Duygu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KKKA hastalığı tedavisinde GOÜ Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin bölgede merkez konumunda olduğunu vurgulayarak, çevre illerden de hasta kabul ettiklerini ifade etti.
Tokat'ta geçen yıllara oranla KKKA vaka sayısında artış olduğunu aktaran Duygu, vaka sayısında artış olmasına karşın ölüm oranının Türkiye ortalamasının üzerine çıkmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"KKKA vaka sayımız geçen yıllara göre yüzde 30-35 artış gösterdi. Vaka sayısında artış olmasının en önemli sebebi, kene sayısındaki artış aslında. 2012 yılında 110 kişi KKKA şüphesiyle hastanemize başvurmuştu, bu yıl ise şimdiye kadar yaklaşık 150 kişi KKKA şüphesiyle takip edildi. Kene sayısı arttığı için insanların keneyle teması da arttı. Hastanemizin bölge takip merkezlerinden biri olması da hasta sayısındaki artışın diğer nedeni. Şu anda Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine Tokat'tan, çevre il ve ilçelerden özellikle kanamalı, yoğun bakım ihtiyacı olan ağır hastaları kabul ediyoruz. Buna rağmen, ölüm oranında geçmiş yılların ortalamasına göre bir artış olduğunu söyleyemeyiz."
Kene vücuda yapıştığı zaman insanların artık ne yapması gerektiğini bildiklerini fakat nasıl çıkarmaları gerektiği konusunda birtakım sıkıntılar yaşadıklarını belirten Duygu, ele eldiven ya da poşet geçirilerek kenenin en kısa sürede vücuttan çıkarılması gerektiğini ifade ederek, "Mesela bir vakamız oldu. Bir erkek hastamızın eşi, eşinin vücudundaki keneyi çıplak elle çıkarttığı için her iki hastamızı da KKKA teşhisiyle hastanemize yatırdık. Sonra iki hastamızı da taburcu ettik ama burada bilinmesi gereken en önemli nokta, keneyi vücuttan çıkartırken mutlaka keneye eldiven ya da naylon poşet gibi sızdırmaz bir bariyerle temas etmek" diye konuştu.
KKKA hastalığı tedavisinde hastanın yaşının önemli olduğunu vurgulayan Duygu, gençlerin KKKA hastalığını daha çabuk atlatabildiklerini fakat yaşlıların bağışıklık sistemleri daha zayıf olduğu ve diğer rahatsızlıkları bulunduğu için hastalığı kolay atlatamadıklarını dile getirdi.
-"Kene kontrolünü ihmal etmeyin" önerisi
Kırsal alanlardan dönüşte vücudun mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini belirten Duygu, şunları söyledi:
"Kene dünyanın her yerinde var. Türkiye'de ve Tokat'ta keneyle teması engellemek her zaman mümkün olmayabilir. Biz insanlara keneyle temas durumu olduğunda mutlaka temel önlemleri almaları gerektiğini söylüyoruz fakat yüzde 100 bu teması her zaman engellemek mümkün olmayabilir. Bu durumda yapılacak en önemli şey, kırsal kesimden eve dönüldüğünde vücut kontrolü yapmak. Saç diplerinden koltuk altına, kasıklara kadar hatta kulak içine kadar ciddi bir kene kontrolü yapılırsa eğer Kırım Kongo'ya yakalanma riskini ortadan kaldırabiliriz çünkü bu hastalık kene vücuda yapışır yapışmaz ortaya çıkmıyor. Kenenin vücutta belli bir süre kalması ve kan emmesi gerekir. Bu süre de 12-18 saatten daha az değil. Dolayısıyla kırsal kesimden eve dönüldüğünde ciddi şekilde kene kontrolü yapılırsa eğer bu hastalıktan korunabileceğimizi söyleyebiliriz."
"Kene Sayısındaki Artış, KKKA Vakalarını Artırdı"
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fazilet Duygu, takip ettikleri Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarında geçen yıla göre yüzde 30-35 oranında artış olduğunu belirterek, bu durumun kene popülasyonundaki artıştan kaynaklandığını savundu.