Kılıçdaroğlu, HSYK`nın adalet dağıtmadığı gibi adateli bozduğunu öne sürerek, "Tuzu kokutuyorlar" ifadesini kullandı. Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Adana`ya gelen Kılıçdaroğlu, Adana Genç İşadamları Derneği`nce (AGİAD) tarafından Seyhan Oteli`nde organize edilen; `Türkiye`nin Siyasi Liderleri Adana`da Buluşuyor Şehrin Geleceğini Konuşuyor` konulu toplantıya katıldı. Burada işadamlarının kendisine yöneltmiş olduğu sorulara da yanıt veren Kılıçdaroğlu, ekonomiden siyasete, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu`ndan (HSYK) `Sporda Şiddet Yasası`na, Suriye`de yaşanan olaylardan Türkiye`deki terör sorununa kadargeniş bir yelpazede açıklamalarda bulundu. CHP`nin iş dünyasına uzak olduğu, parti politikalarınınsa iş dünyasının politikalarıyla çeliştiği yönünde bir algı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, kendilerinin de bu algıyı kırma çabası içinde olduklarını ifade etti. Böylesi bir algının kırılması gerektiğini, söz konusu algının oluşmasındaki kabahatinse iş dünyasında değil, CHP`nin kendisinde olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Açık yüreklilikle söylüyorum; biz bir politikamız, hedefimiz ve amacımız var.Türkiye`yi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine taşımak" dedi
"2023 YILI İÇİN ORTAYA KONULAN HEDEFLERİ GERÇEKÇİ BULMUYORUM" Türkiye`nin çağdaş uygarlık seviyesine taşınabilmesi için de; sanayinin geliştirilmesi, üretimin arttırılması, rekabet koşullarının sağlanmasının yanında üniversitelerin ve medyanın özgür olması, kültür ve sanatın gelişmesi, insanların sokağa `Acaba yarın başıma bir şey gelir mi` diye düşünmeden çıkmasıyla mümkün olabileceğini savunan Kılıçdaroğlu, `çağdaş uygarlık seviyesi`nin ise; herkesin özgür olduğu, düşüncesini yine özgürce dile getirebildiği, toplama kamplarının olmadığı bir Türkiye`nin varlığıolduğunu belirtti ve bu hedefe ulaşılmasında da sanayici ve işadamlarının önemli bir rolü olduğunun altını çizdi. Türkiye Cumhuriyeti`nin 100. kuruluş yıldönümüne denk gelen 2023 yılı için ortaya konulan hedeflere dikkat çeken Kılıçdaroğlu, hükümetin ortaya koymuş olduğu hedefleri gerçekçi bulmadığını dile getirdi
"BU EKONOMİYLE 2023 YILI HEDEFLERİNE ULAŞILMASI MÜMKÜN DEĞİL" Söz konusu hedeflere ulaşılabilmesi temennisi içinde olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, bu kapsamda da CHP olarak kendilerinin de bir `yol haritası` belirlediklerini, bunu yaparken de masa başında değil, konunun uzmanları ve bilim insanlarıyla ortak bir çalışma yaptıklarını anlattı. Kılıçdaroğlu, "Türkiye`nin, 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olabilmesi için yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 7 olmalı. Bunun yanında kişi başına düşen milli gelir 35 bin dolar olmalı, 25 bin dolar değil"dedi. Bu konuda hazırlamış oldukları programla AK Parti tarafından açıklanan programın karşılaştırılmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Biz ciddi bir partiyiz bir şeyi söylerken kılı kırk yararak söyleriz. Bunu da halka güven vermek için yaparız. Biz halka doğruları söylemeyi, bu halka birlikte yürümek istiyoruz. Bizim öngördüğümüz hedef ilk 10`a girme hedefidir. Bir trilyonun üzerinde bir dış ticareti yakalamak zorundayız, bunu yapamazken hedeflere de ulaşamayız. Ancak ne yazık ki, bugünkü mevcut ekonomipolitikasıyla 2023 yılı hedeflerine ulaşılması mümkün değil. Bu hedeflere, üretimi ve istihdamı arttırarak ulaşabiliriz. Üretim olmadan, istihdam olmadan büyüme de olmaz. Ekonomi büyürse istihdam artar. Ama bizde ekonomi büyüyor büyümesine ama istihdam her nedense artmıyor. İşte bunun sorgulanması lazım" ifadesini kullandı
"TOPLANAN VERGİLERİN NEREYE HARCANDIĞI AÇIKLANMADI" Önceki gün mecliste yapılan bütçe görüşmelerine dikkat çeken Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde (TBMM) yapılan görüşmelerde halktan toplanan vergilerin nereye harcandığı yönünde herhangi bir açıklama yapılmadığı gibi bu konuyu hiç kimsenin gündeme getirmediğine işaret etti. Kılıçdaroğlu, vatandaşın verdiği vergilerin nereye harcandığını sorması, iktidarın da bunun hesabını vermesinin demokrasinin bir gereği olmasına karşın, bugünkü mevcut tabloda böylesi bir durumdan söz edilemeyeceğinivurguladı. CHP`nin iktidar olması halinde vergi beyannamelerin arka yüzüne, bir yıl önce toplanan vergilerin nereye harcandığının açık ve net bir şekilde ortaya konulacağının sözünü veren Kılıçdaroğlu, bunun yanında Meclis çatısı altında da; `Kesin Hesap Komisyonu` kurularak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunup, iktidardan hesap sorabilmesinin de yolunu açacaklarını söyledi
"BİZ MUHALEFETİ ÜLKEMİZİN ÇIKARLARI ÜZERİNE YAPARIZ" Muhalefet denilince akla; ayakları yere basan projeler üreten, gölge kabine oluşturan, ekonomiyi yakından takip eden bir yapı akla gelmesi gerektiğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, kendilerinin de bu modele uygun bir yapı oluşturmaya çalıştıklarının altını çizdi. CHP`nin proje üretmeyip sadece eleştiri yaptığı yönündeki görüşlere katılmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, ilk defa son yapılan genel seçimlere farklı alanlarda hazırlamış oldukları projelerle katıldıklarını hatırlatarak, konuşmasını da şöylesürdürdü; "Bu seçimde hayatın her alanda proje ürettik. Yoksulluk mu, tarım mı, sanayi mi, fındık mı, çay mı hemen hemen her konuda proje ürettik. Hatta iklimle ilgili projemiz bile var. Eğitim mi? Bu konuda da projelerimiz hazır. Her yıl 5 bin öğrencimizi yurtdışına doktora yapmak için göndermek için söz verdik. Bu ne anlama gelir biliyor musunuz? 5 yıl içinde yeni bir Türkiye kurulması demektir. Biz projelerimizi açıkladığımızda; `hayal ürünü` dediler eleştirdiler. Ama sonra bizim yolumuzdan geldiler.Çünkü biz, muhalefetimizi ülkemizin çıkarları üzerine yaparız. Doğrusu varsa destek verir, yanlış varsa buna karşı çıkar muhalefetimizi yaparız." "TERÖR SORUNU SİLAHLA ÇÖZÜLEBİLECEK BİR SORUN DEĞİL" Türkiye`nin en önemli sorunun; `terör` olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, bu sorunun adeta `kangren` haline geldiğini, hükümetinse bu konuda yeterli çabayı göstermediğini ileri sürdü. Terörün sadece silahla çözülebilecek bir konu olmadığını, 35 yıllık sürecinse bunu açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu konudaki çözüm önerilerine de ortaya koydu ve Meclis çatısı altında; `Akil Adamlar Komisyonu`nun kurulması ve bu komisyona da milletvekillerinin değil, her siyasi partiningöstereceği isimlerin yer almasını, burada yapılacak tartışmalarla da teröre bir çözüm yolu aranması gerektiğini açıkladı. Sorunu sadece tek bir siyasi partinin çözebilmesinin mümkün olmadığını uyarısında bulunan Kılıçdaroğlu, ancak buna rağmen önerilerinin Başbakan Erdoğan tarafından kabul görmediğini, hükümetin önerisini gündeme getirip, üzerinde tartışılmasını istediklerini ancak böylesi bir girişiminde olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Terör sorunu; toplumsal uzlaşmayla çözüme kavuşur. Çözümnoktasındaki çabalara toplumun her kesiminden insanlar katkı sunmalı. Türkiye, kendi özgür iradesiyle bu sorunu çözebilir. Sonuçta ölen yine bizim çocuklarımız" ifadesini kullandı
"NAZIM HİKMET`İ SÜRÜNDÜRDÜK, SABAHATTİN ALİ`Yİ ÖLDÜRDÜK" `Dersim Katliamı` ile ilgili olarak yaşanan gelişmelere yönelik kendisine yöneltilen bir soruya da yanıt veren Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri dile getirdi; "O dönemde beni; `Arşivleri açarım` diye tehdit ediyorlardı. Biz de çıkıp dedik ki; `Aç`. Ama tık yok. Aç kardeşim. Sanıyor ki biz korkacağız. Niye korkalım arkadaşlar? Devletin tarihine bakın acılar, dramlar, sevinçler, tasalar vardır. Her ülkenin tarihinde olduğu gibi bizim ülkemizin de tarihinde var. Ülke olarak Nazım Hikmet`i süründürdük, SabahattinAli`yi öldürdük, pek çok kişiyi perişan ettik, yazarlarımızı yurtdışına sürdük. Bunlarla ilgili kim bilir devletin arşivlerinde neler vardır. Onlar da açıklansın bir görelim balım. Ama AK Partililer buna karşı çıktı ve `Hayır açıklanamaz` dediler. Ne yazık ki biz geçmişimizle ilgili belgeleri İngiliz ve Amerika gizli belgelerinden okuyoruz. Eğer bir kişi, bu ülkede başbakanlığı doğru düzgün yapmak istiyorsa; halkın kendi tarihi, geçmişte yaşadığı acılarla ilgili bilgi ve belgelerden oluşan arşivlertarihçilere açmalı. Tarihçilerin yazacağı kitap ya da makalelerle biz de gerçeği öğrenmeliyiz. Ama ne yazık ki, bu yapılmıyor. Bizi vuracaklardı ama çok şükür ayaktayız." "HSYK ADALET DAĞITMADIĞI GİBİ ADALETİ BOZUYOR TUZU KOKUTUYOR" Bugünkü mevcut Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu`nun (HSYK) adalet dağıtan bir kurum olmadığını, aksine adaleti bozduğunu ve kendi deyimiyle de `tuzu kokutan bir kurum` olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Balyoz mu, Ergenekon mu hangi dava olduğunu hatırlamıyorum. Bu davaya bakan yargıç, çıkıp üzerinde kurumsal baskı olduğunu ve buna dayanamadığı için istifa ettiğini söyledi. Ama her ne hikmetse hiçbir HSYK üyesi çıkıp da; `Sana kim baskı yapıyor?` diye sormadı. Soramaz ki, çünkü baskıyı yapan kendisininde patronu. Şimdi aynı HSYK, çıkıp benden özür dilememi bekliyor. Neyine özür dileyeceğim? Sen adaleti dağıttın da ben yok mu dedim? Biz, yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini savunuyoruz. Yargıç, alacağı kararı önce kendi vicdanında tartmalı. Adalet mülkün temelidir. Buradaki mülk, devlet demektir. Yani adalet bozulursa devlet büyük yaralar alır. Adalet bozulursa tuz kokar. Kim suçlanıyorsa adil bir şekilde yargılansın. Buna hiçbir itirazımız yok. Herkes adil bir şekilde yargılanmalı. Bu adalet,ülkeye adaletsizlik getiriyor" ifadesini kullandı
"TÜRKİYE`DE TAM BİR MİZAH YAŞANIYOR. KEŞKE AZİZ NESİN YAŞASAYDI" AK Parti`nin 31 Mayıs`ta Artvin`in Hopa ilçesinde düzenlediği mitingde emekli öğretmen Metin Lokumcu`nun ölümüyle sonuçlanan olaylarda gözaltına alınan ve tutuklandıktan sonra cezaevinde saçları kestirilen 3 genci hatırlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "Türkiye`de tam bir mizah yaşanıyor. Keşke Aziz Nesin yaşasaydı da bunları görseydi. Cezaevinde saçları zorla kesilen arkadaşlarına destek vermek için dışarıda da gençler saçlarını kestirip, çektirdikleri fotoğrafları mahkemeye gönderiyor.O mahkeme çıkıp ne diyor biliyor musunuz? `Bunlar da terör örgütü üyesi. Tanınmamak için saçlarını kestiriyorlar` diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Öyle bir çabaları olsa hiç çektirdikleri fotoğrafları hakimlere gönderirler mi? İşte böyle bir ülkede yaşıyoruz." Özel yetkili mahkemelerin, siyasi iktidarın gücünü perçinlemek için kurulduğunu da iddialarına ekleyen Kılıçdaroğlu, siyasi iktidarın rengi bir yargı olamayacağı gibi HSYK`nın siyasetten arındırılması gerektiğini söyledi. Uzun tutukluluk süresindenbaşta Cumhurbaşkanı olmak üzere herkesin şikayetçi olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu ayıpla mücadele edilmesi ve bu duruma artık bir son verilmesi çağrısında bulundu
"OYUMUZ YETERİNCE ARTMADIYSA BUNUN SORUMLUSU BİZİZ" AK Parti`nin oylarının arttığı, CHP`nin ise yeteri kadar oy alamadığı yönündeki eleştirilerle ilgili olarak açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "AK Parti`nin oyları artıyor, bunun yanında bizim oylarımızın yeteri kadar artmıyorsa, bunun kusurlusu ya da sorumlusunu biziz. Halka gideceğiz, çözümlerimizi halka anlatacağız ve bu çözümlerimiz gerçekçi olacak, söylediklerimize önce biz inanacağız, halka güven vereceğiz. Bu seçimlerde ilk kez projeyle yola çıktık. Yeteri kadar anlattık mı? Hayır, anlatamadıkzaten zamanımızda yoktu. Seçimlerden sonra sanki seçim varmış gibi çalışıyoruz. Benim kadar gezen, benim kadar halkla iç içe olan bir başka genel başkan yok. Gezeceğiz, konuşacağız, çözümlerimizi anlatacağız. O zaman halk bize güvenirse, oyunu da bize verir. Yeniden yapılanmak, gençlerle kadınlarla yeniden yola çıkmak zorundayız" yorumunda bulundu
"SURİYE İLE NEDEN DÜŞMAN OLDUK BİRİ ÇIKIP BUNU AÇIKLAYAMIYOR" Suriye`de yaşanan gelişmelere dikkat çekip, kopma noktasına gelen Türkiye-Suriye ilişkilerini yorumlayan Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "Biz başta çevre ve komşu ülkeler olmak üzere tüm ülkelerle barış içinde yaşamak istiyoruz. Hiç kimseyle kavga etmek istemeyiz. Mustafa Kemal Atatürk`ün; `Yurtta barış, dünyada barış` diye çok güzel bir sözü var. Zorunlu olmadığı sürece savaş bir katliamdır. Ancak her ne hikmetse bir sabah kalktığımızda Suriye bizim için adeta `düşman` oldu. Pekineden, hangi gerekçeyle? Bugüne kadar bir Allah`ın kulu çıkıp da bunun gerekçesini bana açıklayabilmiş değil. `Efendim Suriye`de demokrasi yok` diyorlar. Suriye`de demokrasi olmadığını Allah aşkına Şam sokaklarını gezerken fark etmedin mi? O zamanda aynı yönetim baştaydı? Demokrasi gelişsin diye önerilerde bulunabilirsin ama orayı düşman olarak ilan etmek doğru değil. Hani şu meşhur `Arap Baharı` başladı ya bize göre; enerji kaynaklarının paylaşılması, insanların öldürülmesi baharı. Demokrasi, insanlarınözgürlükleriyse sonuna kadar evet. İnsanlara özgürlük getireceğim diye onların enerji kaynaklarına el konulması doğru değil. Irak ortada. Oraya da demokrasi getireceklerdi. Bir milyondan fazla Müslüman öldürüldü, yüz binlerce kadına tecavüz edildi. O zaman sesleri çıktı mı, neden çıkmadı? Suriye konusunda, egemen güçlerin Ortadoğu`daki çıkarlarına taşeronluk yapıldığı için bu böyle." "KADDAFİ`NİN LİNÇ EDİLEREK ÖLDÜRÜLMESİ DOĞRU DEĞİL" Libya`nın devrik lideri Kaddafi`nin linç edilerek öldürüldüğü görüntüleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, "O bir siyasi liderdi. Kendisini seversiniz ya da sevmezsiniz, düşüncesine katılırsınız ya da katılmazsınız ama onu linç edemezsiniz. Arzu ederseniz bağımsız mahkemelerde yargılarsınız. Batılı güçler kalktıp Kaddafi`yi linç ettiler ve biz de buna alkış tuttuk. Biz her ülkeye saygı duymak, onların iç işlerine karışmamak aksine, ticari ve insani ilişkilerimizi geliştirmek, tüm bunların yanında o ülkeleredemokrasi ve özgürlük gelecekse en büyük desteği vermek zorundayız. İşte CHP olarak bizim temel amacımız da bu" diye konuştu
Öte yandan, yoğun ilgi gösterilen toplantıya katılanlar arasında; CHP Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak ve Faruk Loğoğlu`nun yanı sıra CHP Adana Milletvekilleri Ali Demirçalı, Turgay Develi ve Ümit Özgümüş, CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan, ADASO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Sadi Sürenkök, DASİFED Başkanı Süleyman Onatça, ADSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, İŞKAD YönetimKurulu Başkanı Elif Doğan Türkmen, CHP Adana İl Başkanı Zeydan Karalar da yer aldı. Kılıçdaroğlu, Seyhan Oteli`ndeki toplantının ardından Çukurova Belediyesi`nce yapımı tamamlanan tesisin açılışını gerçekleştirmek üzere otelden ayrıldı.
Kılıçdaroğlu İş Adamlarıyla Buluştu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemelerin, siyasi iktidarın gücünü perçinlemek için kurulduğunu da iddialarına ekleyen Kılıçdaroğlu, siyasi iktidarın rengi bir yargı olamayacağı gibi HSYK`nın siyasetten arındırılması gerektiğini söyledi.