CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP olmasaydı taşeron işçilerin durumunu hiçbir siyasi partinin ağzına dahi almayacağını belirterek, “Ne zaman ki biz taşeron işçilerin haklarını savunduk, onlar ’biz de savunuyoruz’ demeye başladılar” dedi.
Dün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve 129 çalışanının beraat ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, “2011’de bir operasyon yapılmıştı iki ayrı operasyon. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başarılarından rahatsızlık duyuyorlardı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını ve çalışanlarını hapse atmak istiyorlardı. Sahte deliller ürettiler. Gizli tanıkları devreye koydular. Sayın Aziz Kocaoğlu 397 yıl hapis cezasıyla yargılandı ve dün kendisi ve arkadaşları beraat etti. Aziz Kocaoğlu’ndan niye rahatsızlık duyuyorlardı? Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uluslararası kredi notu Türkiye Cumhuriyeti devletinin kredi notundan daha iyi. İstanbul, İzmir ve Ankara’da metro yapılıyordu, metro inşaatları vardı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı havlu attı ben yapamıyorum dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı da havlu attı ben yapamıyorum dedi.
Ulaştırma Bakanlığı devraldı yapıyor. Ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı bütçeleri bu iki kentin bütçesine göre daha düşük olmasına rağmen ‘ben yapacağım’ dedi.
İstanbul’un üçte bir fiyatına Ankara’nın yarı fiyatına İzmir metrosunu yapıyor. Ankara’yı ve İstanbul’u gölgede bırakıyor. Ne olması gerekiyordu? Aziz Kocaoğlu’nun bu başarılarından ötürü yargılanması gerekiyordu” diye konuştu.
“28 Şubat darbesine ne kadar karşıysak, 20 Temmuz darbesine de o kadar karşıyız"
“Bugün 28 Şubat, 28 Şubat’ta bir postmodern darbe yaşamıştı Türkiye” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Bazı kişilerin öğretim üyeleri, öğretmenler, kamu görevlileri ya inançları veya siyasal fikirleri dolayısıyla devletin dışına itilmişlerdi. Açık ve net söylüyoruz herkes duysun; herkesin görüşüne, inancına, kimliğine saygımız var. Devlet dediğiniz kurum vatandaşına hizmet eder, elinde sopayla vatandaşını dizayn etmez. 28 Şubat darbesine ne kadar karşıysak, 20 Temmuz darbesine de o kadar karşıyız” açıklamasında bulundu.
“Biz mağdura sahip çıkıyoruz darbecilere değil"
20 Temmuz’dan sonra mağdur ailelerin sayısının 1 milyonu aştığını bildiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Biz mağdur ailelere sahip çıktığımız zaman bizi suçluyorlar. Siz FETÖ’ye sahip çıkıyorsunuz diyorlar. Biz mağdura sahip çıkıyoruz darbecilere değil. Bütün mağdur ailelere sesleniyorum, 1 milyonu aşkın mağdur ailelere; sizin hakkınızı bizi neyle suçlarlarsa suçlasınlar sizin yanınızda olacağız hiç endişe etmeyin. Pek çok akademisyenin görevine son verdiler. İbrahim Kaboğlu, anayasa hukuku hocası. Sadece Türkiye’de değil Fransa’da da ders veriyor. Üniversiteden attılar. Pasaportuna el koydular, yurtdışına gidip üniversite ders veremiyor. Sen pasaportunu alırsan nedir bunun anlamı? Sadece Türkiye’de kalacaksın. Senin cezaevi sınırların Türkiye sınırları. Kaboğlu’nun ne günahı vardı. ‘Kurunun yanında yaş da yanmış olabilir’ diyor Sayın Başbakan Binali Yıldırım. 20’ye yakın intihar var. Türkiye iyi yönetilmiyor. 15 yıldır iktidardalar. 15 yıl önce insanlar kömüre muhtaçtı şimdi yine kömüre muhtaçlar. Kömüre muhtaç olan ailelere seslenmek istiyorum, 15 yıldır sizin geliriniz artmadı mı? Geliri 3 kat arttırdık diyorlar. Kendi gelirleri 6 kat arttı, muhtaç ailelerin geliri artmadı onlar yine kömüre muhtaç. Sakın şöyle anlamasınlar gidip propaganda yapmasınlar. ‘Efendim bunlara kömür verilmesin.’ Hayır efendim, kömür de, doğalgaz da verilsin, her türlü imkan sağlansın. Önemli olan kişinin gelirini yükseltip kimseye muhtaç hale getirmemektir. Gelir 3 kat arttı diyorsan o zaman bu ailelerin geliri niye artmıyor?”
“Gel referandum yapalım, millete soralım"
Ekonomide, dış politikada, eğitimde sorunlar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "15 yılda gelir 3 kat arttı diyorlar, 6,5 milyon işsiz var. Nasıl oluyor bu? Birileri için Türkiye cennet, birileri için cehennem konumunda. Madem kişi başına gelir 3 kat arttıysa, neren çiftçiler iki Trakya büyüklüğünde bir alanı ekmiyorlar? 15 yıldır tek başına iktidardasınız. Daha bundan büyük istikrar mı olur. 15 yıldır parlamentoda çoğunluğunuz var, arzu ettiğiniz kanunu çıkarıyorsunuz. 15 yılın sonunda ne oldu, işsizlik arttı. Terörsüz Türkiye devraldınız, Türkiye kan batağı içinde. Bütün komşularımızla aramızı bozdunuz. Bizim gençlerimiz, çocuklarımız Suriye için Suriye’de şehit oluyor. Anadolu’nun gariban ailelerinin çocukları. Onların gençleri Türkiye’de, nasıl oluyor bu? Bizim evlatlarımız işsiz, onların işi var. İşsiz genç arkadaşım hala isyan etmeyecek misin ben bu düzene ‘hayır’ diyorum demeyecek misin? 81 ilde Suriyeli var, niye kamplarda tutmuyorsun ? Bizim esnaf vergi veriyor, Suriyeli esnaf vergi vermiyor. Bu mudur rekabet. Esnaf kardeşim sen de bu düzene ’hayır’ demeyecek misin? Şimdi diyorlar ki ’Suriyelilere vatandaşlık hakkı vereceğiz’ diyorlar. İnsaf ya, niye veriyorsun vatandaşlık hakkı. Hangi gerekçeyle veriyorsun? Suriyelilere vatandaşlık verilsin mi verilmesin mi referanduma gidelim bu kadar açık bu kadar net. Milletten korkma kardeşim gel Suriyeliler için referanduma gidelim. Milletten korkmayacaksınız. Kaç lira para harcadık Suriyeliler için 36 milyar lira. Bizim vatandaşımız hastaneye gider sıra bekler, Suriyeli sıra beklemez. Kendi ülkesinde bizim vatandaşımız ikinci sınıf vatandaş. Sevgili vatandaşım bu düzene hala ’hayır’ demeyecek misin? Şimdi tutturmuşlar Rakka’ya gideceğiz. Birileri talimat vermiş. Onlara göre üst akıldan talimat aldılar Rakka’ya gidecekler. Rakka’ya gidelim mi gitmeyelim mi gel referandum yapalım, millete soralım Rakka’ya bu ülkenin, Anadolu’nun gariban çocukları gitsin mi gitmesin mi? Milletin sözünü dinleyeceğim diyorsun gel beraber gidelim millete, soralım millete" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'ndan Suriyelilere Vatandaşlık Verilmesi Ve Rakka Konusunda Referandum Çağrısı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Suriyelilere vatandaşlık verilsin mi verilmesin mi referanduma gidelim bu kadar açık bu kadar net. Rakka’ya gidelim mi gitmeyelim mi gel referandum yapalım, millete soralım; Rakka’ya bu ülkenin, Anadolu’nun gariban çocukları gitsin mi gitmesin mi. Milletin sözünü dinleyeceğim diyorsun gel beraber gidelim millete, soralım millete" dedi.