Kılıçdaroğlu'ndan Baykal'a imalı mesaj

Kılıçdaroğlu, “Gittiğimiz ilin milletvekillerini zaten davet etmiyoruz. Antalya milletvekilleri de doğal olarak burada. Önceki genel başkanımızın belki başka programları vardı” dedi. Baykal’ın eski sağ kolu Şahin Mengü de Baykal’ı kızdıracak yorumu Manisa’da yaptı: Baykal’la seçime gidilse CHP yüzde 22’de kalırdı. Baykal zaten seçimle beraber giderdi.”

Kılıçdaroğlu hükümeti demokrasiyi askıya almakla suçladı ve kendi devletini kurmayı hedeflediğini ileri sürdü. CHP lideri Abant toplantısında konuşan Kırıkkale Valisi’nin de devletin değil AKP’nin valisi olduğunu söyledi

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Antalya’ya yaptığı gezinin ikinci gününde de büyük ilgi gördü. Kılıçdaroğlu, partisinin Antalya il merkezine geldiğinde izdiham yaşandı. İl binasının önünden partililere seslenen Kılıçdaroğlu ardından Kemer’e geçti ve burada düzenlenen mitinge katıldı. Hükümetin yanısıra Abant toplantılarında konuşan Kırıkkale Valisi Cengiz Aydoğdu’ya da sert eleştiriler yönelten Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

* İÇİNİ BOŞALTTI: Recep Bey, ‘Ülkeye demokrasi’ dedi, demokrasinin içini boşalttı, ‘Özgürlük’ dedi, özgürlüğün içini boşalttı, ‘Hak’ dedi ‘Hakkın içini boşalttı. Tekel işçileri hak aradı, biber gazı, cop, soğukta havuza atıldılar. ‘Demokrasi’ dediler, şimdi vatandaşımız telefonla konuşmaktan korkuyor. Bu nasıl demokrasi, bu nasıl gelişme? Bütün bunları ters yüz edeceğiz.

* TEK PARTİ İKTİDARI: Türkiye, AKP tarafından demokrasinin askıya alındığı ve tek parti iktidarının kurulmayı amaçlandığı bir ülke. O nedenle karanlıkları yıkacağız ve Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız.

* AKP DEVLETİ: Recep Bey’in bir hedefi var, ‘Acaba bir AKP devleti kurabilir miyiz?’ diye. Yargıyı ele geçirecek, valileri ele geçirecek, hayatın her alanını ele geçirecek ve baskı yapacak. Şuradan açıkça söylüyorum: AKP döneminde valiler AKP’ye hizmet ediyor halka değil. Bizim dönemimizde valiler halka hizmet edecek, iktidara değil.

* ERDOĞAN’IN FOTOĞRAFI: Bir başbakan’ın kendi ülkesinde siperlerde ayakta duramaması, benim görmek istemediğim bir fotoğraftır. Bu, beni üzen bir fotoğraf. Kendi topraklarında siperlerinin gerisinde çömelmiş bir başbakanı görmek istemem.

KILIÇDAROĞLU GAZETECİLERDEN ÖZÜR DİLEDİ

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan seçildikten sonra yurt gezilerini hızla sürdürüyor. Gezilerinde büyük ilgi gören Kılıçdaroğlu zaman zaman zor anlar da yaşıyor. Dün de Antalya İl Başkanlığı’na gelişi sırasında yüzlerce CHP’li aynı anda Kılıçdaroğlu’na yaklaşmaya çalışınca izdiham yaşandı. Çıkan kargaşada partililerin yanısıra gazeteciler de zor anlar yaşadı. Cihan Haber Ajansı muhabirinin kamerası kırıldı.


Antalya İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Kılıçdaroğlu’nu yaklaşık bin kişilik bir grup karşıladı. Bu sırada yaşanan izdihamda gençlik kollarının gazetecilerin üzerine yürümesi gerginliğe neden oldu. Bir kameramanın mikrofonunun kırılması üzerine gazetecilerin tepki gösterdi. Buna bir de partililerle ağız dalaşına girilmesi eklenince gazeteciler partiyi protesto etti. İl başkanlığı önüne kameralarını koyan kameraman ve foto muhabirleri Kılıçdaroğlu takibini bıraktı. Yaşananlarda partililer de şikayetçi oldu. Gazeteciler daha sonra yaşadıkları sıkıntıyı Kılıçdaroğlu’na da aktadır. Bir gazeteci, önceki gün bir meslektaşının partililerce yumruklandığını, kendisinin de kamerasının kırıldığını belirtmesi üzerine, medyanın özgürce çalışmasına ortam yaratmanın her partilinin görevi olduğunu söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, “O nedenle eğer size yönelik bir şiddet olmuşsa veya çalışmanız engellenmişse ben CHP Genel Başkanı olarak bu şiddete maruz kalan arkadaşlarımdan özür diliyorum” diye konuştu. Kamerası kırılan Cihan Haber Ajansı muhabirinin, bazı partililerin “Cihan’ın kamerası kırıldıysa önemli değil” şeklinde yorumlarda bulunduklarını belirtmesi üzerine de Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Onu söyleyen gerçek bir partili değildir, provokatördür. Bizim hoşumuza gitsin gitmesin, her türlü eleştiriyi kabul etmek zorundayız. Hangi haber ajansı olursa olsun gazeteci kimliği varsa, özgürce çalışma ortamını sağlamak bizim görevimizdir. O nedenle bütün partili arkadaşlarıma buradan açık ve net mesaj veriyorum. Bütün gazetecilere, kimliği ne olursa olsun özgürce çalışma ortamı sağlamak bizim görevimizdir. CHP de bunu yapmayacaksa o zaman demokrasiye bakışımızı yeniden gözden geçirmek zorundayız. Demokrasilerde medya özgürdür, sansür edilemez. Medyanın sesi kısılamaz. Medya her ortamda çalışacaktır.”

Vatan