Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a jet cevap

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketi Rize'de yaptığı mitingde...


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketi Rize'de yaptığı mitingde hakkında yaptığı konuşmalara anında cevap verdi.

Konya'nın Karapınar İlçesi'de Başbakan Erdoğan'a seslenen Kılıçdaroğlu, "Recep bey,'rahmetli baban, sen doğru dur, eğri belasını bulur' diye, niye sözünde durmuyorsun şeklinde laflar etmiş. Önce memur Kemal efendi, demişti. Hem efendiliği kabul ediyorum, hem memurluğu, hem işçiliği, hem çifçiliği, hem hamallığı, hem esnaflığı, hepsini kabul ediyorum."dedi.

Kılıçdaroğlu, çiftçinin ürününün tarlada kaldığını, işsizlik ve yoksulluğun siyasetin konusu olduğunu, yatağa aç giren insanların olduğunun ve bununda siyasetin konusu olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan için ise "Onun tuzu kuru. Çünkü o etrafı çift duvarlarla örülü havuzlu vilalarlada oturuyor" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın Rize'deki konuşmasındaki emekli polimiğine de değinen Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

``Ben işçi, sen memur emeklisisin' diyor. Recep bey, Allah aşkına birde ağzından doğru laf çıksın. Peki ben senin emekli sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem, istifa edermisin. Bir daha söylüyorum. Karapınar meydanından söylüyorum Recep bey, ben senin emekli sandığı emeklisi olduğunu ispat edersem, çıkıp milletten özür diler misin. Ben emekli sandığı emeklisi değilim. Biz adamın kitabını biliriz. Adamı doğru biliriz. Adamın gözüne baktığında doğruyu söyleyip, söylemediğini biliriz. Yiğit adam, doğru konuşur. Yiğit adam verdiği sözün arkasında durur. Yiğit adam halkı için çalışır ve halkı için mücadele eder. Yiğit adam siyasette zenginleşmez. Yiğit adam, siyasetle vatandaşa hizmet eder. Vatandaşa hükmetmez. Zalim olmaz. Vatandaşın ekmeğine göz dikmez. Yiğit adam,  sapına kadar yiğit adamdır."

Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin anayasa Değişiklik Paketi'nin demokrasi getirdiğini söylediklerini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siz telefon konuşurken dinleniyor, diye kormuyormusunuz.  Bütün millet demiyor mu, bizim telefonumuz dinleniyor diye. Bu nasıl demokrasi. Böyle demokrasi mi olur. Baskı kuruyorlar. Esnaf korkudan konuşamışyor. Sanayi odası başkanı konuşamıyor. Acaba başımıza birşey gelir mi diye. Korku imparatorluğu yaratıyorlar. Size söz, bizi eleştirenlere bile özgürlüğü biz vereceğiz."

Kılıçdaroğlu yüce divan konusuna değinirken şunları söyledi:

"Yine Recep beye, soruyorum. Bir bakan ve 7 bakanı yüce divana gönderdin mi, göndermedin mi? Başbakan kim di, Mesut  Yılmaz'dı. Diğer bakanlar da vardı. 7 tane bakan vardı. Hepsini yüce divana gönderdi.  Niye kendine sormuyorsun. Biz seni göndereceğiz deyince korkuyor, panik içinde ta 1960'lara gidiyor, Menderes'in arkasına saklanıyor. Recep bey, nereye kaçarsan kaç, kul hakkı yemeyeceksin. Bu kardeşin sana bunun hesabını soracaktır. Çünkü biz millet için çalışıyoruz. Cebimizi değil.  Milleti düşünüyoruz. Önce halk zenginleşecek diyoruz, Recep bey."

Mitigin alanıdaki 'Açıldıkça analarımız daha çok ağlıyor' pankartını okuyan Kemal Kılıçdaroğlu, "Buraya gelirse, helal süt emmiş bir kardeşim çıkıp desin, bu açılımdan neyi kast ediyorsun, bize söyle bizde anlayalım diye. Ben açılımın ne olduğunu anlayamadım. Başbaşa görüştüm, anlatmadı. Mecliste kapalı oturum yaptı, orada anlatmadı. Nedir bu acılım soracağız. Önce 12 Eylül'de soracağız. Anayasa değişikliği çiftçinin,emeklinin, esnafın sorununu çözüyormu hayır. Recep beyin divan sorunun çözüyor. Halkı alet ediyorlar. Halk buna izin vermeyecek. Yetim hakkı, kul hakkı yiyenden hesap soracaksan, Anayasa değişikliğini al götür sen hesap vereceksin diyeceğiz.'Hayır' oyu kullanacağız. Neden çünkü çok basit kul hakkı yiyen hesah verecek. Bu kadar basit. Nereye kaçarsan kaç, Amerika'ya da kaçsan hesap ver."

 
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile