istedi. Olayın, tarihin karanlığında kalmaması gerektiğini belirten Acar, müvekkilleri suçluysa da cezalarını çekmesini talep etti. Gözaltına alınan 13 ismin araştırılması gerektiğini dile getiren Acar, bu isimlerin Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet veya Genelkurmay Özel Harp Dairesi'nde görevli olup olmadıklarının tespit edilmesi gerektiğini vurguladı. 1 Mayıs olaylarıyla ilgili DİSK Hukuk Müşaviri Mürşit Kaya Canpolat, 1 Mayıs'ı soruşturan Sıkıyönetim Savcısı Muhittin Cenka, dönemin İstanbul Mali Şube Müdürü Recep Ordulu ile Intercontinental Otel'de bulunan Mustafa Tütüncü, Zeki Tamay ve Salih Boran'ın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, esas hakkındaki görüşünü bildirmesi için dosyanın cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar verdi ve duruşmayı 21 Haziran'a erteledi. Mütaalanın hazırlaması halinde sanıklar Evren ve Şahinkaya, telekonferans yöntemiyle mahkemede hazır olacak ve son savunmalarını yapacaklar.Hasan Duman tarafından mahkemeye gönderilen mektuptaki YURT-KOR isimli belgenin niteliğinin tespiti ile dilekçede iddia edilen belge imhası ile ilgili konuların araştırılması da kararlaştırıldı. Duman'ın kimliğinin tespiti için Genelkurmay Başkanlığı'na yazı yazılması ve cevap için 10 günlük süre tanınmasına karar verildi.
'kenan Evren İmzalı Yurt-kor Adlı Plan İmha Edildi'
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 12 Eylül 1980 askeri darbesini gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına devam edildi.