Kıbrıs'ta koalisyon olmayacak

Anayasa’nın 162’nci maddesinin değiştirilmesini öngören ve 27 Haziran’daki yerel seçimde halkoyuna sunulacak “Anayasa Değişikliği Yasa Önerisi” geçen Pazartesi görüşülmeye başlanmıştı.
Hazırlanan anayasa değişikliğine UBP, CTP, DP ve ÖRP destek verirken, TDP karşı çıkıyor.
HAVA GERGİNDİ
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu dün gergin bir toplantı yaptı. Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın görüşüldüğü sırada, kürsüde ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı konuşurken yaşanan gerginlik üzerine Meclis Başkanı Hasan Bozer uyarılarının dikkate alınmamasını protesto ederek kürsüyü terk etti.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurul’u Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle, genel kurul toplantılarına Cumhurbaşkanı’nın ant içme törenine kadar, seçimin ikinci tura kalması halinde ise 26 Nisan’a kadar ara verilmesini oy birliği ile kararlaştırdı.
Genel Kurul ilk olarak Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nı görüşmeye başladı.
SOYER
Görüşme sırasında ilk olarak CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer söz alarak, Polonya Devlet Başkanı ve hükümet yetkililerinin uçak kazasında hayatını kaybettiğini anımsatarak, başsağlığı dileğinde bulundu.
Soyer, önemli bir konuda mecliste muhalefet ve hükümetin ortak fikir üretmeye çalıştığını, ancak hükümetin ortak fikre ters etki edecek hareketler sergilediğini savundu.
Soyer, BRTK Müdürü’nün dün sabah bir televizyon kanalına çıkarak halka “Cumhurbaşkanı Talat’a oy vermeme” çağrısı yaptığını, bunun hiçbir etik değere ve ahlaka uymadığını ifade etti.
Siyasetin memlekete hizmet yöntemiyle yapılması gerektiğini, ancak bunun yapılmadığını savunan Soyer, kamu kaynaklarının sevk ve idaresinin özelleştirilmesi gerektiğini söyledi. Soyer, bunların yapılmaması halinde ülkeye yenilik getirilmesinin imkansız olduğunu kaydederek, Yüksek Seçim Kurulu’nun BRTK Müdürü hakkında soruşturma açması gerektiğini, bunun yazılı şikayetini yapacağını da belirtti.
AVCI
ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı, anayasa değişikliğine onay verdiklerini belirtti.
Ancak bu dönemde ne yasa ne anayasa kaldığını savunan Avcı, Başsavcılığa çağrı yaparak yalan yanlış vaatlere ve tehditlere karşı gerekeni yapmasını istedi.
DP milletvekillerinin halka, seçimlerden sonra iktidara geleceklerini, o zaman sorunları çözeceklerini söyleyerek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derviş Eroğlu’na oy toplamaya çalıştıklarını savunan Avcı, “O zaman hangi adaleti konuşuyoruz” dedi.
BRTK’de kendisine yasak konulduğunu belirten Avcı, kendisinin aramasına rağmen programlarının dolu olduğu gerekçesiyle yine çıkarılmadığını kaydetti.
Avcı, Başbakanın ve BRTK müdürünün cesareti olması halinde kendisini BRT Televizyona çıkarmasını istedi.
Avcı, anayasa değişikliğinin oylanacağını, halkoylamasına gideceğini, ancak meclisin, hükümetin ve bakanların sınıfta kaldığını savundu, seçimlerin ardından koalisyon olmadığını, halkın 6 gün daha direnmesi gerektiğini söyledi.
ÇAKICI
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı da, Anayasa değişikliği ile “son dakikada halka gol atılmaya çalışıldığını” savunarak, halkın elinden referandum hakkının alınmasının doğru olmadığını, bu nedenle değişikliğe onay vermeyeceklerini söyledi.
Hükümeti yalan söyleyerek iktidara gelmekle suçlayan Çakıcı, sel felaketinde de yalanlar söylendiğini savundu, ölümler konusunda araştırma yapılmadığını da belirtti.
Yetkinin halkın elinden alınmak istendiğini ifade eden Çakıcı, bu yetkinin halkta olması gerektiğini ifade etti.
Çözüm sürecinde de Talat’a karşı yalan kampanyası sürdürülmekte olduğunu iddia eden Çakıcı, iktidarı tutarsızlıkla suçladı.
Çakıcı, Anayasada değişmesi gereken maddelerin oturulup konuşulup değiştirilebileceğini söyledi. Çakıcı, anayasa değişikliğine TDP’nin oyunun ret olacağını kaydederek, “halkın elinden referandum hakkının gasp edilmesine karşıyız” dedi.
Çakıcı, Anayasa Değişikliğine “Hayır” kampanyası sürdüreceklerini de vurguladı.
Çağdaş daha demokratik bir gelecek yaratılması için sivilleşmeyle ilgili her çabaya katkı koyacağını belirten Çakıcı, ancak hükümetin milletvekillerine şu anda güvenmediğini, bu nedenle de değişikliği son derece sakıncalı bulduğunu kaydetti.
KÜÇÜK
UBP Genel Sekreteri İrsen Küçük, anayasa değişikliğiyle toplandıklarını ancak dünyanın senaryolarının çizildiğini söyledi.
Küçük, Çakıcı’nın halkın güveninden şüpheli olduğunu, ancak çok kısa bir süre önce yapılan seçimlerde halkın kendilerine ne kadar güvendiğini ortaya koyduğunu kaydetti.
İrsen Küçük, halkın UBP’ye güvendiğini ve seçimlerde birinci parti çıkardığını da vurguladı.
UBP olarak seçimler sonrasında kamuda reforma hazır olduklarını kaydeden Küçük, diğer partilerin de hazır olması halinde çalışma yapılabileceğini söyledi.
DENKTAŞ
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, BRT Müdürü’nün iktidar partisi tarafından uyarılması gerektiğini vurguladı. Denktaş, “Geçmişte de olurdu bu nedenle şimdi de olur yaklaşımı doğru olmaz” dedi.
Siyasetin “yalan sanatı” olarak kullanılmakta olduğunu da söyleyen Denktaş, İskele bölgesinde bir toplantıda 18 KTHY çalışanıyla görüştüğünü, sorunlarını dinlediğini ve haklı olduklarını gördüğünü anlattı. Onlara, şimdi seçim olduğunu, konuyla ilgilenemeyeceğini, ancak seçimden sonra ilgileneceğini ve çözerse onlardan bir yemek yiyeceğini, çözemezse de 1 Mayıs’ta onlarla eyleme çıkacağını söylediğini anlatan Denktaş, “Biz haklı olanın yanında oluruz” dedi.
DP olarak “bakanlık koltuğunda olursak gücümüz vardır” anlayışında olmadıklarını vurgulayan Denktaş, Turgay Avcı’yı konuları bilmesine rağmen yanlış yansıtmakla suçladı.
Denktaş, “seçim sonrası ne bu hükümet, ne UBP-DP koalisyonu var” iddiasına değinirken, hazirana kadar UBP-DP koalisyonu olmayacağının parti meclislerinin kararı olduğunu söyledi.
SOYER
Yeniden söz alan CTP Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, CTP’nin mecliste yapılacak kombinezonla hükümet olma sevdalısı olmadığını söyledi. “Meclisteki çoğunluğunu kaybeden bu hükümet düşmüştür” diyen Soyer, DP’nin azınlık hükümetine destek verebilmesi için önce Başbakan’ın mevcut hükümetin azınlık hükümet olduğunu ilan etmesi gerektiğini kaydetti.
AİHM kararının “bir devrim” olduğunu belirten Ferdi Sabit Soyer, Kuzey Kıbrıs’taki mülkiyet rejimini uluslararası hukuka dahil eden bir süreç yaşandığını kaydetti.
“Türkiye’den gelenler gemilere doldurulup geri gönderilecek” diye propaganda yapılmasını eleştiren Soyer, siyasetin bu kadar köreltilmemesini istedi.
AVCI
Tekrar söz alan ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı, İrsen Küçük’ün “ÖRP’nin aldığı karar partiyi böldü” sözünü yanıtladı ve bu kararı alırken gerekçelerini halkla paylaştıklarını belirtti.
Avcı, televizyon programına çıkarak bu konuları konuşma çağrısı yaptı.
ÖRP’nin, Cumhurbaşkanı Talat’ın Türkiye’yle birlikte yürüttüğü çözüm sürecine destek verdiğini vurgulayan Turgay Avcı, ÖRP’nin ülkenin “örnek sağ partisi” olduğunu söyledi.
Avcı’nın konuşması sırasında gerginlik yaşandı. Oturumu yöneten Başkan Hasan Bozer, “meclisi sabote ettiniz, yazıkları olsun” diyerek kürsüyü terk etti. Böylece toplantıya ara verilmiş oldu. Gerginlik ve milletvekilleri arasındaki tartışmalar Başkan Bozer’in salonu terk etmesinden sonra da devam etti.

TDP RET OYU KULLANDI
Meclis Genel Kurulu, ÖRP Başkanı Turgay Avcı’nın konuşması sırasında yaşanan gerginlik üzerine verdiği aranın ardından yeniden toplandı.
Avcı’nın bir cümleyle konuşmasını tamamlamasından sonra yapılan oylamada Seçim ve Halkoylaması (Değişiklik) Yasa Tasarısı oybirliğiyle kabul edildi.
Tasarı, yerel seçimlerde referandum yapılabilmesini düzenliyor.
Meclis daha sonra Anayasa Değişikliğine İlişkin Yasa Önerisi’nin üçüncü oylamasına geçti. Milletvekillerinin açık oy verdiği oylamada, 39 kabul ve 2 ret oyuyla ve oyçokluğuyla öneri onaylandı.
ŞEFLİK DÖNEMİ
Meclis Genel Kurulu’nda dün ilk gündem dışı konuşmayı, TDP Gazimağusa Milletvekili Mustafa Emiroğluları, “Anayasa değişikliği ve yasalar” konusunda yaptı.
En iyi anayasaların bile uygulayıcılar elinde kötü olabileceğini belirten Emiroğluları, Anayasa’nın 162. maddesinin değişmesiyle “şeflik anlayışının bugün tekrardan daha da kuvvetli bir hale sokulduğunu”; halkın referandum hakkının elinden alınmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını söyledi. Emiroğluları, 162. maddenin değişmesiyle demokratiklikten uzak bir yapının ortaya çıkabileceği görüşünü ifade etti.
İsmail Bozkurt’un meclis konuşmasından alıntılar yapan Mustafa Emiroğluları, “Bu değişiklik bizi şeflik dönemine götürebilir” diye konuştu.
Anayasa’nın bütününün ellenmesi çağrısı yapan Emiroğluları, 162. maddenin değişmesine karşı olduklarını belirtti.
Emiroğluları, TDP’nin Cumhurbaşkanı Talat’ı destekleme kararı alırken siyasi menfaat gütmediğini de söyledi.
Mustafa Emiroğluları, Gazimağusa Kaymakamı’nın seçimde taraf olarak halkı böldüğünü savunarak, toplumun çeşitli kesimlerine tehdit ve baskılar yapıldığını ileri sürdü.
Emiroğluları, halkın referandumda anayasa değişikliğine karşı çıkacağı görüşünü de belirtti. “Halkın onayıyla doğan bir anayasa yine halkın onayıyla değişmelidir, aksi halde halkın iradesi by-pass edilmiş olacaktır” diyen Mustafa Emiroğluları, anayasanın siyasi iradenin değil, halkın ürünü olması gerektiğini söyledi.
“Anayasanın değişmesine bizzat halk karar vermelidir. Biz TDP olarak Anayasa’nın 162. maddesinin ve diğer maddelerinin halkoylamasıyla değişmesi gerektiğine inanıyoruz, bu yüzden de ret oyu verdik” diyen Emiroğluları, halkın referandumda gerekli cevabı vereceğini kaydetti.
KALYONCU
CTP –BG Grup Başkan Vekili ve Girne Milletvekili Ömer Kalyoncu, “son olaylar” konulu gündem dışı konuşmasında BRT Müdürü Özer Kanlı’yı eleştirdi.
Üçlü kararnameyle atanan BRT Müdürü’nün full time bu işi yapması ve tarafsız olması gerektiğini kaydeden Kalyoncu, “Güneş gazetesinde başyazıları yazan bu kişiyle ilgili kimsenin bir şey yapmadığını; UBP’nin zaten hiçbir yasaya uymadığını” savundu.
Kalyoncu, deve kuşu rolü oynayan hükümetin, BRT Müdürü’nü desteklediğini ileri sürerek, Başsavcılık’ın ise ne yapacağına bakacaklarını kaydetti.
UBP Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Derviş Eroğlu’nu Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la televizyona çıkmaması nedeniyle eleştiren Kalyoncu, “TC kökenlilerin kalmasını Talat’ın desteklediğini” söyledi.
AİHM kararına da atıfta bulunan Kalyoncu, bu kararı Talat’ın sağladığını belirtti.
TARIM DA KONUŞULDU
CTP-BG İskele Milletvekili Önder Sennaroğlu da, tarım konusunda yaptığı konuşmada, meclis kürsüsünde bu konunun uzun süredir konuşulmadığını, ancak “üreticinin bıçağının kemiğe dayandığını” kaydetti.
Sennaroğlu, tüm patates üreticilerinin tazmin edilmesini de istedi.
Hububatta özellikle arpa ve buğdayda pas hastalığı denen mantari bir hastalığın meydana geldiğini ve bu hastalığın da Karpaz’dan Yeşilırmak’a kadar tüm ürünlerde görüldüğünü anlatan Sennaroğlu, bu hastalık nedeniyle bu yıl hububat veriminde çok ciddi düşüş olacağını kaydetti.
Konuşmasında üreticiye verilen Doğrudan Gelir Desteği konusuna da değinen Sennaroğlu,
Hayvancının birçok sorunu olduğunu anlatan Sennaroğlu, ithal etin hayvancıları etkileyeceğini söylediğini ancak buna rağmen ithal etin ülkeye getirildiğini belirtti
ÇAVUŞOĞLU
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Sennaroğlu’nun eleştirisini yanıtlamak üzere söz aldı ve bazı şeylerin eleştirilirken doğruların göz ardı edilmemesini istedi.
Nazım Çavuşoğlu, ülkede bu yıl bol yağış olduğunu ve patates ile tahılda sorun yaşanmakta olduğunu söyledi.
Bu yıl 4 bin 310 patates alanı olduğunu ve bunların bin 877’sinin mildiyö hastalığından zarar gördüğünü kaydeden Çavuşoğlu, rekolte iyi iken hastalık oluşmasının kendilerini üzdüğünü söyledi.
Çavuşoğlu, ülkedeki hayvan sayısının halkın et ihtiyacını karşılamasının imkânsız olduğunu da belirtti.
Star Kıbrıs