CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. FETÖ mağdurlarıyla ilgili Kılıçdaroğlu, “17-25’te FETÖ’nün elinde silah mı vardı? Niye 17-25? 17-25’te ayakkabı kutularında para vardı. Rıza Sarraf vardı. Bakan çocuklarının evlerinde para kasaları, 700 bin liralık kol saati vardı. 17-25’le kendi yolsuzluklarını örtme çabası içindeler. Milat olarak ne alacaksınız MGK kararı yayınlandı FETÖ ile önlem alın diye. Hilmi Özkök açıklama yaptı, ’Biz hükümeti uyardık’ diye. Devlet uyarıyor, ’Yapmayın’ diyor. Devletin raporları var, önlem alın diyor. Hiçbir önlem alınmıyor, tam tersi yapılıyor. Fatura kime çıkıyor? Ere, erbaşa, hakime, savcıya, akademisyene çıkıyor. Barış bildirisini imzalayanlar niye üniversiteden atıldı bunların FETÖ ile ne ilgisi var? Sorun benim yolsuzluklarımı neden ortaya çıkardın. İki paralel yapı var. Paralel sözcüğü doğrudur. Biri Fethullah Gülen, diğeri Erdoğan’ın başkanlık ettiği paralel devlet yapılanması. İkisi birbirinden besleniyor” ifadelerini kullandı.
“Bylock kullananların çözülen isimleri seçilerek savcılığa gönderiliyor”
AK Parti içinde Bylock kullananların bulunduğu iddiasıyla ilgili Kılıçdaroğlu, “Kesinlikle var. Onlar konuşuyordu. Bylock kullananların çözülen isimleri seçilerek savcılığa gönderiliyor. Kontrollü. Savcılığa bu kişilerin isimleri bildirilmiyor. Programı çıkarsın yazılımı çıkarsın bağımsız bir kuruluş incelesin. Elimizde net bir kağıt yok tabi biz bunu biliyoruz. CHP içinde 1 kişi için bize söylendi, ama araştırdık öyle bir şey yok” açıklamasında bulundu.
“Mehmet Dişli, olayı yöneten adam”
Adil Öksüz ile ilgili olarak da Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Adil Öksüz sıradan bir insan değil. Öksüz’ün gözaltında bulunduğu sırasında kelepçelenmediğini öğrendim. Meğer kelepçelenmemiş hiç. Adil Öksüz’ün Akıncılar Üssü dışındaki alanda yakalandığını düşünüyordum. Meğer Adil Öksüz Akıncılar Üssü’ndeymiş. Bir pilotun yaptığı açıklaması, ’Biz talimatı Adil Öksüz’den alıyorduk’ diyor. ’Arsa almaya geldik’ diyen iki kişi daha var onlar tutuklanıyor. Ama Adil Öksüz’e sıra gelince kelepçelenmiyor. Dosyanın içi boşaltılıyor ve Adil Öksüz serbest bırakılıyor. MİT açıklama yapıyor, ’Bizim elemanımız değildir’ diye. Adil Öksüz’ü hangi güç serbest bıraktı. Öksüz serbest bırakılırken GPS cihazının götürmesin izin verildi.
Bu cihazı Türkiye’ye kim ithal etmiştir? Binali Yıldırım’ın da merak etmesi lazım. Birilerinin koruması altında şuanda nerede olabilir. Bir ara Batum’da olduğu şeklinde bir haber internet sitelerinde yer aldı. Ben bilmiyorum ama şu soruyu sormak zorundayım. Oradaki herkesi tutukluyorsun ama Adil Öksüz’ü serbest bırakıyorsun üstelik cihazıyla serbest bırakıyorsun. Türkiye bilinerek ve bilinçli bir şekilde darbe ortamına hazırlanmıştır. Mehmet Dişli, olayı yöneten adam. Mehmet Dişli, TSK’da görevini tamamlamadan Genelkurmay Merkez’e getirilir, siyasi iradeyle. Özel daire oluşturulur kalması için. Sonra terfi eder ve kıtaya gitmesi lazım, sırf Genelkurmay karargahında kalsın diye. Mehmet Dişli bu darbeyi yöneten kişidir. Mehmet Dişli’yi Genelkurmay karargahında tutan siyasi irade, Türkiye’yi darbeye bilinçli olarak ortam hazırlayan siyasi iradedir. Darbe yargılamalarının kamuya açık, televizyondan canlı verilmesi lazım. darbe mağdurları var, sonuna kadar savunacağım.”
“İade edilmesi lazım”
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in iade edilmesi gerektiğine dikkat çeten Kılıçdaroğlu, “İade edilmesi lazım. Dosya sayısı çok fazla. 180’e yakın dosya gönderilmiş. 180 dosya göndermek ‘Fethullah Gülen’i bize iade etmeyin’ anlamına gelir. Amerika bir hukuk devleti bakacak hakim karar verecek. Türkiye’de bir hakime telefon açarsanız karar verir. Türkiye’de yargı bağımsızlığı yok. Gülen kendi iradesiyle Türkiye’ye gelmeli. Suçsuz olduğuna inanıyorsa” değerlendirmesinde bulundu.
"Ulus’ta toplanacağız 29 Ekim’de. Oradan Anıtkabir’e yürüyeceğiz"
29 Ekim dolayısıyla CHP’nin düzenleyeceği yürüyüşle ilgili Kılıçdaroğlu, "Biz kendi güvenliğimizi kendimiz sağlamaya çalışıyoruz. Ulus’ta toplanacağız 29 Ekim’de. Oradan Anıtkabir’e yürüyeceğiz. Cumhuriyetimizi seviyoruz. Bizim belediyelirimizin olduğu bütün bölgelerde bayram kutlamaları olacak. Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırdığımız zaman başka bir anlam kazanmış oluyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki resepsiyona katılmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenleyeceği resepsiyonuna katılacağını bildirdi.
CHP’nin tüzük kurultayına ilişkin Kılıçdaroğlu, bunun kendilerinin iç işi olduğunu ve seyircisiz yapacaklarını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, delegelerin seçimli olsun derlerse seçimli de yapacaklarını ama tarih belirlemediklerini bildirdi.
Kılıçdaroğlu'ndan 'Bylock' İddiası
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bylock kullananların çözülen isimleri seçilerek savcılığa gönderiliyor. Kontrollü. Savcılığa bu kişilerin isimleri bildirilmiyor. Programı çıkarsın yazılımı çıkarsın bağımsız bir kuruluş incelesin" iddiasında bulundu.