Kılıçdaroğlu: "türkiye Cumhuriyeti Kendi Komşusunun İçişlerine Karışmamalı"

Bu politika, batının egemen güçlerinin dayattığı politika olmamalı. Biz mazlum ülkelere örnek olmak yerine, egemen ülkelerin taşeronluğuna soyunuyoruz" dedi.

Bahçelievler`de katıldığı bir program sırasında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasını eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Biz hiçbir ülkenin rejimi ve yönetimine destek vermiyoruz. Konuyu saptırmamak gerekiyor. Biz bütün ülkelere, Ortadoğu halklarına özürlük ve barış gitmesini istiyoruz. Daha fazla demokrasi ve özgürlük olmalı. Bu konuda kimsenin tereddüdü yok. Türkiye Cumhuriyeti kendi komşusunun içişlerine karışmamalı. Tehdit ve şantaj söylemlerigeliştirmemeli. Bu, Türkiye`ye yakışmıyor. Türkiye kendi bölgesinin lider ülkesi olacaksa lider ülke gibi davranmalı. Buna uygun politikalar geliştirmeli. Elbette ki o ülkelere karşı gözü kapalı olmamalı, o ülkedeki sorunları yakından izlememek gibi bir tutum takınmamalı ama bunun Türkiye`ye yakışır bir tarzda olması lazım" dedi

"Sabrımızın sonuna geldik" söylemine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Buyurun, bundan sonra ne söyleyeceksiniz. Biz bu söylemin ne kadar hatalı olduğunu söylüyoruz. Türkiye kendi komşularıyla ilgili olarak bir politika geliştirecekse, bu politikayı kendi özgür iradesiyle geliştirmeli. Bu politika, batının egemen güçlerinin dayattığı politika olmamalı. Bu da Türkiye`ye yakışmıyor. Türkiye`nin kuruluş iradesine yakışmıyor. Bütün mazlum ülkeler Türkiye`yi örnek almışlardır. Biz mazlum ülkelere örnek olmakyerine, egemen ülkelerin taşeronluğuna soyunuyoruz. Bu doğru değil. Biz demokrasiye, özgürlüğe, insan haklarına saygı duyulan her rejime destek veririz" diye konuştu

Onur Öymen`in, hükümetin politikasını destekleyen açıklamaları sorulan Kılıçdaroğlu, "Herkes bizim gibi düşünmek zorunda değil. Bizim düşündüklerimiz belli" yanıtını verdi

Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekillerine ilişkin verilen desteğin sorulması üzerine, şunları söyledi: "Biz hiçbir zaman `yargılamalar yapılmasın` demedik. Bizim üzerinde özenle durduğumuz bir nokta var. `Yargılamalar hukuk sistemi içinde, hukukun üstünlüğü kuralları içinde yapılsın` dedik. Yargılamalar özel yetkili mahkemelerde yapılmasın. Herhangi bir yurttaşımız suç işlediğinde veya sanık durumuna düştüğünde kendisi özel yetkili mahkeme tarafından alınır, dosyaya gizli kararı konulursa avukatı dahi niçin alındığını bilmez. Ortaçağ yöntemlerine uygun yargılama sistemi Türkiye`ye yakışmıyor. Kişilerialıyorsunuz aylarca, yıllarca cezaevinde kalıyorlar. Niçin tutuklandıklarını bilmiyorlar. Biz, bu tür yargılamalara karşı çıkıyoruz. Bu tür davaları yakından izliyoruz. Orada iki milletvekili arkadaşımızın olmasının ötesinde, demokrasinin egemen olduğu bir ülke istiyoruz. Biz, herkes için düşünüyoruz. Kim haksızlığa uğradığını söylüyorsa, hukuk gerçek anlamda çalışmıyorsa. Üstünlerin hukuku çalışıyorsa biz buna karşıyız." Son olarak Mustafa Balbay`ın mahkemedeki yeminini değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Güzel. Demek ki yeminin sadece meclis kürsüsünde olması gerekmiyor" dedi. Kılıçdaroğlu, "Yemin geçerli oluyor mu?" sorusuna, "Hayır parlamentoda olması lazım" yanıtını verdi.