Kılıçdaroğlu, Canlı Yayında Gündemi Değerlendirdi Açıklaması (2)

'(Gazeteci Rahmi Turan'ın yazısı) Ben şaşırmadım. Zaten 'CHP'yi nasıl dağıtırız, nasıl kendi içinde kavga çıkar?' bunun için çalışan ekipleri var. Bunu defalarca söyledim, arkadaşlarıma da söyledim. Önümüzdeki süreçte yine masa, sandalye atılan, yumrukların atıldığı bir süreci yaşatmak istiyorlar bize, adamlar tutuldu, paralar verildi. Biz bunları gayet iyi biliyoruz' 'Soruyorum, 309 milyon lira nerede? Vatandaşın parası. Vakıflar Genel Müdürlüğü yayınladı Resmi Gazete'de, adresi de bulduk, gittik ama böyle bir şey (vakıf) yok. Diyorlar ki bu para Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının hesabında. Ne arıyor o hesapta? Vakfın hesabında olması lazım. Resmi Gazete'de yayınlanmış vakfın mal varlığı 10 milyon lira diyor. 299 milyon nerede?' (Tank Palet Fabrikası) İhale yaptın mı? Niye ihale yapmadın? İhale yaptın da bizim mi haberimiz olmadı? Bu bir çimento, bez fabrikası değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir silah fabrikası, Avrupa'nın en büyük entegre tank silah fabrikası. Değeri 20 milyar dolar'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Rahmi Turan'ın yazısına ilişkin, "Ben şaşırmadım. Zaten 'CHP'yi nasıl dağıtırız, nasıl kendi içinde kavga çıkar?' bunun için çalışan ekipleri var. Bunu defalarca söyledim, arkadaşlarıma da söyledim. Önümüzdeki süreçte yine masa, sandalye atılan, yumrukların atıldığı bir süreci yaşatmak istiyorlar bize, adamlar tutuldu, paralar verildi. Biz bunları gayet iyi biliyoruz." dedi.

Kılıçdaroğlu, FOX TV'deki Çalar Saat Programı'nda İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.

Ülke ekonomisine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin gerçek gündeminin aslında ekonomi olduğunu, bu konunun 82 milyon vatandaşın tamamını ilgilendirdiğini söyledi.

Türkiye'nin ekonomide bir çıkmazda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Güven veren bir iktidar yok. Dolayısıyla önünü gören bir siyasal yapı yok, önünü gören bir sanayi yapısı yok, iş dünyası önünü göremiyor. Herkesin aşağı yukarı bir bekleyişe girdiğini görüyoruz." diye konuştu.

"İktidara gelseniz ekonomiyi düzeltmek için ne yapardınız?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Önce hukuk güvenliğini sağlayacağız. Bu olmadan oymaz. Erdoğan, ben hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur dediğimde çok kızıyor. Evet Türkiye'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Erdoğan istediğini hapse attırıyor mu? Attırıyor. İstediğini hapisten çıkarıyor mu? Çıkarıyor. Sadece Erdoğan değil, Erdoğan'ın avukatları da bunu yapıyor. Trump kime teşekkür etti papazı teslim ettiği zaman. Yargıya mı teşekkür etti? Hayır. Erdoğan'a teşekkür etti. NASA görevlisi vardı ABD vatandaşı. Onu da serbest bırak dedi. Bırakacağım dedi. Dolayısıyla can ve mal güvenliğinin olmadığı bir ülkede demokrasiden söz edemezsiniz. Can ve mal güvenliğinin olmadığı bir yere yabancı sermaye de yatırım yapmaz."

"İkinci yargı reformuna destek veriyor musunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Adalet reformu diyorlar. Ne demektir bu? Adalet olmadığı için adalet getirmek istiyorlar. Getirdiler de biz karşı mı çıktık." ifadesini kullandı.

KHK ile birçok kişinin işine son verildiğini, bu kişilerin mahkemeden beraat kararı aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu kişiler niye görevlerine iade edilmiyor?" sorusunu yöneltti.

- "AK Parti'ye oy veren vatandaşların vicdanına sesleniyorum"

TBMM'ye sunulan yeni torba kanun teklifinde yer alan "Cumhurbaşkanı yardımcıları ile kabine üyeleri ve ailelerinin sağlık giderlerinin Cumhurbaşkanlığı bütçesinden karşılanmasına" ilişkin maddeyle ilgili görüşü sorulan Kılıçdaroğlu, "AK Parti'ye oy veren vatandaşların vicdanına sesleniyorum. Hiçbir yorum yapmayacağım. Eğer sizin vicdanınız bunu kabul ediyorsa söyleyecek bir lafım yok. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kime veriyorsunuz? Tüyü bitmemiş yetim, emzik alırken, altına bez alırken, süt içerken vergi veriyor. Ne için, atanmış olan beyler ömür boyu aileleriyle sefa içinde yaşasınlar diye." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yatırımcılara milli paraya dönüş çağrısında bulunmasına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Bu hikaye. Gerçekten milli paraya dönmek istiyorsa, yandaşlara dolar bazında verdiği ihaleleri milli paraya çevirecek mi? Vatandaşa dediler ki bankadaki doları Türk lirasına çevir. Alışveriş merkezlerinde dolarla kira olmaz diye karar çıkardılar. Sen bunları vatandaş için söylüyorsun, bir avuç yandaş için dolar bazında ihale verdin, dolar bazında garanti verdin, niye onları milli paraya çevirmedin. Bulmuş il başkanlarını orada konuşuyor. Gereğini yaptın mı? Havaalanlarını, yolları, köprüleri, üstelik geçiş ücreti de dolar bazında. Yeter artık, millete gına geldi, milletin anası ağlıyor. Gelmiş şimdi 'Milli paraya dönüyoruz.' Demek ki bu ülkede milli para 17 yıldır geçerli değildi, 18. yılda geçerli olacak. Ben de buna inanacağım." diye konuştu.

- "EYT'nin sorununu ne onu bilmiyorlar"

EYT'ye ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "EYT'nin sorununu ne onu bilmiyorlar. EYT'nin sorunu şu; Vatandaş diyor ki 'Beni işimden attılar, iş bulamıyorum. Gidiyorum, özel sektöre, diyorlar ki 'Kusura bakma sen yaşlısın, çalışamazsın.'. Gidiyor devlete, ben aç kalacağım. Emekli edin beni. 'Sen daha gençsin, seni emekli edemiyoruz.' Nasıl geçinecek bu insanlar. Biz bunu çözeceğiz. Nasıl geçinecek aile sigortasıyla. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün kabul ettiği 102 sayılı sözleşmede 9 sigorta dalı geçerli. Bütün dünyada uygulanıyor. Türkiye'de 8'i uygulanıyor, aile sigortası uygulanmıyor. Niye uygulamıyorlar, hangi gerekçe ile uygulamıyorlar?" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, vatandaşın işsizlik sigortasından 10 ay faydalanabildiğini, aile sigortasından ise emekli oluncaya kadar yararlanacağını belirtti.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütçede para var. Bütün mesele şu, parayı kimin için kullanacağınız önemli. Yandaş için mi, vatandaş için mi?" dedi.

İktidara geldiklerinde üretimi destekleyeceklerini, katma değeri yüksek ürün üreteceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, üreteni de teşvik edeceklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Konya büyüklüğündeki Hollanda'nın yıllık tarım ürünü ihracatının 138 milyar dolar, Türkiye'nin ise 30 milyar dolar bile olmadığını belirtti.

- "Bu paranın açıklanması lazım"

15 Temmuz'un ardından kurulan Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı ile ilgili bugün bir ulusal gazetede yayımlanan habere ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz'da en çok kim konuştu? Erdoğan konuştu. 15 Temmuz şehitlerinin ailelerine ve gazilere yardım edeceğiz diye kampanyayı kim açtı? Erdoğan açtı. Hesaplar açıldı mı? Açıldı. Vatandaş dişinden, tırnağından keserek bu vakfa bağışta bulundu mu? Bulundu. Bakan iki yıl önce dedi ki 309 milyon lira para toplandı. Şimdi soruyoruz kaç lira bu para? Bu parayla ilgili cevap alamıyoruz. Ben kimin adına soruyorum? 15 Temmuz şehitlerinin yakınları ve gaziler adına soruyorum. Vakfın adresine baktık, gittik. O adreste böyle bir vakıf yok. Bu adres nerede geçiyor? Mahkeme kararında geçiyor. Mahkemeye yanlış bilgi veren kim? Siyasi iktidar. Mahkemeye yanlış bilgi verilir mi? Ben hakim olsam bana yanlış bilgiyi vereni tutuklarım. Para ne oldu diye soruyoruz, paradan da haberimiz yok. Şimdi bu paranın açıklanması lazım. Nerede değerlendirildi bu para onu da bilmiyoruz." diye konuştu.

15 Temmuz'a ilişkin değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz kullanıldı, 15 Temmuz şehitleri de gaziler de kullanıldı. Hakları teslim edilmedi. Soruyorum, 309 milyon lira nerede? Vatandaşın parası. Vakıflar Genel Müdürlüğü yayınladı Resmi Gazete'de, adresi de bulduk, gittik ama böyle bir şey (vakıf) yok. Diyorlar ki bu para Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının hesabında. Ne arıyor o hesapta? Vakfın hesabında olması lazım. Resmi Gazete'de yayınlanmış vakfın mal varlığı 10 milyon lira diyor. 299 milyon nerede?" ifadesini kullandı.

- Tank Palet Fabrikası

Tank Palet Fabrikası'nın üzerine bu kadar neden gittiğine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bir silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çeken bir örnek var mı? Yok böyle bir şey. Tank Palet Fabrikası gündeme gelince, bu bir özelleştirmedir dedim, kıyamet kopardı. Bu karar, Resmi Gazete'de yayınlanan özelleştirme kararı. Karar numarası 481. Mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ve Milli Savunma Bakanlığına tahsisli Sakarya ili Arifiye ilçesi Hanlıköy Mahallesi'nde bulunan 105 ada 5 parsel 11 numaralı, 1 milyon 804 bin 131 metrekarelik taşınmazın özelleştirilmesine karar verildi diyor. 25 yıllığına işletme hakkının devredilmesine karar veriyor. Neye göre? Özelleştirme kanununa göre. Şu soruyu sordum, kaça devrettin? İhale yaptın mı? Niye ihale yapmadın? İhale yaptın da bizim mi haberimiz olmadı? Bu bir çimento, bez fabrikası değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir silah fabrikası, Avrupa'nın en büyük entegre tank silah fabrikası. Değeri 20 milyar dolar."

Bir silah fabrikasının Katar Ordusu ve BMC firmasına hangi gerekçeyle verildiğini soran Kılıçdaroğlu, sadece arsası kiralansa 25 yıllığına dünyanın parasının alınabileceğini söyledi.

- "EYT'liler için de zarar ediyorsa Sosyal Güvenlik Kurumu etsin"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kimsenin moralinin bozulmamasını isteyerek, "Biz Türkiye'yi düzelteceğiz, AK Parti'li kardeşlerimin de ülkücü kardeşlerimin de oylarıyla. Türkiye yine liyakata dayalı, herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği, fabrikaların tıkır tıkır çalıştığı, hiç kimsenin can ve mal güvenliğinden endişe duymadığı bir Türkiye'yi vallahi de billahi de inşa edeceğiz." dedi.

Kılıçdaroğlu, gazeteci Rahmi Turan'ın "CHP'nin önemli bir isminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü" yazısının kendisine düşündürdüklerini şöyle anlattı:

"Ben şaşırmadım. Zaten 'CHP'yi nasıl dağıtırız, nasıl kendi içinde kavga çıkar?' bunun için çalışan ekipleri var. Bunu defalarca söyledim, arkadaşlarıma da söyledim. Önümüzdeki süreçte yine masa, sandalye atılan, yumrukların atıldığı bir süreci yaşatmak istiyorlar bize, adamlar tutuldu, paralar verildi. Biz bunları gayet iyi biliyoruz. Erdoğan, 'CHP kendi içinde kavgalı bir partidir, bunlar memleketi yönetemez' diye bir algı yaratmak istiyor, bunun için de elinden gelen her şeyi yapıyor. Devletin en kilit noktalarındaki kişileri devreye soktuğunu biliyorum. Devleti bilen herkes anlar bunu."

Kılıçdaroğlu, "Siz bunu okuduğunuzda, 'Doğrudur.' dediniz mi?" sorusuna, "Evet." karşılığını verirken, isim konusunda tahminde bulunmak istemediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Her konuda konuşan Erdoğan, niye bu konuda konuşmuyor? Erdoğan desin ki 'Yok efendim böyle bir şey. Ben kimseyle görüşmedim, kimseyi davet etmedim. Kimse de gelmedi ve kimseyle bu konuyu hiç konuşmadım.' Diyemez mi? Diyebilir. Niye demiyor? Buradan Erdoğan'a açık ve net soruyorum: Bu haber doğru mudur, yanlış mıdır? Herkes konuşuyor, sadece susan Erdoğan. Erdoğan konuşmayabilir, ama bu konuda konuşacak yetkililer var, onlara talimat verir." diye konuştu.

Şehir hastaneleri için "yandaş zengin etme hastaneleri" iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, "Şehir hastanelerini, kamulaştıracağız, devlet hastanesi haline getireceğiz, iyi hizmetler verecekler. Garip olan ne biliyor musunuz? İhtilaf halinde Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri yetkili değil. 'Milli para' diyordu değil mi? Mahkemeleri de milli olmaktan çıkardı. Londra'daki mahkemeler bu davaya bakacak." dedi.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şehir hastaneleri konusunda, "Vatandaşım için zarar ediyorsa, etsin." sözlerinin hatırlatılması üzerine, "EYT'liler için de zarar ediyorsa Sosyal Güvenlik Kurumu etsin. Niye EYT'liler için bunu söylemiyorsun? Orada devlet var, öbür tarafta zarar etmemesini istediği bir avuç müteahhit var, kendi yandaşı var. 'Onlar zarar etmesin, onların cebine para koyacağım.' diyor." ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu, çocukları için şu mesajları verdi:

"Çocuklarımızın sorunlarıyla ilgilenmek, beklentilerini gerçekleştirmek hepimizin anne ve baba olarak görevi. Çocukların yaramazlık yapma hakları var, onlara hoşgörülü olmak zorundayız. Arada bir yanlış şeyler de yapabilirler, yaptıkları yanlışları da hoşgörüyle karşılamalıyız. Bütün çocukları sevmeliyiz. Çocuklar bizim geleceğimiz, umudumuz."

(Bitti)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile