Kılıçdaroğlu‘nun Mersin Mitingi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ı yine televizyon ekranlarında buluşmaya davet ederek, "Onun maskesini indirmeye kararlıyım. Ezberini bozdum, kimyasını bozdum, şifresini de çözdüm. Şimdi itiraflar dönemine başladı" dedi.

Kılıçdaroğlu, Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadyumu önünde partisi tarafından düzenlenen mitingde halka hitap etti. 28 yıl sonra Mersin İdman Yurdu‘nun şampiyon olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi sıra CHP‘nin Mersin‘de şampiyonluğuna geldi" diye konuştu. 12 Haziran tarihinde sandık başına gidileceğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "12 Haziran‘da bir tarih yazacağız, haramilerin iktidarına son verip halkın iktidarını kuracağız. Ülkenin pek çok sorunu var. Türkiye‘de sorun varsa sorunların çözüm adresi de var;

o adres CHP‘dir" dedi.

Hükümetin gündemi ile kendi gündemlerinin farklı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Onların gündeminde rant var, bizim gündemimiz de vatandaş. Onların gündeminde ‘nasıl köşeyi döneriz‘ var, bizim gündemimizde ‘halk nasıl zenginleşecek‘ var. Onlarda ‘vurgun‘ var, biz de ‘nasıl yarattığımız değeri paylaşırız‘ var. Gündemimiz, düşüncemiz farklı. Mutfakta yangın var, Başbakan yatak odasını gözlüyor. Bir şeyden emin olun; geçmişte derlerdi ki ‘CHP hep eleştirir, proje üretmez.‘ Halkın sorunlarına kilitlenen, halkla beraber yolda yürüyen, sizin bütün dertlerinize çözüm üreten CHP, son 6 ayda

bir üniversite gibi çalıştı. ‘Emekli, memur, işçi, sanatkar, çiftçi, herkesin derdine çözüm bulun‘ dedik ve herkesin de derdine çözüm üretiyoruz."

Limonun dalda kaldığını, portakalın para etmediğini, ancak teşvikin aralık ayında verildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, halkın iktidarında teşviklerin önceden belli olacağını, çiftçinin ney, ne kadar ekeceğini bileceğini kaydetti. Üreten Türkiye‘den yana olduklarını, herkesin üretmesi, herkesin çalışması ve Türkiye‘nin kazanması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, gençlerle ilgili projelerine de değinerek, "Gençlere özgür bir Türkiye vaat ediyoruz. Üniversitelere özgür bir Türkiye, her düşüncenin özgürce

dile getirildiği, kimsenin kimseyi kırmadığı, güzel bir Türkiye yaratmak istiyoruz. Gençlere sözüm var; askerliği önce 9, sonra 6 aya indireceğiz. Üniversite öğrencilerine sözüm var; okurken arzu ederseniz yaz tatillerini askerlik yaparak bitireceksiniz. Üniversiteden mezun olduğunuzda askerliğiniz bitmiş olacak. Buna önce itiraz ettiler ama sonra baktılar dünyada örnekleri var. ‘Bu memleketi kim savunacak‘ diyorlar. Kim savunacak tabii ki biz. Dişimizle, tırnağımızla, gücümüzle, iman gücümüzle. Yeri

geldiğinde 9 ay değil, ülkeyi savunmak için 9 yılda askerlik yaparız biz. Vatandaşın oğluna gelince ‘memleketi kim savunacak‘ oluyor ama kendi oğluna gelince bir şey diyor mu? 21 gün askerlik yaptı. Ne yaparsan yap Recep Bey, senin maskeni indirmek Kemal Kılıçdaroğlu‘nun boynunun borcudur" dedi.

İktidarın yandaş düzeni, rant düzeni kurduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin çiftçisi kazanıyor mu, emekçisi kazanıyor mu, esnafı, sanatkarı kazanıyor mu? Bu düzenden kim kazanıyor? Siz biliyorsunuz kimin kazandığını. İşçi değil, sanayici değil, çiftçi değil, bu düzenden kim memnun? Bu düzeni değiştireceğiz, bu düzeni tersine çevireceğiz. Önce halk kazanacak, işçisi, emeklisi, memuru. Kim kaybedecek? Yandaşlar kaybedecek. Halkın ödediği her kuruşu halk için kullanacağız. İstikrar sürecek, halk

büyüyecek, yandaş sürünecek. Biz düzeni böyle kuracağız. Bunlar diyor ya ‘memlekette istikrar var.‘ Kimin istikrarı var? Recep‘in istikrarı var. Recep‘in durumu iyi, keyfi de yerinde. Sanıyor ki, bütün vatandaşlar böyle. Şimdi soruyorum; emeklinin, işçinin, memurun, esnafın, çiftçinin, halkın durumu iyi mi? Ya siz doğru söylemiyorsunuz, ya Recep Bey. Kim doğru söylüyor? Halk doğru söyler. Diyor ki Recep Bey, ‘emekliye zam yaptık, durumu iyi hatta emekliler yaz tatilini Kanarya adalarında yapıyor‘ diyor.

Sizi gidi emekliler sizi. Emeklinin hakkını en fazla savunan genel başkan benim. ‘Milli gelirden pay alması gerekir‘ diyen benim. 9 milyon emeklinin 9 milyonunun da oyunu istiyorum" diye konuştu.

"1 MİLYON 700 BİN ÇOCUĞUN UMUDU İLE OYNADILAR"

Türkiye‘de kadınlara seçme ve seçilme hakkını CHP‘nin verdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şimdi ikinci büyük değişime imza atacağız. 13 Haziran‘dan sonraki ilk 4 ayda önce Askur‘u kuracağız, size ekonomik getiri sağlayan parti yine CHP olacak. Her yoksul ailede kadının banka hesabına en az 600 lira para yatıracağız, onu namerde muhtaç etmeyeceğiz. Sosyal devletin koruması altında olacak. Bizim bu ülkede var olan yoksulluğu tarihe gömme gibi bir misyonumuz var. Yoksulluğu bitireceğiz, ülkede herkesin karnı

doyacak. Recep Bey‘in ezberini bozduk, itirafta bulundu. Yoksul sayısının 15 milyondan fazla olduğunu söyledi. İlk kez cumhuriyet tarihinde bir Başbakan, resmi rakamların çok üstünde yoksul olduğunu itiraf etti. Bu kardeşiniz hesap uzmanı. Yoksul sayısını 15 milyon 600 bin olarak hesap etti. Önce ‘parayı nerden bulacaksınız‘ dediler, baktılar para var, sonra ‘biz sizden daha fazla veriyoruz‘ dediler. O zaman bu yoksulluk neden var? Devletin harcadığı 100 liradan 2 lirayı yoksula ayırdığınızda bu ülkede

yoksulluk biter. Ahtım var, bu ülkede bir çocuk bile yatağa yoksul girmeyecek diyorum. Bunlar ne yaptı? 1 milyon 700 bin çocuğun umudu ile oynadılar. Annelere sözüm var, sizin çocuklarınızın umutları ile oynayan bir partiye oy verecek misiniz? Bizim projemizde çocuk bütçesi var. Hiçbir çocuk aç kalmayacak, bütün çocukların karnı doyacak. Bizim hedefimiz bu. Sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız. Alın terinin olduğu, taşeronlaşmanın sona erdiği, herkesin kadrolu, sendikalı olduğu bir düzeni yeniden

kuracağız" ifadelerini kullandı.

"KAMERAYA KİM MERAKLI, KASETE KİM MERAKLI BUNU HERKES BİLİYOR"

Bütün projelerinin insan üstüne, insanın mutluluğu üstüne olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:yldiğinde 9 ay değil, ülkeyi

"Anneler, çocuklarını okula gönderirken güler yüzlü olsun istiyoruz. Çatık kaşlı insanların olduğu bir ülke olsun istemiyoruz. Herkes güler yüzlü olmalı, herkes çalışmalı ve hakça bölüşmeli. Fabrikalar kapanıyor, Recep Tayyip Erdoğan büyüyor. İşsizlik artıyor AK Parti büyüyor, yandaşları büyüyor. Şimdi diyor ki ‘istikrar devam etsin‘ Yani işsizlik, yoksulluk devam etsin biz büyüyelim diyorlar. Ama biz bu düzeni değiştireceğiz, halkın düzenini kuracağız. Ürettiğimiz, yarattığımız değerin hakça bölüşüldüğü

bir düzeni kuracağız. Siyaseti de kirlilikten arındıracağız. Temiz siyaset olacak. Bizim siyasetimizde liderler televizyonda yan yana gelip vatandaşın karşısına çıkacak. Şimdi çıkıyor mu? Neden çıkmıyor Recep Tayyip Erdoğan? Benimle ilgili birçok şey söyledi. Kendisine dedim, gel TV ekranlarında, milletin önünde konuşalım. Sen sor ben cevap vereyim, ben sorayım sen cevap ver. Niye çıkamaz. Efendim demiş ki, ‘sen kameralara çok meraklısın‘. Kameraya kim meraklı, kasete kim meraklı? Kendine güveniyorsan,

halkına saygın varsa çıkacaksın tıpkı ABD, İngiltere, Japonya‘daki gibi oturalım adam gibi konuşalım. Gücün varsa, yeteneğin varsa, cesaretin varsa çık karşıma."

"YOLSUZLUĞA BULAŞAN BAKANLARI AÇIKLA"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın maskesini indirmeye kararlı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ezberini bozdum, kimyasını bozdum, şifresini de çözdüm, şimdi itiraflar dönemine başladı. ‘Ben bazı bakanları listeye almadım, çünkü onlar yolsuzluk yaptı‘ diyor. Bakın ne dedim itiraf dönemi başladı. Rahmetli babam demişti ki, ‘oğlum sen doğru dur eğri belasını bulur‘. Şimdi itirafa başladı. Namuslu isen, düzgün isen, ‘kul hakkı yemiyorum‘ diyorsan, yürekli adamsan o yolsuzluğa bulaşan bakanlar kim millete tek

tek anlat. Anlatır mı, anlatabilir mi, söyleyebilir mi? Ya onlar da çıkıp şunu söyleseler, ‘E sen bana şunu söyledin, ben sana söylemiştim, e hani bölüşmüştük‘ derse ne olur? Türkiye sarsılır. Adı yolsuzluğa bulaşan tüm bakanlara sesleniyorum, sessiz kalmayın. O bakanların isimlerini biliyoruz; Kürşad Tüzmen, Hilmi Güler çık konuş, yaptın mı yapmadın mı? Kemal Unakıtan yaptın mı yapmadın mı? Çık konuş. Bunları ben söylemiyorum, bunları söyleyen Recep Tayyip Erdoğan" şeklinde konuştu.

Mersin‘in nükleer santral istemediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bu konuyu Anayasa Mahkemesi‘ne götürdüklerini belirterek, ayrıca referandum yapacaklarını söyledi. Mersin mitinginde de mazotun litresini 1.5 liraya verecekleri vaadinde bulunan Kılıçdaroğlu, atanamayan öğretmenler konusuna da değinerek, şu ifadeleri kullandı:

"Atanamayan öğretmenler sorunu Mersin‘de de var. Çocuklarımız okula gidiyor öğretmen yok. Ama dışarıda öğretmen var. Öğretmen ile öğreniciyi birleştireceğiz. Çocuklarımız okuyacak, okula gidecek, öğretmenimiz alın teri dökecek, dışarıda işsiz kalmayacak. Bunu da yapacağız. Bu bölgenin temel sorunlarından biri de 2B. Bizim 2B‘ye bakışımız ile AK Parti‘nin bakış açısı arasında fark var. Onlar ‘rayiç bedelden satarım‘ diyor. Biz de diyoruz ki, zaten bu adam 2B‘yi ekiyor, biçiyor. 2B halkın olacak.

Aramızdaki fark bu, onlar ranta biz halka çalışıyoruz. Türkiye‘de ‘istikrar sürsün‘ diyorlar. Bakın bazı resmi rakamlar vereceğim; 2002‘de 73 milyon vatandaşın borcu 6 milyar 605 milyon lira idi. 2010 175 milyar 633 milyona çıkmış. Bu mu istikrar, vatandaşı borç batağına sürüklediler. 33 milyar dolar özelleştirme yaptılar. Ne oldu bu paralar. Geçmişte hangi siyasi partiye oy verdiyseniz başımın üstüne yeri var. Ama bu seçimde çocuklarınızın geleceği, işçinin, memurun, köylünün, herkesin umudu için, iyi

bir yaşam sürmeleri için oyunuzu halkın partisine, Cumhuriyet Halk Partisi‘ne verin. Benim için yandaş yok, benim için vatandaş var. Özgürlüğün ve umudun ülkesi güzel Türkiye‘de huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz. Türkiye‘ye sözüm var; kardeş kavgasını bitireceğim, her yerde barışı, her yerde demokrasiyi getireceğiz. Kimsenin telefonlarının dinlenmediği, herkesin özgürce düşüncelerini ifade ettiği, telefonları dinleyenlerin de cezalandırıldığı güzel Türkiye‘yi kuracağız."

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından partisinin milletvekili adaylarıyla birlikte halkı selamlayarak mitingini sona erdirdi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile