Herkesten şapkasını önüne koyup düşünmesini isteyen Kılıçdaroğlu, "Kavgamızı büyütmemiz gerekiyor. Demokrasi mücadelemiz bu bağlamda yapılmalı. CHP olarak iktidarla mücadele etmiyoruz. Karşımızda AKP yok, AKP'nin ele geçirdiği bir devletle mücadele ediyoruz." dedi.
Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi tarafından tutuklu CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay için düzenlenen etkinliğe katıldı.
Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın da panelist olarak yer aldığı etkinlikde, çok sayıda CHP Milletvekili ile TBMM Başkanvekili ve CHP izmir Milletvekili Güldal Mumcu da hazır bulundu. Mumcu, eşi bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden Uğur Mumcu'yla ilgili hatırlarını anlattı. Balbay'ın tutukluluğunun 5. yılına girdiğini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, Silivri'ye zulümhane dendiğini, Balbay'ın da öyle adlandırdığını ifade etti.
Adına ne denirse densin kendisinin oraya toplama kampı dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, 1942'de Almanya Hitler'in nasıl toplama kampı vardıysa 2010'ların Türkiye'sinde de onların bir başka versiyonu İstanbul Silivri bulunduğunu kaydetti.
Tek ortak yanlarının iktidara karşı çıkmaları olduğunu ve başka bir nedeni bulunmadığını belirten Kılıçdaroğlu, terörist olmayan kimsenin bulunmadığını, Genelkurmay Başkanının, gazetecinin, puşi bağlayanın terörist olduğunu söyledi.
"İktidar ve başındakine göre buradakiler de terörist; merhama teröristler." diyen Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulu'nun Balbay ve Haberal'a milletvekili olma izni verdiğini söyledi.
Ancak yargının hapishanede kalmaları gerektiğini söylediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Parlamentonun eksik toplandığını ifade etti.
Bir yasanın 7-8 milletvekilinden eksik çıkarsa o yasanın yasa olmayacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, çünkü 8 milletvekilinin tutuklu olduğunu kaydetti.
15-20 oy farkla kabul edilirse bir sorun olmayacağını anlatan Kılıçdaroğlu, ama 5-6 oyla kabul edilirse o yasanın meşru olmayacağını, sıkıntılı olacağını vurguladı.
"ÇOK PARTİLİ YAŞAMDAN TEK PARTİLİ YAŞAMA GİDİYORUZ"
AK Parti ile protokol yaptıklarını ancak protokolün gereğinin yapılmadığının altını çizen Kılıçdaroğlu, üç muhalefet partisinin anlaşıp teklif verdiğini, bunun da kabul edilmediğini aktardı. Bir milletvekilinin tutuklanmasının bir demokrasi ayıbı olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Yargının milletvekili olabilir dedikten sonra ve halkın da evet demesi halinde artık Parlamentoda görevini yerine getirmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, eğer bu yerine getirilmiyorsa bir sorun olduğu anlamına geleceğini söyledi.
Uygar olmanın birinci şartının özgür olmak olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Tek partili yaşamdan çok partili yaşama geçtik. Şimdi çok partili yaşamdan tek partili yaşama gidiyoruz. Herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli. Kavgamızı büyütmemiz gerekiyor. Demokrasi mücadelemiz bu bağlamda yapılmalı. CHP olarak iktidarla mücadele etmiyoruz. Karşımızda AKP yok, AKP'nin ele geçirdiği bir devletle mücadele ediyoruz." dedi.
"KENAN EVREN BİLE MEDYA ÜZERİNDE BU KADAR BASKI KURMADI"
Yargıçla, hakimle, savcıyla, kaymakamla, valiyle mücadele ettiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, yargısı siyasi iradenin emrine girmiş bir ülkede demokrasi aradıklarını ifade etti.
Medya özgürlüğünün sıradan bir özgürlük değil toplumun özgürlüğü olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, Kenan Evren'in bile medya üzerinde bu kadar baskı kurmadığını, "sizin boynunuzdaki tasmaları biz çıkardık" hiçbir zaman demediğini kaydetti.
Gazete sahiplerinin ya baskıya direneceğini yada baskıyı kabul edeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, eğer siyasi baskıya boyun eğeceklerse o zaman gazete sahipliğini bırakmalarını istedi. "Başbakan kızdı diye gazeteciyi kapıya koymak; kusura bakmayın ona gazete sahibi denmez." diyen Kılıçdaroğlu, gazeteyi gazete yapan patron değil, yazarı, çizeri, okuyucusu olduğuna dikkat çekti. Siyasi baskılara direnmiyorsalar o alandan çekilmeleri gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ihale almanın, siyasi iktidara boyun eğmenin halkın gazetesi olmayacağını vurguladı.
"ONLARIN ÇOCUKLARI HİÇBİR ZAMAN BENİM BABAM SİLİVRİ'DE YARGIÇTIR DİYEMEYECEKTİR
"Mustafa Balbay'ın gazetecilik yaptığı için hapiste olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, saf gazetecilik yapan birinin 5 yıldır hapiste tutuklu bulunmasının 21. yüzyıl Türkiyesi'ne yakışıp yakışmadığını sordu. Mücadelenin hep beraber yapılmasını isteyen Kılıçdaroğlu, sürecin sağlıklı çalışmadığını, saatin ileri doğru gitmediğini söyledi.
"Küçük ayrıntılarda boğulma lüksümüz yok." diyen Kılıçdaroğlu, ortak hareket edilmesi gerektiğini ve bütün yurtseverlere görev düştüğünü kaydetti.
Türkiye'nin kısa sürede bu demokrasi ayıbından kurtulacağını umut ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'de ne konuşuyorlarsa Avrupa'da da aynısını konuştuklarını vurguladı. Silivri'deki yargıçlara da seslenen Kılıçdaroğlu, onlara yargıç ve hakim denmeyeceğini kaydetti.
Siyasi otoritenin emrinde olan kişilere hakim, yargıç denmeyeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Yargıç vicdanını kiraya vermeyen kişiye denir. O kişiler çocuklarına çok ağır bir miras bıraktılar. Onların çocukları 'benim babam Silivride yargıçtır' diyemeyecektir hiçbir zaman; utanacaklardır. Yargıç ve adalet farklı bir kavramdır." ifadelerini kullandı .
Kılıçdaroğlu: Akp'nin Ele Geçirdiği Bir Devletle Mücadele Ediyoruz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çok partili yaşamdan tek partili yaşama gidildiğini söyledi.