Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın açıklamalarına cevap verdi. İstanbul'da katıldığı Marka 2010 Konferansı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, asıl belge gizleyenin İçişleri Bakanlığı olduğunu iddia etti. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın sorulan sorulara cevap vermediğini ileri süren Kılıçdaoğlu, kendilerine hakaret edildiğini ve bunları İçişleri Bakanı'na yakıştırmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Gizlediğini söylediği belge bir gün önce basın mensuplarına dağıtıldı. Bir içişleri bakanın bundan haberi yoksa o koltuktan ayrılsın. Belgeyi gizleyen asıl İçişleri Bakanı. 'Rüşvet, irtikap, resmi evrakta sahtecilik vardır' diyen vali vekilinin hazırladığı rapor niçin kamuoyuna açıklanmıyor." dedi.
Bilgi Edinme Yasası'na dayanarak o belgeyi istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Sayın bakan elini vicdanına koyup şu soruyu düşünsün; 'Bir muhakkik heyet kuracaksınız, başında da bir vali yardımcısı var. Bilirkişi ayın 4'ünde atanacak. Siz raporu ayın 3'ünde açıklayacaksınız.' Bu soruya yanıt vermeyen bu soruyu soruşturmayan bir bakan o koltukta hangi yüzle oturabilir? Açıkça söylüyorum; bir avukat var. O avukat rüşvet topladığı kişinin davasına sahte vekaletle girmiş midir girmemiş midir? Adalet Bakanı baksın, barolar baksın. Bugün barolar ve Adalet Bakanlığına şikayet edeceğiz. Bir soru daha; rüşvet topladığı söylenen kişinin davasına bakan bu avukat otelde kalıyor. Bu avukatın otel faturasını niye Kayseri Büyükşehir Belediyesi ödüyor? Bu sorular şuana kadar yanıt aldığımız sorular değil. Biz kimseye hakaret etmiyoruz. Hepsinin belgesi var." şeklinde konuştu.
Parlamentoda yaptığı konuşmayı hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan; belediye, valilik, adliye arasında bir bir organize dosya kapatma olayı var. Siz olayı araştırın. Biz CHP grubu olarak arkanızdayız. Eğer soruşturma açmazsınız bu rüşvet olayının bir parçası olursunuz. Bütün bu olayların sayın Başbakan ya da herhangi bir yurttaş, elini vicdanına koyup ta bu yapılanlar normal diyorsa ben bütün söylediklerimi geri alıyorum. Ama bunların araştırılması lazım. Böyle kepazelik olmaz deniyorsa ve sayın Başbakan da 'evet öyle bir şey olmaz. Siz beni parlamentoda yanılttınız' diyorsa bu olayı soruştursun. Biz kimseyi suçlamıyoruz. 'Olayı soruşturun' diyoruz. 'İpi çektik arkası gelecek' diyoruz. Sahte vekaleti söylememiştik. Bugün varan iki sahte vekaleti kendi internet sitemize koyuyoruz."
açıklamasında bulundu.
"Benim adım Kemal Kılıçdaroğlu, Recep Tayyip Erdoğan değil." diyen Kılıçdaroğlu, "Ben öyle birisi belge verdi kürsüye çıkıp dosya budur bu kapanmıştır demiyorum. Araştırıyoruz, soruşturuyoruz ondan sonra kamuoyuna açıklıyoruz. Türkiye Cumhuriyetinde ilk kez valilik belediye ve adliye arasında organize dosya kapatma olayı vardır. Bu çok önemli bir süreçtir. Eğer bu olay soruşturulmazsa bunun altında bu Hükümet kalır." ifadelerini kullandı.
Bir soru üzerine "Mevcut tüzükle kurultay yapıyoruz." diyen Kılıçdaroğlu, Kurultay'da mevcut yönetimi güçlük çıkartmayacağını açıklayan Önder Sav'a teşekkür etti.
Balyoz Davası'na bakan hakimlerin görevden alınmasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Bizim için sürpriz olmadı. Sizler de biliyorsunuz yargı yürütmenin elinde. Başbakan 'bu davanın savcısıyım' diyor. Bu başbakan bunu söylüyorsa o dava siyasallaşmıştır. Kendilerin haklı çıkartmak için yargıçta savcıda değiştirirler. AKP'nin kendini haklı çıkartmak için göze almayacağı hiçbir şey yoktur. Hukuk devleti ayaklar altına alınıyor." diye konuştu.