Biz dördüncü büyük devrimi yapacağız

Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Türkiye'de gelecek korkusu olduğunu biliyoruz. Bunu engellemeye çalışıyoruz... Dün TESK temsilcileri ile birlikte idik... Onlar bu ülkenin çimentosu... İstiyorlar ki herkes çalışabilsin kazanabilsin... Büyük AVM'ler karşısında hepsi ayakta kalsın istiyoruz. Biz onları önemsiyoruz. Değer veriyoruz... Dükkanınızı hergün açmanızı istiyoruz. Birileri sizinle dalga geçiyor. Siz de süper market olun diyorlar... Eğer siz de refah istiyorsanız adresiniz belli CHP dedik...

Taksiciler de oradaydı, kamyoncular da oradaydı. Taksici esnafının zor koşullarını biliyoruz dedik. Onların tek isteği var araçlarını yenilemek istiyorlar. Bir sefere mahsuz KDV ÖTV olmadan araç değiştirmek istiyorlar... 28 Mart'ta kanun teklifi verdik ama AK Parti gerçeği görmedi. Biz onları düşünüyoruz ama iktidar düşünmüyor...

ESNAF DA YAŞASIN

Biz büyük alışveriş merkezleri olmasın demiyoruz, elbetteki olacak. Orada hayatın her alanıyla insanlar karşılşamış olacak. Ama sorun çalışma yönteminde. AB'de standartlar nasılsa bizde de öyle olsun. Esnaf da yaşasın. Onun için alışverişmerkezleriyle ilgili yasa taslağını yine biz hazırladık ancak karşı çıkan AK Parti'dir.

Yine esnaf ve sanatkar temsilcisi arkadaşlata şunları söyledim; Çalışıyorsunuz, sabahları dükkanınızı açıyorsunuz, primlerinizi yatırıyorsunuz ve emekli oluyorsunuz. Ancak emekli maaşıyla geçinemiyorsunuz. Sonra da işinize devam edince AK Parti sizi cezalandırıyor. Hem emekli maaşı alıyorsunuz hem de işinize devam ediyorsunuz diyor.

Kamyoncu esnafın derdini de biliyoruz. Deposuna aldığı mazotla taşıdığı yükü karşılamıyor. Mazot daha pahalı. E ne yapıyor. Deposunda yağ yakıyor maaliyeti karşılamak için. Böylece aracına zarar veriyor. Evine götüreceği ekmeğin derdine düşüyor. Bu konuda da ciddi bir sorunumuz var. Bu tablo AK Parti'nin tablosudur. Biz ülkesini seven ve çaba harcayan tüm esnaf kardeşlerimizi kucaklıyoruz. Unutmasınlar toplumda da adaleti sağlayacağız, esnafta da adaleti sağlayacağız. Bizim öngördüğümüz adalet HZ. Ömer'in adaletidir. Biz bu adaleti getireceğiz Türkiye'ye.

9 yıldır bu milletin ensesinde boza pişirdin sen. İşsizlere bak, engellilere bak, toplumun hangi kesimine istiyorsan gel beraber soralım. Bunlar yetmiyormuş, parlamento kapanacak beyefendiye kanun hükmünde kararname izni verecekmişiz. Eskiden temel yasa denen bir kavram yoktu. Şimdi var artık... Kaldı ki biz muhalefet derken, her önümüze gelen muhalefet etmiyoruz. Ama siz parlamento tatile girecek, ben kanun çıkaracağım diyorsunuz. Nasıl çıkaracaksınız, muhalefetsiz. Böyle bir şey olabilir mi, bu hangi anlayış? Parlamentoda senin anayasayı değiştirecek çocğunlukta milletvekilin var, kendi millet vekilinden mi korkuyorsun? Bu anlayış muhalefete tahammül edememe anlayışıdır. Böyle bir demokraside olamaz. Hele hele 9 yıllık bir iktidarda hiç olamaz.

Libya'da beyefendi çıktı NATO'nun orda ne işi var diye yeri göğü inletti, sonra Türkiye'ye geldi tıpış tıpış savaş gemilerini gönderdi. Meclisten karar çıkmadan hemde. Sonra biz bunu yaptık, NATO'yu yönettik diyorsun. Bugün gazetelerde okuyoruz, Türkiye ülkeler arasında devre dışı!

Basılmamış bir kitap suç unsururu haline getiirldiç. Basılmamış kitap nüshalarını imha etmek bu hükümetin demokrasi kültüründe olan bir şey! Eğer ona demokrasi diyorlarsa tabi... Bunların yaptığıyla 12 Eylül hükümetinin yaptıkları arasında ne fark var. Buyrun erkeksiniz çıkın hükümeti eleştirin, başınıza ne geleceğini göreceksiniz. Biz olağanüstü uygulamalara, özgürlükleri sınırlayan gelişmelere talip olan bir siyasal partiyiz. Biz özgürlüğü getireceğiz. Dördüncü büyük devrimi yapacağız. Baskıya son vereceğiz.

Bu kitapların toplatılmasıyla ilgili Batı da şaşkın. Anlayamıyorlar, Hitler deseler geçmişte kalmış... Mussolini deseler geçmişte kalmış... Buradan oralara çağrıda bulunuyorum, Hitler ve Mussolini döneminde akıllara gelmeyenler AK Parti iktidarının aklına geliyor görmüyor musunuz?