CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türk Eczacıları Birliği 41. Olağan Büyük Kongresi’nde yaptığı konuşmada eczacıların nitelikli iyi bir eğitim alması gerektiğini anlatarak, “Bugün bir tane bile eczacı öğretim üyesi olmayan eczacılık fakülteleri var. Fakülteler açılsın ama fakülte gereğini yerine getiriyorsa. Öğretim üyeleri olmalı, iyi bir kadrosu olmalı ve orada iyi eczacılar yetişmeli. Eczacı bir öğretim üyesi görmeden hangi bilgiyle donanacak eczacı arkadaşlarımız. Eğer yıldı 2 bin eczacı mezun olur, bunların bir kısmı gerçekten de aradığımız niteliklere sahip olmazsa zararı sağlıktan yararlanan insanlar çekecektir. Özellikle YÖK’ten rica ediyoruz, fakülte açacaksanız önce hocalarını bulacaksınız. Binayla fakülte olmaz” diye konuştu.
“Ortak akılla sağlıkta reform yapmak gerekiyor”
Sağlık hizmetlerinden herkesin yararlanma hakkına sahip olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Para ödemedi diye kişinin sağlık hakkı elinden alınabilir mi? Alınmaması lazım. Gelir ile sağlık arasındaki bağlantıyı kesmeliyiz. İnsanlar para ödememek için acil servis ücretsiz olduğu için herkes acil servise koşuyor. 80 milyon yaşıyor bu ülkede, acile başvuru sayısı bir yılda 110 milyon. Amerika’da 1 yılda 130 milyon, İngiltere’de 23 milyon. Demek ki insanlar 3 lira, 5 lira ödeyemez durumdalar. Bu parayı ödememek için acile başvuruyorlar. Bu acı tablonun herkes tarafından bilinmesi lazım. Yeniden bir sağlık reformu yapmak gerekiyor. Bu sağlık reformunu masa başında oturup yapmamak gerekiyor. Sağlığın bütün birleşenleriyle bir araya gelinip yapılması gerekiyor. Ortak akılla sağlıkta reform yapmak gerekiyor” açıklamasında bulundu.
“10 yılımızı incelediler bir müfettiş ordusu görevlendirdiler, beş 5 kuruşluk bir yolsuzluk bulamadılar”
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Siyasette bizi suçlarlar ’Kılıçdaroğlu SSK’yı batırdı’ diye. Geçen gün bir açıklama yaptım. Benim SSK’yı batırdığım söyleniyor. Benim emekli olduğum yıl 2 milyar 341 milyon lira açık vardı. Geliyorum 2016 yılına, 21 milyar 358 milyon lira açık var. Neden? Benim dönemimdeki açığı açıklamak mümkün, kadın 34 yaşında, erkek 43 yaşında emekli oluyordu. Benim emeklilik yaşını uzatma şansım yoktu. 5 bin gün prim öderse bir işçi emeklilik hakkına kavuşabiliyordu. Şimdi prim ödeme gün sayısı 7 bin 200 güne çıktı. Daha fazla prim ödüyorsunuz, daha düşük emekli aylığı ödüyorsunuz. Bu sistem geldi. Doğal olarak şu soruyu sordum, bütün bunları yaptınız peki bu açık neden büyüyor. Şimdi bir sürü açıklama yaptılar. Dolara bağladılar ve benim dönemimde açığın 42 milyar lira olduğu söylendi sayın bakan tarafından. Sayın bakana Plan Bütçe Komisyonu üyemiz Bülent Kuşoğlu ile görüşmesini öneririm. Bir bakan ağzından çıkan lafı test etmelidir. Şu olabilir. Benim dönemimdeki bütün açıklara bakılabilir, bu da bir eleştiridir. Üç kurumun bütün açıklarına bakabilir. 4 milyar 584 milyon lira. Dönüyorum bu hükümetlerin bütün dönemlerine bakıyorum, 292 milyar 804 milyon lira açık var. Bu açık nereden kaynaklanıyor? Emekliye daha düşük aylık veriyorsunuz, prim ödeme gün sayısı daha fazla arttı, emeklilik yaşı 34-43’ten 65’e çıktı kadın ve erkekte. Bu açıklar nereden kaynaklanıyor ve bu açıklar kamuoyuna neden açıklanmıyor ve gizleniyor. Her ay Hazine’den SGK’ya akan paralar neden gösterilmiyor. Göstermemelerinin tek nedeni var. Ben siyasete girmeseydim bunların hiçbirisi belki olmayacaktı. Bunları söylemeyeceklerdi. Siyasete girdim eleştirecekler. 10 yılımızı incelediler bir müfettiş ordusu görevlendirdiler. Beş kuruşluk bir yolsuzluk bulamadılar. İddia ediyorum, AK Parti’nin Genel Başkanı ve Başbakana açık ve net meydan okuyorum, eğer sosyal güvenliği tartışacaksanız ben tek başıma geleceğim, siz ordunuzla gelin oturup tartışalım kim sosyal güvenliği bu hale getirdi.”
“Gelecektir Atatürkçülük, geçmiş değildir”
2019 seçim sürecine girerken iki seçenek olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Birinci seçeneğimiz demokratik parlamenter sistem. İkinci seçenek tek adam rejimi. Bir adam olsun her şeye o karar versin. O kadar ki arabalara takılacak cam filmine bile o karar versin. Bu ülkenin bütün sorunlarını bir kişinin sırtına yıkıp ve o kişi sabah akşam kandırılırsa nasıl olacak, bu memleket nasıl aydınlığa çıkacak. Kişi hata yapabilir. Bu nedenle bütün yumurtalar bir sepete konmaz. Hepimiz demokratik standartlarımızı yükseltmek ve 2019 sürecinde sandığa giderken oturup düşünmek zorundayız. Bunu bir parti meselesi olarak görmek vatana ihanettir. Atatürkçülük geçmişe takılıp kalmak değildir. Atatürkçülük Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve insanları çağdaş uygarlığın ötesine taşımaktır. Gelecektir Atatürkçülük, geçmiş değildir. Biz Atatürkçülüğü doğru anlayabilirsek demokrasiye, siyasal partilere, düşünce özgürlüğüne, medya özgürlüğüne sahip çıkmak zorundayız" ifadelerini kullandı.
Kongreye Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Mehmet Selim Bağlı, Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak ve çok sayıda eczacı katıldı.
Kılıçdaroğlu 'SSK'yı Batırdığı' İddialarına Cevap Verdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyasette bizi suçlarlar ’Kılıçdaroğlu SSK’yı batırdı’ diye. 10 yılımızı incelediler bir müfettiş ordusu görevlendirdiler. Beş kuruşluk bir yolsuzluk bulamadılar. İddia ediyorum, AK Parti’nin Genel Başkanı ve Başbakan’a açık ve net meydan okuyorum, eğer sosyal güvenliği tartışacaksanız ben tek başıma geleceğim, siz ordunuzla gelin oturup tartışalım kim sosyal güvenliği bu hale getirdi” dedi.